Bir alan, 54 ruh…

Esen Saba 

Sergide; yağlı boya, akrilik, mum batik, kuantum tekniği, ahşap üstü kabartma, ebru ve mandala gibi birbirinden farklı disiplinlere sahip eserlerin hepsi bambaşka bir dünya.

İlk kere gittiğinizde aklınıza, “Acaba biraz daha mı inceleseydim, gerçekten bunu mu anlatıyor?” gibi sorular gelebilir. Ve yolunuzu tekrar, görsel güzelliklerinin yanı sıra düşündürdükleriyle de birçok duyguyu bir araya getiren bu sergiye düşürmüş bulabilirsiniz.

 ‘B1R’ birbirinden değerli pek çok sanatçıya ev sahipliği yapıyor. İki eseriyle sergiye katılan Şalom gazetesi yazarlarından Miryam Şulam, yurtiçi -yurtdışında yüzlerce sergi açan ve evrensel bilgi kartları olarak adlandırdığı eserlerinden biriyle Yüksel Aydın, ‘Işığı Yakalamak’ serisine ait üç eseriyle Azniv Çoban, toplumsal konulara değinen eserleriyle tanınan Beti Gül Umuroğlu, Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim görevlisi olan Erhan Şanal, psikolojik hissiyatlara sahip, ‘Aşk’ eseriyle sergiye katılan dışavurumcu Nilgün Sabar ve öğrencileri, iki eseriyle katkıda bulunan AKM Sanat Galeri eski Müdürü Esen Erer,  retrospektif  illüstrasyon eseriyle Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazan Erkmen, hiperrealist sanatçı Sami Kutluar ve daha birçok sanatçı tek sergide bir araya geldiler. Serginin en dikkat çeken iki eseriyse Esat Acet Nuhoğlu’na ait olan at resimleri.

Birçok ruh dolanıyor mekânda. Hiperrealist, dışavurumcu, realist, retrospektif ve evrensel... Görme engelli bir sanatçının neler yapabileceğine hayran kalırken birdenbire yıkanan bir atın büyüsüne kapılabilirsiniz. Ya da bir aşk resmi karşısında hayallere dalmışken solunuzdan büyük altı çift göz sizi çağırıyor olabilir. Her esere tekrar baktığınızda görmediğiniz noktalarla, yeni duygularla karşılaşabilirsiniz

Goy Goy Cafe’ye 31 Mart’a kadar yolunuzu düşürün mutlaka. Az bir süre kalmış olsa da yarım saat bile görmek, sizi bambaşka düşüncelere sürükleyecek. Belki sanatçılarından biri sizi kafede bekliyordur ve bir de ondan sergiyi dinlersiniz.