Piyasaların 2017 Seyir Defteri

Her sene adettendir, haberlerde yılın bir özeti yapılır. Şalom’daki yazılarımızdan yola çıkarak 2017 yılını kısaca bir hatırlayalım. Ne yıldı ama, yılmadan yetişmeye çalıştık arkasından. Film o kadar hızlı akıyor ki, ne olduğunu anlamak için birkaç kere daha seyretmek lazım desek pek isteyen olur mu onu da yatırımcının kararına bırakalım, film özetimizi sunalım.

Cüneyt DİRİCAN Ekonomi
20 Aralık 2017 Çarşamba

Yine aksiyon, macera, gerilim dolu bir yıl oldu küresel piyasalarda. Film senaryosu desek bu senaryoyu yazan arkadaşa ömür boyu Oscar vermek lazım. Ancak serinin devamı her sene üzerine koyarak geliyor, Bruce Willis’in aksiyon filmi gibi ‘Die Another Day’ diyor küresel yatırımcılara. Bitcoin mi desek, ABD vergi yasası taslağı mı desek, FED’in faiz artışı mı desek, AB’deki seçimler mi desek her biri birbirinden ilginç karaktere sahip senaryo olur. Bu yazımıza Orhan Gencebay şarkıları ile süs katalım.

Dertler Benim Olsun

Geçen yıla bu sayfada 11 Ocak tarihli ‘Arkadaşlar Hazır Mısınız?’ başlıklı yazımızla başlamıştık. Trump 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturacaktı. Daha senesini doldurmadan piyasalara ve ekonomiye hareket getirmişti. ABD borsaları vergileri düşüreceği, korumacılıkla içeride ekonomiye canlandıracağı beklentisi ile yükselmeye başlamıştı. Hâlâ aynı kanaatteler ki yükseliş sürüyor. Uzakdoğu gezisinde Çin dahil olmak üzere ciddi rakamlara sahip anlaşmalar yaptıktan sonra hafta başında Çin ve Rusya’yı stratejik rakipler olarak ulusal güvenlik stratejisinde adresledi. Aslında seçim beyannamesinde zaten hep Çin’den bahsediyordu. Yıl içinde ABD seçimlerine Rusya karışmıştı iddiaları güçlenince, en yakınındakiler FBI tarafından sorguya alınınca listeye Rusya da eklendi. NATO’da bütçeye katkı yapmayanı korumam söylemleri ışığında bu bir çelişki gibi görünse de Ortadoğu’daki gelişmelerin ışığında Rusya’nın listeye eklenmesi acaba soğuk savaş ısınıyor, raflardan iniyor mu diye sorduruyor. Ekonomik olarak bakıldığında aslında çoktan başladı denebilir. Soğuk savaş döneminde AR-GE ve teknolojik, finansal casusluklar ile inovasyonların geliştiği dikkate alındığında streslerine rağmen ekonomik büyüme için bu arzulanıyor olabilir mi? Dördüncü Sanayi Devriminde bu doğrultuda önümüzdeki günlerde bir ivmelenme beklenmesi ütopik olmayacaktır. Keza uzay yarışında da bunun etkilerini görmek mümkün olacak. NASA ilk defa geçen hafta SpaceX’in bütün imkânlarından faydalanarak uzaya çıktı. 1967 sonrasından farklı olarak bu sefer Birleşmiş Milletler kararına rağmen ülkelerin (daha doğrusu şirketlerin) ticari amaçla uzay yarışına dahil olmasını beklemek pek şaşırtıcı olmayacaktır. Daha Şubat 2017’ye geçemeden neredeyse yazının yarısına geldik. Daha NAFTA Anlaşması tartışmaları, Trans-Pasifik Anlaşması, Paris İklim Anlaşması ve BM Göçmen ve Mülteci Anlaşmasından çekilmesi gibi konulara değinmedik. Çok evvel yazmıştık, ‘Globalizm bitti, Galaktisizim başlıyor’ diye. Geçen sene ocak ayında kurdaki hareketler ve faiz artışı beklentileri nedeni ile 18 Ocak 2017’de ‘Döviz Kuru Riski Yönetimi’ ve ‘Gözler Kalbin Aynasıdır’ başlıklı yazılarımızı paylaşmıştık. Mart ayına geldiğimizde Trump’la Dow Endeksi 21.000 seviyelerine, Eur/Dolar paritesi 1,05 seviyelerine gelirken, bu sayfalarımızda bir yıl önce iddia ettiğimiz ve bugün için gerçekleşen, birlikte yükselen borsa endeskleri ve faizlerin başladığı döneme işaret ediyordu. Bizim piyasalarımızda ise referandum ile beraber Borsa İstanbul’un yukarı hareket dönemi başlıyordu. Brexit görüşmelerinin resmi olarak başladığı dönem yine bu aralar. Yavru ceylan gibi kaçar, seke seke çaydan geçer bir durum vardı Avrupa Birliği ile İngiltere arasında, sonunda tazminat ile boşanma kararında uzlaştılar.

