Netanyahu’nun Kotel kararına Diaspora’dan büyük tepki

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun, 2016 yılında hükümetçe alınan Kudüs’ün Batı Duvarı - Kotel’de çoğulcu dua alanı yapılması kararını askıya aldığı yönündeki açıklaması Yahudi Dünyasının gündemine oturdu.

Dünya
5 Temmuz 2017 Çarşamba

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 25 Haziran’da, 2016 yılında hükümetçe alınan Kudüs’ün Batı Duvarında (Kotel) çoğulcu dua alanı yapılması kararını da askıya aldığını açıkladı.

2016 yılının ocak ayında, Batı Duvarında Ortodoks ve Ortodoks olmayan Yahudilerin dua etmesi için alan tahsisini ön gören tarihi bir anlaşma mecliste kabul edilmişti. Planın uygulanmasının ertelenmesi kararı gerek İsrail’de gerekse Diaspora Yahudilerinde büyük tepki yarattı.

Özellikle Amerikalı Yahudi kuruluşların liderleri Batı Duvarında Ortodoks olmayan Yahudilerin dua edebileceği ayrı bir bölüm açılması konusunun dondurulmasını da tepkiyle karşıladı.

Dünyadaki Yahudiler ile İsrail hükümeti arasında bir köprü görevi üstlenen Yahudi Ajansı, Yahudiliğe geçişin İsrail Hahambaşılığının tekeline bırakılma kararın ertelenmesinden övgüyle söz ederken, aynı anlayış ruhunun Batı Duvarı konusundaki tartışmalarda da kendisini göstermesi dileğinde bulundu.

Reformist, Konservatif ve ‘Duvarın Kadınları’ feminist grubunun temsilcilerinin oluşturduğu yaklaşık bin kişilik bir kalabalık, Başbakanlık Konutunun önünde, Netanyahu’yu protesto etti. Bu kalabalıkla birlikte Binyamin Netanyahu’ya hitaben konuşan, İsrail’in eski ABD Büyükelçisi Sallai Meridor, “Sayın Başbakan, bilmelisiniz ki, insanların birliği ve bütünlüğü, koalisyonun birliği ve bütünlüğünden daha önemlidir” dedi. 

 

ADL:  “Kotel kararı İsrail ile Amerikan Yahudileri arasındaki bağları zayıflatacak”

ADL, (İnkâr ve İftira ile Mücadele Birliği) İsrail Hükümetinin Batı Duvarındaki eşit dua alanı planı uygulamasını askıya alma kararını derin bir üzüntüyle karşıladığını açıkladı. ADL, İsrail’in dini ve siyasi liderlerine bir çağrı yaparak bu kararın neden olduğu çığlığı dikkate almaları gerektiğini, planın askıya alınmasının Amerikan Yahudileri ile İsrail arasındaki dayanışma ve bağı zayıflattığını ifade etti.

ADL Başkanı Jonathan A. Greenblatt, “Gerek dini gerekse politik çevrelerden ulaşan geniş çapta çığlık, İsrail ve Diaspora’daki milyonlarca Yahudi’nin bu plana ne kadar önem verdiğinin göstergesidir. Karar İsrail toplumundaki dini çoğulculuğu destekleyenler için bir darbedir. Çoğunluğu Ortodoks olmayan Amerikan Yahudi toplumu ile İsrail arasındaki bağlar zayıflayacak ve olumsuz etkilenecek” dedi. Greenblatt söz konusu planın, başta Netanyahu olmak üzere hükümet yetkilileri ve dini otoritelerce yapıcı bir taviz olarak görüldüğünü ekledi. Başbakan’a çağrıda bulunarak, her Yahudi’nin kabulünü taahhüt ettiği gerçeğini yinelemesini, güven ve destek elde etmek için elzem bulduğunu ifade etti. Hükümetin açıklıkla ve ayrıntılı bir biçimde İsrail’in farklı düşüncedeki her Yahudi’yi kucaklamak istediğini belirtmesi gerektiğini de vurguladı.

Söz konusu plan ilk kez açıklandığında ADL planı ‘tarihi karar’ olarak nitelemişti.

Ancak art arda gelen ertelemelerden sonra ADL, açıklamalarında ve İsrail Hükümeti sözcüleriyle yapılan özel toplantılarda hükümete planı uygulama konusunda baskı yapmıştı.

B’NAİ B’RİTH de hayalkırıklığını ifade etti

Uluslararası B’nai B’rith Başkanı Gary P. Saltzman ve CEO Daniel S. Mariaschin bir açıklama yaparak Uluslararası B’Nai B’rith’in, İsrail Hükümetinin Ağlama Duvarında eşit bir bölüm açma planını uygulama kararını iptal etmesinden dolayı üzüntü duyduğunu açıklamıştı.