Avrupa’nın kayıp sinagogları New York’da hayat buluyor

Özellikle II. Dünya Savaşında yok olan, Avrupa’daki yüzlerce sinagog, New York’da düzenlenen bir sergide hayat buluyor. ‘Avrupa’nın Kayıp Sinagogları’ isimli kartpostal sergisine ev sahipliği yapan mekân da tarihi Eldridge Caddesi Sinagogu. Sergi 8 Eylül’e kadar açık

Dünya
2 Ağustos 2017 Çarşamba

Bir zamanlar,  ‘Eski Kıta’ denilen Avrupa’daki Yahudi yaşamının ana merkezlerinden olan yüzlerce sinagog İkinci Dünya Savaşı süresince zarar görerek yok olmuşlardı. Şimdi New York’ta, 8 Eylül tarihine dek, kendisi de bir mihenk taşı sayılabilecek eski bir sinagog olan Eldridge Caddesi Müzesi’nde, bu yok olan sinagoglar anılarak hayata döndürülüyor.

 “Avrupa’nın Kayıp Sinagogları” adı verilen sergide, Almanya, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkeden yüz elli altı sinagogun fotoğraflarının olduğu posta kartları ziyarete sunuluyor.

Düzetilerek tekrar basılan görüntüler, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından hemen önceye dek olan süreyi kapsıyor.

Coğrafi olarak sıralanan ve Prag doğumlu Frantisek Banyai’yenin koleksiyonuna ait olan kartlarda, inşa edildikleri zamana göre mütevazı ahşap yapılardan gösterişli büyük sinangoglara kadar tasarımların çeşitliliği ve Yahudi cemaatlerinin canlı hayatları açıkça görülebiliyor.

Yahudi bayramları tebrik kartları yanısıra diğer posta kartlarında ise, bahsi geçen sinagogların çevresindeki Yahudi yaşamından, ibadet etmeye giden aileler, dua eden adamlar, getto sokaklarında alışveriş yapanlar gibi kesitler görünüyor.

Kartlarda geçen yüz elli altı sinagogdan sadece elli yedisi bugün halen ayakta dururken, bunların da aralarında Prag’daki Jubilee Sinagogu’nun da bulunduğu sadece on dördü ibadet etmeye açık olarak hizmet veriyor. Bahsi geçen diğer tüm sinagoglar maalesef yıkılmış durumda.

Fotoğrafların bazılarında, Fas etkisinin hissedildiği mimari tarzda, at nalına benzer kemerler, anahtar deliği şeklinde pencereler, soğana benzer şekilde kubbeler ve hatta minareye benzer kulelere rastlanıyor. Mağribi denilen bu stilin on sekizinci yüzyılın ortalarından sonlarına doğru inşa edilen sinagoglarda baskın olduğu ve İspanya’da barış içinde birlikte yaşayan Yahudi, Müslüman ve Hristiyan toplumlarından izler taşıdığı görülüyor.

EV SAHİBİ ELDRİDGE CADDESİ SİNAGOGU

Sergiye ev sahipliği yapan Eldridge Caddesi Sinagogu da, muhtemelen Avrupa’daki sinagoglar örnek alınarak, aynı mimariyle inşa edilmiş.

Günümüzde Eldridge Caddesi Müzesi olarak bilinen sinagog, şehirde Yahudi hayatının merkezi olarak bilenen Manhattan’ın Aşağı Doğu Tarafı’nda inşa edilen ve Doğu Avrupalı Yahudilerin ABD’de kurdukları ilk işlevsel sinagog olma özelliğini taşıyor.

Bina 1887 yılında, gittikçe artmakta olan Yahudi göçmen cemaatinin ibadet ihtiyaçları için açılmış. Ne var ki, 1924 yılında değişen ve Doğu Avrupa’dan Yahudi göçünü zorlaştıran yeni ABD göçmen yasasının ardından Eldrigde Caddesi Cemaati kan kaybetmeye başlamış.

1930’lu yıllarda tüm ülkeyi sarsan Büyük Buhran’ın da maddi açıdan zorlanan sinagog, kışın büyük salonun bakımı ve ısıtmasını bile karşılamakla mücadele etmeye çalıştı. Bu koşullar altında sinagog bakımı yapılamadığından kullanılmadıkça, tavanında açılan delikler, su sızıntıları, vitrayların çerçevelerinden düşmeleri ve kuşların içeriye girmeleriyle tamamen terkedilmiş hale geldi.

1986 yılında terkedilmiş sinagogu ziyaret eden bir profesörün girişimiyle başlanan yenileme süreci, yirmi yıl ve yirmi milyon Amerikan doları sonrasında, tamamlandı.

Bugün, zaman zaman minyan toplamakta dahi zorlanan çok küçük bir cemaate sahip olsa da, Ortodoks sinagog halen hizmet verebiliyor. Restorasyonu tamamlandıktan sonra müze statüsü verilen ve tur düzenlenerek gezilebilen sinagog, günümüzde çeşitli sergi, konser ve festivallere ev sahipliği yapıyor.