Batsın Bu Dünya

Nisan ayında Fransa’da seçim vardı. Macron seçildi. Aşırı sağın yükseldiği Avrupa’da Macron bir rol model olarak Justin Trudeau gibi lanse edildi. Oysa Fransa’daki seçim haritası sonuçları aşırı sağın yükselişini Le Pen’i meclise sokarak teyit ediyordu. Macron’un seçim ofisinden sızan dosyaları Fransız Basın Konseyinin yayınlamama kararı olmasaydı belki de Fransa’da farklı bir isim karşımızdaydı. Pek bizim taraflarda duyulmadı ama Macron Fransız ekonomisindeki çıkışı Dördüncü Sanayi Devriminde görmüş olacak ki, Fransa’yı Avrupa’nın Silikon Vadisine çevireceğim diyor, küresel aktörler ile toplantılar düzenliyor. En son aralıkta yine “Tek Gezegen Zirvesi” ile Paris İklim Anlaşmasının ikinci yıldönümünde Bill Gates gibi küresel ısınma karşıtlığı konularına destek teknoloji şirketlerinin liderleri ile bir araya geldi. Suudi Arabistan da bölgedeki etkinliği arttırmak için World Economic Forum ile atılım yapan Arap Birleşik Emirlikleri ile arasındaki farkı kapatmak için uzay, robotik, yapay zeka, akıllı mega şehirler konularında atılım yaptı, ağırlığı ABD’li işadamlarından oluşan 3.500 civarındaki kişi ile Riyad’da ‘Gelecek Yatırım Girişimi’ adı ile panel düzenledi, robot Sofi’ye ilk dünya vatandaşlığını verdi. Bu arada nisan ayında Suudi Arabistan’daki kabine değişiklikleri son çeyrekteki hareketlenmenin de sinyali gibiydi. Mayıs ayında iki yazımızla gıda enflasyonuna ve tarımın önemine dikkat çekmiştik. Yılın son çeyreğinde artan et fiyatlarına müdahale etmek adına et ve belli hububatların ithalatına yönelik kararlar geldi. Ancak bu yıllık bazda %13’e yükselen enflasyona engel olamadı. Önümüzdeki yıl baz etkisi ile ilk çeyrekte geri gelmesi bekleniyor ancak finans doktoru burada bir konuya dikkat çekiyor. Kurdaki volatilite, GLP faiz oranındaki artış, son çeyrekte gelen %11’lik büyümenin yarattığı ekonomik sıcaklık, FED’in şubatta göreve başlayacak yeni başkanı, petrol fiyatlarındaki artış gibi gelişmeler ışığında baz etkisi beklendiği kadar olmazsa faiz maliyetini ve olası bilanço etkilerini gözden kaçırmamak gerekiyor. İlk Bitcoin konulu yazımız ‘Altının Bitcoin’le İmtihanı’ 21 Haziran’da bu sayfalarda yer alıyordu. O zamanlar “Bu sayfa aslında dutluktu, nasıl kaçtı o fırsat ah ah, dedem alacakmış ama nenem aldırmamış” dedirtecek seviyede, 2.400 Dolardaydı Bitcoin fiyatı. Yazımız özetle altının güvenli liman algısına benzer bir yatırım enstrümanı arayışı olduğunu anlatıyordu. Nitekim bugünlerdeki ve sonrasındaki fiyat artışlarını da ancak bu açıklayabilir, lale soğanı çılgınlığı değil. Kafalar Bitcoin’de hâlâ karışık. Yazının en sonunda yine bir özet geçeriz.

