Hawking’in ardından

Bilim dünyasının 14 Mart günü yitirdiği Stephen Hawking, bilimsel başarılarının yanı sıra 21 yaşında yakalandığı ALS hastalığını 55 yıldır alt etmesiyle hatırlanacak. Ünlü Hawking Radyasyonu buluşunun eş sahibinin İsrailli bilim insanı Jacob Bekenstein olduğunu biliyor muydunuz ya da Hawking’in son yıllarında İsrail’i boykot ettiğini?

Selin SEVİNDİREN Kültür
21 Mart 2018 Çarşamba

Uzay bilimi, kara delikler ve kuantum fiziğiyle ilgili çalışmalarıyla ama bundan öte bilimi popülerleştirerek milyonlara ulaşabilmesiyle bilinen Stephen Hawking, 1970’lerde İsrailli fizikçi Jacob Bekenstein ile bir polemiğe girer.

Bekenstein kara deliklerin olay ufuklarında entropinin olduğunu söyler. Bu şu demektir; evrende ısı mutlaka sıcaktan soğuğa hareket eder ve her cisim ısı verir. Bu yön hiçbir zaman değişmez. Her şeyi yutan karadelikler de bu evrensel yasaya uymak zorundadır. Bunu karşı çıkan Hawking, Bekenstein’ın yanlış olduğunu kuantum fiziği ile ispatlamak ister. Aksine kafasından yaptığı matematiksel ispatta Bekenstein’ın iddiasının doğru olduğunu görür. Gerçekten de kara deliklerden partiküller ve radyasyon çıkıyordur. Çıkan radyasyon herhangi bir cisimden (yıldız, insan, vs) çıkan ısı ile aynı karakterdedir. Bu olaya ‘Bekenstein-Hawking Radyasyonu’ adı verilir. 2015’te ölen Bekenstein İbrani Üniversitede profesör olur fakat hiçbir zaman Hawking’in tanınırlığına ulaşamaz, halbuki kendisi ‘Her Şeyin Teorisi’ alanında çalışmış birkaç dev akıldan biridir. Fizik polemikleri çok sever ama daha çok sevdiği bir şey vardır o da paradokslar.

28 yıl süren tartışma

Hawking kara deliklerin ısı yaymasının bir sonucu olarak eninde sonunda kara deliklerin buharlaşıp gideceğini bu durumda içine düşen her türlü bilginin de yok olacağını ileri sürer. Fakat bu kuantum fiziğinin en önemli yasalarından enerjinin korunumu (enerji, kütle ya da bilgi yok edilemez, ancak dönüştürülebilir)  yasasıyla çelişir. Hawking kuantum fiziğinin temelini sarsmıştır. Paradoks yok diyen kişi ABD’ye göç etmiş Yahudi bir muslukçunun oğlu Leonard Susskind’dir. Susskind Hollandalı fizikçi Gerard t’Hooft (Nobel 1999) ve Arjantinli matematik dehası Juan Maldecena’nın ispatına arkasına alır. Kara delikteki bilginin birebir aynısının karadeliğin olay ufkunda, yüzeyin üzerinde iki boyutlu olarak bulunduğunu ve asla kaybolmadığını söyler. Ortaya çıkan bu ‘Holografik Prensip’ fizik dünyasında kabul görmüş fakat henüz kanıtlanmamıştır. 2004’de Hawking Susskind’e yenildiğini kabul eder. Susskind’in ‘Kara delikler Savaşı’ bu müzakereyi anlatır.