‘Kol Nidre’ Duasının Anlatılmamış Tarihçesi

Talmud kitaplarını yakmak Ortaçağ günlerinde bilinen antisemit bir uygulama idi. Yahudi kitaplarının kitlesel imhası İtalya, Podolya ve diğer yerlerde gerçekleşti. Ancak, Paris’te gerçekleşen bir münazara Kol Nidre açısından çok önemlidir. Bu yazı da Kol Nidre’nin tarihçesini ve Yahudilerce kabul edilişi anlatılmakta.

Kavram
18 Ekim 2017 Çarşamba

Selim AMADO*

Talmud Mahkemesi

12 Haziran 1242 tarihinde, onlarca at tarafından çekilen vagonlar, içlerinde binlerce Talmud Bavli (Babil Talmudu) kitabı olarak Paris’in en önemli meydanlarından birine varır. Kalabalık insan grupları, önceden duymuş oldukları söylentiler nedeni ile sokakları ve meydanları doldurmuşlardır. Başlarında, Yahudiliği bırakarak Hıristiyanlaşmış Nicholas Danin vardır ve yüzü, muzaffer olmuş bir adamın yüzü gibi sırıtmaktadır. Birkaç dakika sonra atların çektiği vagonlar boşaltılacak, içlerindeki paha biçilmez değerdeki Talmud kitapları yakılacak ve yükselen alevlere dönüşecektir.

Talmud kitaplarını yakmak Ortaçağ günlerinde bilinen antisemit bir uygulama idi. Yahudi kitaplarının kitlesel imhası İtalya, Podolya ve diğer yerlerde gerçekleşti. Ancak, Paris’te gerçekleşen bir münazara (disputation) çok önemlidir zira ondan önce Fransa Kralı 9. Louis’in sarayında uzun hukuki tartışmalar oluyordu.

Nicholas Danin bu münazarada başsavcı olarak tüm suçlamalarını ortaya koydu. Yahudiler, Yom Kipur gecesi dualarında ‘Kol Nidre’ metnine dayanarak yeminlerini tutmuyor, borçlarını ödemiyor, bu şekilde de Yahudi olmayanların haklarını istismar ediyorlardı.

Yahudilerin tezini müdafaa eden avukat ise, cevap olarak, dua metninin (piyyut’unun) amacının sadece Tanrı’ya yapılmış ve yerine getirilememiş vaatlerin affedilmesi olduğunu, bir başka kişiye vaat edilenlerin ve yükümlülüklerin inkârı olmadığını anlatmaya çalışır. Ancak mahkeme heyeti Nicholas Danin’i haklı bulur ve ceza olarak tüm Talmud kitaplarının yakılmasına karar verir. Karara göre Talmud, Yahudi ahlakının kötülükleri ve Hıristiyanlara olan nefreti simgelemektedir.

Bu olaydan 6 yüzyıl sonra, Hıristiyanlığa geçen bir başka Yahudi Heinrich Heine şu önemli sözü söyler; “Kitapların yakıldığı yerde sonunda insanlar da yakılır.” İronik bir şekilde denebilir ki, Nicholas Danin 1940’ların Avrupası’nda yaşasaydı, görüşleri ne olursa olsun, Hıristiyanlaşması dahi onu kurtaramayacaktı.

‘Kol Nidre’ metni ile ilgili tartışmalar

‘Kol Nidre’ dua metninin 6 ila 8. yüzyılda ‘Geonim’ler - Akil’ler’ devrinde yazıldığı kanaati yaygındır. ‘Geonim’ler’ Babil’de Yahudi ruhani liderleri ve saygın kişilerdi. Tanınmış olanları Rabi Hay Gaon, Rabi Amram Gaon, ve en ünlüleri, Ortaçağların en etkin Yahudi felsefe kitabı olan ‘Emunot ve Deot’u yazan Rabi Saadia Gaon’dur. Bu yenilikçi entelektüeller, Yahudi düşünce ve edebiyatını, Sidur, Pesah Agada ve Alaha ile ilgili Responsa’larla zenginleştirdiler ve kusursuz hale getirdiler.