Bir Teselli Ver

Temmuz ayına girerken Katar ile Körfez ülkeleri arasındaki krizle uyandı piyasalar yılın ikinci yarısına. Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrasında her iki ülkeye yaptığı satışlar ile yeni bir döneme işaret ediyordu bölgede. Bu arada Deutsche Bank ve İtalyan bankalarının krizi piyasaları sıyırarak geçiyordu finansal galaksinin bir diğer ucunda. Kuzey Kore’de ve Güney Çin Denizinde tansiyon bir türlü düşmüyor, şişko, yaşlı, cüce, roket adam gibi terimler uluslararası siyaset kitaplarına girmeye başlıyordu. Suudi Aramco’nun halka arzı bütün yıl olduğu gibi bu çeyrekte de gündemdeydi. ABD hazinesinin borç tutarı 20 trilyon Doları aşıyor ve ABD borsaları hâlâ coştukça coşuyordu. Dünyanın önde gelen şirketlerine yapılan siber saldırının finansal bilançosu bayağı bir etki yaratmışken, muhtemelen bu yazımızdaki birçok haber gibi çoğu kimse bunları hatırlamıyordur bile. Senna, Schumacher filan halt etmiş, en baba Formula bu yılda yine küresel piyasalardaydı, Orhan Baba ise bu duruma 1983’ten sesleniyordu ‘Bırakın da Yaşayalım’. Hazır magazine girmişken Adriana Lima ile Metin Hara gündeme bomba gibi düştü yine. Sonrasında Elon Musk’ın göbek taşındaki kesesi de ekonomi sayfalarına düştü bomba gibi. SpaceX için Türkiye’deydi ABD’li büyük mucit, eski danışman. Derken mevsim bahar olunca derken Eylül ayı geldi. ABD’deki kasırga ile beraber parite 1,20’lere kadar geldi. Bu durum bizde olumlu etki yaparken küresel piyasalarda sancı yaptı.

Kaderimin Oyunu

Son çeyrekte Katalonya referandumu Avrupa Birliğini meşgul etti. Trump seçim beyannamesindeki sözlerini bir bir hayata geçirmeye devam ediyordu, nitekim vergi reformu ha geçti ha geçecek hayata. Bizim tarafta ise vergilerdeki artış bir süre meşgul etti ekonomi haberlerini. Kasım ayında Powell yeni FED başkan adayı olarak belirlendi. Bilançoyu daraltacağız söylemleri başladı. Avrupa Merkez Bankası görüyorum dedi ve varlık alımlarını azalttı. Trump Uzakdoğu’ya gitti. Suudi Arabistan kasım başında normaldi, bir hafta sonra tarihinin operasyonlarından biri gerçekleşti. Bizde blockhain, Bitcoin regülatörlerce değerlendirilmeye başladı, bu arada Bitcoin 7.000 Dolar seviyelerindeydi. Elon Musk bizi gördü, Sermaye Piyasaları Kongresi gerçekleşti derken yılın son ayına geldik. Bu arada Bitcoin futures kontratları CBOE’de işlem görmeye başladı ve fiyatı bu destekle beraber 20.000 Doları gördü.

Beni Biraz Anlasaydın

Bitcoin bu yazımız tarihinde 18.600 Dolar seviyelerindeydi. Kafalar karışık. Para mı, emtia mı, ödeme sistemi mi, yatırım enstrümanı mı? Cevap verelim hepsi. Yellen geçen hafta konuşurken asla balon kelimesi kullanmadı. Spekülatif bir varlık kelimesi kullandı. Bireysel bir tercih mi yoksa FED’in resmi beyanı mı bilinmez ama (şimdilik bilinen ve kabul edilen) paranın patronu Bitcoin’i bir varlık olarak ifade etti. Kara para mevzuatı açısından değerlendiriyoruz ama fırsatları da değerlendirmek istiyoruz, finansal sistemde ise hacmi gereği şimdilik bir risk görmüyoruz dedi. Özetle, 1 dönüm üzerine tripleks villa (varlık) Pozantı’da 300K iken, aynı inşat maliyetleri ile İstanbul’da 3.000K bir varlık olarak değerlendiriliyor ise ve balon yoksa Nasreddin Hoca misali kazanın doğurduğuna inanıyorsak öldüğüne de inanmak gerekiyor. Konu ortada bir kazanç varsa nasıl vergilendirileceği, ödeme enstrümanı ise nasıl muhasebeleştirileceği noktasında. Burada ise döviz mi, yatırım enstrümanı mı konusu balon mu, riskli mi konusundan daha önce değerlendirilmesi gereken bir durum. Her varlık gibi tabii ki kripto paralarda da düzeltme hareketi ve hatta kayıplar olacaktır. 1929’da Wall Street çöktü diye ABD borsaları, hisse senetlerini yasakladı mı? Dow 15.000’lerden 25.000’lere gelince balon olmuyor mu?

Hor görme garibi diyerek 2018 için şimdiden tüm yatırımcılara reel getirilerinde bol, tüm kurumsal şirketlere ise verimli performansların analitik yetkinliklerle maksimize edildiği gerçekleşmiş goal, profesyonellere ise kariyerlerinde kolay yol dolu bir yıl diliyoruz. O zaman bir kez daha “daha güzel, daha mutlu, daha adil, sevgi dolu bir dünya için, barış için, insanlık için, batsın bu dünya.”