Objektifimden Sirkeci

İstanbul Yarımadasının tarihini bize canlı olarak hissettiren Eminönü ve Sirkeci, her gün yerli halk, esnaf ve yabancı turistler ile dolup taşar. Galata Köprüsünde gün boyu balık tutanlar, camilerin etrafında uçuşan kuşlar, kuşlara yem veren çocuklar, vapurların sesi, rengârenk Mısır Çarşısı ve alışverişe gelenler, Ayasofya’nın ihtişamı şehrin otantik atmosferini ve dinamikliğini ayakta tutar.

Sara KOHEN Toplum
22 Mayıs 2017 Pazartesi

19. yüzyılda Rusya, Polonya, Avusturya-Macaristan ve Ukrayna’dan İstanbul’a göç eden Aşkenaz Yahudileri Sirkeci etrafına yerleşmişlerdi. Zaman içerisinde, Edirne başta olmak üzere, tüm Trakya ve Anadolu’dan İstanbul’a yoğun göçler yaşandı. İbadetlerini yerine getirebilmek için Mahmut Paşa Yokuşu üzerindeki Kont de Kamondo’nun maddi destekleri ile açılan Çorapçı Han Sinagogunu kullanırlarken, Talmud Tora dersleri için Sirkeci Garının yanındaki tarihi binaya gittiler. Nüfus arttıkça yeni bir sinagoga ihtiyaç duyulmuş ve Avram Geron, Talmud Tora binasının hemen yanındaki at arabası parkını sinagog yapımı için bağışlamış. Beth Avraam Sinagogu, Sirkeci yahidlerinin destek ve yardımları ile 1919 yılında açıldı.

Beth Avram Sinagogunun resmi açılışı İstanbul’un işgal günlerine rastlar. Sirkeci Yahudi topluluğunu temsil eden Dr. Jak ve Dr. Robert Behar açılış davetiyesini Sirkeci Polis Merkez Komiseri Tahsin Bey’e götürür. Açılışa gelen Tahsin Bey sinagogun her tarafının Türk bayrakları ile donatıldığını görünce çok duygulanır ve Hahambaşı Rav Hayim Moşe Becerano’ya şöyle der:

“Vatanımızın geçirdiği bu vahim günlerde siz Yahudilerin vatansever tezahüratı beni çok duygulandırmıştır. Hükümetim ve şahsım adına şükranlarımı sunarım.”

1930 ve 40’lı yıllarda sinagogda düğünler ve Bar-mitsva törenleri yapılırdı. Sinagog bayramlarda dolup taşar, insanlar oturacak yer bulamazlardı. 1950’li yıllara gelince eski görkemli günleri geride kaldı, zira burada ikamet eden Yahudiler Galata ve Beyoğlu etrafına taşınmaya başladılar.

Günümüzde de ibadete açık olan sinagog eski anılarını fotoğraflarıyla birlikte Seuda salonunun duvarlarında yaşatıyor.  Her sene Lag BaOmer bayramında sinagog özel olarak açılarak kutlamaya katılmak isteyenlere ev sahipliği yapıyor.

Sirkeci Sinagogunu ziyaretim sırasında bana yardımcı olan, bilgisini paylaşan, buraya gönülden bağlı Naim Civre’ye çok teşekkür ederim.

Sirkeci Sinagogunu ve etrafını, dolaşırken tekrar hayran kaldığım, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Yeni Camii, Sultanahmet Camii ve Sirkeci Garını objektifimden görebilirsiniz.