Televizyondaki şiddet ve çocuklara etkileri

Şiddet bireysel, bireyler arası, aile ve toplum düzeyinde pek çok faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilir. Belirli ölçütlerde şiddet yaşamımızı sürdürebilmemiz için gerekli bir davranıştır. Ve maalesef ki beslenme, korunma gibi temel gereksinimlerin karşılanmasına, tehlike altında olmamasına rağmen kendi türüne saldıran, işkence yapan, yaralayan tek canlı insandır.

Psk. Jilda ABRAVAY Yaşam
18 Aralık 2019 Çarşamba

 

 

Hiç düşündünüz mü, televizyonunuz günde kaç saat açık kalıyor ve gününüzün kaç saatini televizyon karşısında geçiriyorsunuz? Bu sorunun cevabı herkese göre değişir. Uykuyu çok seven çocukların sabah erken saatlerde çizgi film seyretmesi, yemek karşısında yiyen çocuklar vb... Televizyon için çok gerekli - gereksiz demek anlamsızdır bence. Televizyon iyi kullanıldığı takdirde eğlendirici-öğretici programlar içeren, bireylerin kendilerini tanıyabilme fırsatı veren, düşündürücü, eleştirel yaklaşımı gösteren kolay ulaşılabilir bir aygıttır. Ancak iyi değerlendirilmediğinde olumsuz sonuçlara da yol açabilir. Aile içi etkileşimi en alt düzeye indiren, çok kullanıldığında çocuğun gelişimini etkileyen, kişiyi pasifize eden, tüketime fazlasıyla iten, şiddeti eve taşıyan olumsuz bir aygıt da diyebiliriz. O zaman olumlu ve olumsuz etkileri olduğuna göre televizyon bizi pasifize etmemeli; biz onu yönettiğimiz, doğru şekilde kullandığımız takdirde problem yoktur.

1980 yılında İngiltere’de yapılan bir araştırmada, yatılı okulda kalan 13-16 yaş grubu çocuklar ikiye ayrılmış. Bir gruba 15 gün süreyle yalnızca komik ve sosyal içerikli programlar izlettirilirken diğer gruba şiddet içeren filmler, programlar gösterilmiş. Yapılan testler sonucunda birinci grupta hoşgörü, tartışma, iletişim ve gülme düzeyi yüksek çıkarken ikinci grupta sözel ve fiziksel saldırganlık düzeyinin yüksek olduğu saptanmış.

Şiddet içeren program izleyen çocukların bu programların etkisi altında kaldıkları ve şiddeti bir problem çözme aracı olarak görmeleri, gittikçe daha normal karşılamaya başlamaları, dikkate alınması gereken en önemli husustur.

Peki, televizyon izleme alışkanlığı hem kendinizde hem de çocuklarınızda nasıl düzenlenebilir? Televizyon izleme süresi konusunda hem kendinize hem de çocuklarınıza gerçekçi limitler koyun. En sevdiğiniz programların saatlerinde televizyonu açmaya özen gösterin. Televizyon açık oldukça neleri kaçırdığınızı listeleyin ve her hafta bunlardan birini seçip uygulayın. Böylelikle yavaş yavaş başka şeylerden de keyif almaya başlayabilirsiniz. Sabırla çocuğumuza neden açmadığınızı anlatın, televizyon yerine bir oyun ya da bir etkinlikle onunla vakit geçirin.

Çocuklar için hazırlanan programlarda özel bir eğitsel yöntem izlenmektedir. Çocuğun somut düşünmesi ve her şeyi somuta indirgemeye çalışması sebebiyle yayınlardaki kavramlar soyut düzeyde verilmemeli, somut örneklerle çocuklara yaşatılarak aktarılmalıdır.

J.J.Rousseau’nun belirttiği gibi çocuğa hiçbir şekilde ağızdan ders vermemek gerekir; o, ancak derslerin tecrübelerini almalıdır. İyi bir rol model olmak aile ortamında atılacak en somut ve önemli adımdır.

Keyifle seyrettiğiniz, size güzel etkileri olan programlarla dolu iyi bir yıl dilerim.