İngiliz keman virtüözü Verity Steele, Nazi kurbanlarının İsrail’e gitmesinin yasaklandığı günün 70. yıldönümünde İngiliz donanmasında subay olan amcası adına Yahudi halkından özür dileyecek.
Haziran 1947’de Fransa’nın güneyinden yola çıkan 4.500 Soykırım kurtulanı Yahudi, geminin insanlık dışı zor şartlarına rağmen, İsrail kıyılarına ulaşmayı başarmış, ancak İngiliz donanması tarafından kıyıya çıkmaları engellenmişti.
İngiliz destroyerlerinin engelleme girişimi, kurtulanların tepkisi ile karşılaşınca çıkan çatışmada üç Holokost kurtulanı hayatını kaybetmişti. Olay, ismini Tevrat’taki ‘Mısır Çıkışı’ndan alan Exodus adlı geminin mürettebatının İngiliz yetkililere teslim olması ve mültecilerin Avrupa’ya geri gönderilmesi ile son bulmuştu.
İngiliz sanatçı Steele’in amcası, Çavuş Douglass Steele, Exodus yolcularının İsrail topraklarına çıkmasını engelleyen gemilerden birinde görevli idi. 17 yıl evvel hayata gözlerini yuman yaşlı deniz subayı hiçbir zaman geçmişinden ve katıldığı operasyondan ailesine bahsetmedi. Ancak iki buçuk yıl evvel Steele su yüzüne çıkan bazı belgelerden amcasının görevini öğrendi. Kuvvetli bir İsrail taraftarı olan Steele, bu gerçeği bir utanç yerine fırsat olarak değerlendirdi ve İsrail halkından amcası adına özür dilemeye karar verdi.
18 Temmuz’da Hayfa’da düzenlenecek Nazi Kurbanlarının İsrail’e Gitmesinin Yasaklandığı Günün 70. Yıldönümü törenlerine katılacak olan Steele, İsrailli sanatçı Shuli Natan’ın söyleyeceği ‘Jerusalem Of Gold’ şarkısına kemanı ile eşlik edecek ve bir özür konuşması yapacak. Steele, Yedioth Aharonot gazetesine yaptığı açıklamada 18 Temmuz’da İngiliz Başbakanı Theresa May’in de İngiliz halkı adına özür dilemesini arzu ettiğini belirtti.
Exodus olayı dünya Yahudi cemaatlerinde büyük yankı bulmuş, savaştan kaçan insanların ikinci bir trajedi yaşaması bilakis dünya kamuoyunun ilgisini Yahudi göçüne ve kutsal topraklarda kurulacak potansiyel İsrail devletine çekmişti.
O yıllarda İngiltere, Arap dünyası ve Ortadoğu’daki çıkarları gereği İsrail’e Yahudi göçünü engellemeye çalışıyordu. Ancak Mayıs 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesi ile bu politika sona erecekti.