Büyükada Anadolu Kulübünde ‘Nes’ rüzgârı

28 Temmuz akşamı, Sefarad müziğinin temsilcilerinden Nes Korosu Büyükada Anadolu Kulübünde bir konser verdi.

Dora NİYEGO Toplum
1 Ağustos 2018 Çarşamba

Bilindiği gibi, 1492 yılında Osmanlı topraklarına yerleşen Sefarad Yahudileri, dillerini, geleneklerini, yemeklerini ve müzik kültürlerini beraberlerinde getirdiler. Sefarad Yahudileri belki anılarını arkalarında bırakmışlardı ama yanlarında şarkılarını, romanslarını ve baladlarını getirmiş ve bunlara sımsıkı sarılmışlardı. Yeni bir ülkeye göç edenler için ayakta kalmanın bir yoluydu bu.

Sefarad müziği, aşklar, tutkular, sürgünler, kahramanlıklar, dini konular gibi öğeleri içinde barındırır. Ülkemizde söylediğimiz Sefarad şarkıları, Ortaçağ İspanyasının müziği olmakla beraber, zamanla Türk müziğinin de etkisinde kalmış, Türk müziğinin melodilerini ve ritimlerini de içine almıştır.

Ülkemizde, Sefarad Yahudilerinin beş yüzyıl boyunca devam ettirdikleri bu müziğin birçok temsilcisi oldu. Son zamanlarda ismini gittikçe daha çok duyuran Nes Korosu da bu temsilcilerden biri oldu.

Nes Korosu, 28 Temmuz akşamı, Büyükada Anadolu Kulübünün konferans salonunda, kalabalık bir izleyici topluluğu karşısında, on altı şarkıdan oluşan bir konser vererek büyük beğeni topladı.

Kadınlardan oluşan Nes Korosu, şefleri İzzet Bana yönetiminde, piyanoda Cef Yusuf Sağlamlar, keman/ buzukide Altuğ Öncü eşliğinde söyledikleri şarkılarla, dinleyicileri geçmiş günlere doğru bir anılar yolculuğuna çıkardılar.

Nes Korosu’nun daha büyük kitlelere, hatta geniş topluma ulaşması için büyük destek veren Silvyo Ovadya’nın konserin açılış konuşmasından sonra, korist arkadaşımız Forti Barokas, dinleyiciler arasında bulunan geniş toplum üyelerini bilgilendirmek amacı ile Sefarad müziği hakkında kısaca açıklamalar yaptı.

Şarkılara başlamadan önce, koro şefimiz İzzet Bana, koromuza Nes isminin verilmesinin nedenini şöyle açıkladı: “Nes kelimesi İbranicede ‘Mucize’ anlamına gelir. 2006 yılında Silvyo Ovadya, ‘Çabuk grubunu kur ve hazırlanmaya başlayın, on beş gün sonra Avrupa Sefarad Gününde sahne alacaksınız’ dedi. On beş gün içinde grup kuracağım, şarkıları çalışacağız ve Avrupa Sefarad Gününde sahneye çıkacağız. Bu ‘Nes’ değil de nedir? Böylece ilk Nes Korosunu hayata geçirdik. 2006 yılında, çalışan hanım ve beylerden oluşan Nes Korosu ile hazırladığım Sefarad şarkıları seslendirerek, çeşitli etkinliklerde konserler verdik. Bir buçuk yıl önce de koromuzu yenileyerek, Nes Hanımlar Korosunu tekrar hayata geçirdik.”

Bu sözlerin ardından konserimiz başladı. Her şarkıdan önce, şefimiz İzzet Bana şarkının konusu ve sözleri hakkında bilgilendirme yaptı. Şarkılarımızın, dinleyicilerimiz tarafından coşku ile karşılanması bizi daha da motive etti. Dinleyicilerin çoğunun bildiği bazı şarkıları hep bir ağızdan söylemeleri ve şarkılarımızın coşkulu alkışlarla karşılanması, bizdeki bu coşkuyu arttırdı. Sefarad müziğinin, özgün müzik olması ve ülkemizin kültürel zenginliklerinden biri olması bakımından konserimiz büyük ilgi gördü. Söylediğimiz şarkıların, bazı dinleyicilere eski anılarını hatırlattığından, onlarda yarattığı duygu selini görmek bizi daha da duygulandırdı. Annelerimizin mutfakta yemek yaparken, örgü örerken, iş işlerken söyledikleri bu şarkıları, gözyaşları içinde hep birlikte söylediler. Solistlerimiz Sibel Saltiel, Ora Gürkan ve şefimiz İzzet Bana’nın söyledikleri solo şarkılar ve güzel sesleri dinleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Gerçekten de konserimiz umduğumuzdan çok daha başarılı geçti. Dinleyicilerimize de bu güzel ve duygulu dakikaları yaşatabildiğimiz için daha da mutlu olduk.

Koromuzla bu kış çalışmalarımıza devam edecek, repertuarımıza katacağımız yeni Sefarad şarkılarıyla güzel konserler vermeye devam edeceğiz.