Geçtiğimiz seçim haftasında en sık okuduğum cümlelerden oldu “Lütfen Yayalım”. Aslı olmayan haberlerin alıp başını gidebileceğini bilecek kadar iyi bir sosyal medya kullanıcısı, bir yazar ve her şeyden önce kırklı yaşlarda bir insan olarak, doğruluğundan veya kaynağından emin olmadığım bir mesajı yaymaktan hoşlanmam. “Lütfen Yayalım” dendiğinde, “bir bakalım” deme taraftarıyım. İnsan etki altında kalabiliyor. Örneğin ben ilk defa bir seçimde tercih yazan mührün mürekkebinin uçup uçmayacağından endişelendim. Bizim okuldaki mühürler sağlamdı, bu “lütfen yayalım”ın hiçbir yerde doğru olmadığını umuyorum.
***
Hazır elimiz değmişken, ben de birkaç tane “lütfen yayalım” hazırladım. Sadece ilk birkaç maddesi seçimlerle bağlantılı, sonrası ise siyasetten sakınan yaşam sayfası yazarı tadında…
Lütfen yayalım; seçimler bitti. Oy verdiğiniz parti kazanmadıysa, depresyona girmek, bahaneler aramak, seçimleri seçime iki ay kala hatırlamak yerine “Bundan sonra ne yapabilirim” diye düşünün. Her konuda olduğu gibi bu konuda da çalışanın yol aldığını unutmayın. Sadece tatilden zamanında dönüp sandığa yetişmeyi büyük bir olay gibi göstermeyin, oy vermek vatandaşlık görevimiz.
Lütfen yayalım; son günlerde hayvanlara karşı yapılan vahşet haberleri kalbimi acıtıyor. Oy verdiğiniz parti kazandıysa da, kazanmadıysa da hayvan haklarını korumak için el ele verelim. Bu olayları unutmayalım ve hayvanların korunması için gereken kanunların çıkması için uğraşalım. Hayvanlara kötü davrananlar, bizim resmine bile bakamadığımız vahşete karışanlar sokakta olmayı hak etmiyor.
Lütfen yayalım; Türkiye’nin iyi kalpli gönüllü insanlara ihtiyacı var. Gönüllüğün sadece öğrenciyken ve gençken değil, her yaşta yapılabileceğini unutmayalım. Tutkulu olduğunuz konu ne olursa olsun, öğrencilere gönüllü ders vermekten, barınaklara yardım etmeye yapılabilecek çok iş var. Yılda tek bir gün bile yapsanız insanların ve hayvanların hayatında büyük fark yaratırsınız. Yardım derneklerinden ufak hediyelikler almanın bile faydası düşündüğünüzden çok.
Lütfen yayalım; bu yaz daha çok adım atalım. Yürüyelim. Hazır havalar ısınmışken deniz kenarında, ormanda, sokakta yürüyelim. Hatta alışveriş yapmadan yürümeyi başarırsanız alışveriş merkezlerinde bile insanların çaktırmadan binlerce adım attığı gözlendi. Yeter ki hareket edelim. Lütfen yayalım; sağlığımız her şeyden daha önemli.
Lütfen yayalım; bu yaz bir de daha çok okuyalım. Kitap, gazete, dergi elinize ne gelirse… Yaz ödevi yapmak zorunda olan bir çocuk gibi değil, ilginizi çeken bir konuda okuyun. Ciddi bir konu olmak zorunda bile değil. İlginizi çeken bir konuda sadece yarım saat bile kitap okumak, eski okuma alışkanlığınızın yerleşmesine yardımcı olur.
***
Lütfen yayalım; sosyal medyada her okuduğumuza inanmayalım. Doğruluğundan şüphe duyduğumuz makaleleri yaymayalım. Tabii ki her okuduğumuzun kaynağına inmek, internet okyanusunda imkânsız. Ancak ufak da olsa ters geliyorsa, lütfen yaymayalım. Bunu lütfen yayalım…
