Hoş geldin bahar!

Havalar, uzun zamandan sonra bu defa mevsimin yüzünü kara çıkarmadı ve mart ayının gelmesi ile birlikte İstanbul’da baharın ilk dalgalarını hissetmeye başladık. Bu kış yerlerde karı hiç görememiş olsak da, bahar heyecanı bembeyaz bir kış geçirmişçesine herkesin içini sardı. Bahar sadece coşkuyu değil, yepyeni trendleri de beraberinde getirdi. Peki, bu bahar ne yapıyoruz?

Sandra FRANKO Yaşam
14 Mart 2018 Çarşamba

Sokaklara dökülmeye başlamadan önce yarım kalmış dizilerimizi tamamlamamız gerekiyor. Bölüm aralarını gitgide uzatan ve bence izleyicinin de heyecanını bu yüzden kaçırmaya başlayan Fi’nin final bölümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Henüz izleyemedim ama final bölümünü de izledikten sonra bu diziyi gönül rahatlığıyla rafa kaldıracağım. Öte yandan son dönemin en trendy yabancı dizisi ise La Casa de Papel. Adından da anlaşılacağı gibi bir İspanyol dizisi olan (1) La Casa de Papel, tarihin en büyük soygununu planlayan bir grup hırsızın hikayesini anlatıyor. Netfilx’ten izleyebileceğiniz bu dizi, sosyal hayatınızda sohbetlere katılabilmeniz için büyük önem taşıyor .

Modaya gelince; gittikçe etkisini arttıran ve günlük hayatımıza da giren aşırı parlak taytlardan birkaç tane edinmenizi şiddetle öneririm. Bu taytları birçok farklı markada bulabilirsiniz. Calzedonia’dan aldığım incecik siyah parlak tayt bir harika. Gerçekten çok rahat. (2) Anais Margaux’un taytları ise hem aşırı parlak, hem vücudu son derece güzel topluyor, hem de diz yapmıyor.

Parlak kumaşlar; sadece vücudu saran taytlarda yer almıyor. Artık yavaş yavaş daha bol kesimli pantolonlara da sıçramış durumda. Bu bahar alışverişinizi (3) bol kesimli parlak ya da simli bir pantolon edinmeden tamamlamayın derim.

Ayrıca bu gerçekten bir trend mi yoksa ‘Ufak Tefek Cinayet’lerdeki Oya Toksöz’le mi beraber hayatımıza girdi ayırt edemesem de (4) aynı ton veya bir ton farklı pantolon/etek ve bluz/kazak/ceket ikilisinden edinip etrafa tek renk gezinmek son derece moda. Bu şekilde bir takım oluşturup giyecekseniz, aynı dükkandan edindiğiniz parçalarla ton konusunu şansa bırakmamış olursunuz.

Parlak veya tek renk gibi dikkat çekici kombinasyonların yanı sıra, dikkat çekici takılar da vitrinlerdeki yerlerini almaya başladılar. Bu sezon (5) büyük ve gösterişli takılar, kibar pırlantaların yerlerini alıyor.

Son olarak geçtiğimiz sezon makyajın highlight’ı olan highlighter’ların yanına bu sezon da simli göz kalemleri ekleniyor. Dore, lame ve bronzun yanı sıra, siyah ve diğer renklerde simli olarak çalışılmış (6) Urban Decay’in göz kalemlerini ve eyeliner’larını tavsiye ederim. (Üstelik Urban Decay hayvanlar üzerinde de test yapmıyor.) Uzun lafın kısası, demem o ki bu sezon her konuda sadelik out, gösteriş in!

Eğer artık giyindiyseniz birkaç cümle de nereye gitmeniz gerektiği ile ilgili yazayım. Yemek yemek için (sabah kahvaltısı da güzel) son zamanların en popüler mekânı (7) MSA’nın Restoranı. Sakıp Sabancı Müzesinde salıdan pazara, saat 08.00-23.00 arasında yemek yiyebileceğiniz bu mekâna hazır gitmişken, yemek saatinize göre öncesinde veya sonrasında müzeyi de gezebilirsiniz.  Ve henüz gitmediyseniz 15 Nisan’a kadar uzatılmış olan Ai Wei Wei sergisini gezebilirsiniz.

 Yemekten sonra nerede eğlenelim derseniz, 2018’in gece trendi canlı müzikli mekanlar. Henüz gitmediyseniz (8) Angie Bebek’e mutlaka gitmelisiniz. Bebek Kitchenette’in üst katında yer alıyor, giden herkes çok ama çok eğleniyor. Popülerliğini koruyan ve eğlenceli gecelere imza atan bir diğer mekân ise La Boucherie. Yavaş yavaş gecelere akarak yaza hazırlanmanın tam zamanı.

Bahar tatillerine gelince, rotalar yine-yeni-yeniden Avrupa’yı gösteriyor. (9) Portekiz ve İspanya trendleri takip edenler için bu baharın en çok gezilecek iki ülkesi olacak gibi. Bense Avrupa’da yepyeni bir bahar rotası belirledim kendime! Bu baharda Bükreş’e gidiyorum ve şanslıysam biraz şato gezeceğim. Güzelse haber veririm, siz de gidersiniz .

Bir dahaki aya görüşmek üzere, esen kalın!