1989 yılında Berlin Duvarı ve SSCB’nin yıkılmasının ardından İsrail’e göç eden binlerce Rus Yahudi’si 1990’larda İsrail’in sosyal ve ekonomik şartlarına adapte olamayınca çareyi yeniden; bu sefer batıya göç etmekte bulmuştu.
Son derece laik, adeta din dışı komünist bir ortamdan gelen Rus Yahudileri, İsrail Yahudiliğine adapte olamamıştı. Bunun dışında İsrail’in sosyal ve ekonomik yapısı, sürekli savaş altında olmak, askerliğin mecburi olması, ekonomik zorluklar SSCB’nin baskısından kaçan bu kişileri İsrail’de sükûtu hayale uğratmıştı.
Sonunda binlercesi ABD ve Kanada’ya göç etti ve orada Yahudi cemaatinin desteği ile tekrardan babalarının din ve kültürünü öğrendi. Yedioth Aharonot gazetesinin belirttiğine göre 1990’larda İsrail’de çok kısa bir süre kalıp Kanada’ya göç edenlerin sayısı 70 bini bulmuş durumda.
İsrail’e adeta ‘kağıt üstünde Yahudi’ olarak gelen, Judaism-Yahudilik konusunda hiçbir şey bilmeyen, bazıları Halaik (Yahudi dini kurallarına göre) olarak Yahudi bile olmayan bu kişiler, geçen yıllar içinde Kanada’da kaşere (Yahudi yemek kuralları) Şabat’a (Yahudi kutsal günü Cumartesi) bakan Yahudiler oldu.
Özellikle bir süre İsrail’de kalan genç Rus çiftlerin İsrail doğumlu bugün yirmili yaşlarda olan çocukları kendilerini Yahudi kültürü ve gelenekleri ile özdeştirmiş durumda. Çocukların Yahudi kültürü konusunda yaptıkları yoğun faaliyetler bir şekilde eski SSCB’de dinden uzak yaşamış ebeveynlerini de etkiliyor.
Son yıllarda 50 bin Rus asıllı Yahudi Toronto’daki Limmud faaliyetine katıldı. Katılanların birçoğunun çocukları tarafından bu konferansa getirilmesi dikkat çekti.
Kanada cemaati, İsrail, ABD ve Fransa’dan sonra dünyanın dördüncü büyük cemaati olarak biliniyor.