Bununla birlikte, ‘Kol Nidre’nin aslında o dönemde oluştuğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Bugün bildiğimiz kaynaklara göre, bu piyyutu (metni), Haham Amram Gaon reddetti. Müminlerin, ‘Kol Nidre’de verdikleri sözleri ciddiye almadıklarından ve bunun da ahlaki bozulmaya sebep verebileceğinden korktu. Daha sonra, bu korkuyu Rambam da paylaştı ve eserlerinde piyyut’u göz ardı etti.

Rashi, ‘Kol Nidre’nin yalnızca unutulmuş yeminleri içerdiğini söyledi. Metin nihayet onaylandı ve 1565 yılında Yahudilikte en yaygın başvurulan yasal metni olan  ‘Shulchan Aruch’ un yazarı Haham Yosef Karo tarafından 1565 yılında Yom Kipur dua kitabı içine alındı.

Juramentum More Judaico

Tartışmalar Yahudiler arasında kaldığı sürece fazla bir zarara yol açmaları söz konusu değildi. Sorun, bu tartışmalar dışarıya yayılınca başladı.

MS.1000 yılına kadar Babil’deki bütün Yahudi cemaatleri bu toprakları terk ederek İspanya ve Kuzey Avrupa’ya yerleşti.

Yeni yaşamaya başladıkları ülkelerde Yahudilerin o ülke sakinleriyle olan parasal ilişkileri Babil’e nazaran daha kuvvetli oldu. Yahudilere kötü duygular besleyen beyinleri yıkanmış Hıristiyanlar, Yahudilerin verdikleri sözü tutmayacağından, borçlarını ödemeyeceklerinden endişe etmeğe başladılar. Kendilerini garantiye almak için Hıristiyanlar Yahudi Talmudu’nu mahkemeye taşıdılar ve son derece alçaltıcı ve hakaret içeren ‘Juramento More Judaico’yu uygulaya başladılar. Bu kural, piyyut’un Yahudiler üzerindeki tesirini ortadan kaldırmayı ve Yahudilerin aldıkları kredi ve borçları ödemelerinde din sebeplerle kaçınmalarını engellemeyi amaçlıyordu. Örneğin Fransa’da Yahudi sinagogunun içinde düzenlenen bir törende bir yahid Tevanın önünde boynunun etrafında dikenli tellerden bir halka ile bağlı olarak dizleri üzerinde durmaya mecbur ediliyordu. Diğer bir törende Yahudi, sağ eli açık, Tora rulosunu işaret ederken bir buzağının kanlı derisi üzerinde çıplak ayakla durmak zorunda bırakılmaktaydı.

 Almanya’da ise Yahudi’nin domuz cildinin üzerinde yalınayak durarak Tora rulosunu işaret etmesi gerekiyordu. Silezya’da kâfir sayılan Yahudi üç ayaklı sehpa üzerinde durmak ve her düştüğünde veya tökezlediğinde bir para cezası ödemek mecburiyetinde idi.

 Romanya’da Yahudi bir ölü yatağında yatırılır, başının üstünde bir mum yakılır, boynuzdan yapılan bir Şofar yedi kere çalınırken Musa’nın şarkısında yer alan cezalar okunurdu. Yahudi, çaresiz bir durumda yargıç eliyle onu itham ederken o parmaklarını Tora’nın üzerine koyup ‘Şema İsrael’ ve benzer Teilim sözcüklerini mırıldamaktan başka bir şey yapamazdı.

Londra’da Yom Kipur duası

Bu aşağılayıcı uygulamalar 19. yüzyılın sonlarına kadar sürdü. 1869 yılında tamamıyla son buldu. O zamandan beri ‘Kol Nidre’, Yom Kipur’un en belirgin dini metinlerden biri ve en ünlü Yahudi duası kabul edilir. Leo Tolstoy bu duanın birçok farklı melodisi arasından bir tanesine hayrandı ve bir milletin çektiği acıları çok duygusal bir şekilde aktardığını ifade etmişti. Melodinin, Beethoven’in eserlerinden birine ilham verdiği söylenir.

Kipur gününde, Kol Nidre okunurken bütün bunları düşünün ve ne kadar şanslı olduğunuzun farkında olun.

*Bu yazı Bet Hatfutsot sitesinden alınarak Selim Amado tarafından tercüme edilmiştir.