Oscarlara yakın mercek

26 Şubat Pazar akşamı, Los Angeles Kodak Tiyatrosunda Akademi Ödülleri 89. kez sahiplerini bulacak. Bu büyük gece öncesinde, Oscar adayı sanatçıları hatırlayalım.

Selin SEVİNDİREN Sanat
22 Şubat 2017 Çarşamba

 Dokuz filmin yarıştığı En İyi Film Kategorisinde yapımcılar arasında birçok Yahudi asıllı isme rastlamak mümkün. En İyi Orijinal Müzik, En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Senaryo ve En İyi Kısa Belgesel gibi dallarda birçok Yahudi sanatçının yarışacağı gecede Yönetmen ve Yapımcı Frederick Wiseman da onur ödülü alacak.

26 Şubat Pazar akşamı Akademi, Oscar Ödüllerini Los Angeles Kodak Tiyatrosunuda 89. kez verecek. Bu yılın onur ödülü belgesel film yönetmen ve yapımcısı Frederick Wiseman’a gidiyor. Wiseman ödülünü geçen kasım ayında Governors Ödülleri gecesinde almıştı. Oscar gecesinde o akşamdan görüntüler sergilenecek. Yale Üniversitesi hukuk mezunu Wiseman, Amerikan kurumlarını irdelediği belgeselleri ile tanınıyor. Ömür boyu başarı ödülünü hakkeden 87 yaşındaki sanatçı filmlerini kendi yönetiyor, montajlıyor ve yapımcılığını da üstleniyor.

En İyi Film Adayları

 Bilindiği üzere gecenin finalinde açıklanan ve diğer ödüllerden farklı olarak beş değil, ona kadar adayın yarıştığı ‘En İyi Film' kategorisinde ödüller yapımcıların olur. ‘En İyi Film’ gecenin en değerli ödülüdür çünkü bir filmde olması gereken senaryo, müzik, montaj, oyunculuk, yönetmenlik ve filmin yaratılmasına dair her tür emek dikkate alınır. ‘Arrival’ ile Shawn Levy ve David Linde, ‘Fences’ ile  Scott Rudin, ‘Hacksaw Ridge’ ile David Permut, ‘Hell or High Water’ ile  Julie Yorn, ‘La La Land’ ile Marc Platt ve Gary Gilbert  ve son olarak ‘Moonlight’ ile Jeremy Kleiner gecenin Yahudi asıllı bu kategori için yarışan adaylarından.

En iyi oyuncular

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü dalında 33 yaşındaki Andrew Garfield, Mel Gibson’ın yönettiği ‘Hacksaw Ridge’ ile yarışıyor. Bu yıl sinematografi dalında aday gösterilen Martin Scorcese’nin ‘Silence’ adlı filminde de rol alan oyuncu neredeyse bu filmdeki oyunculuğu ile de En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilecekti. En İyi Kadın Oyuncu kategoriside ise tanıdık bir yüz, 2011 yıllında ‘Black Swan’ ile heykelciği evine götüren Natalie Portman var. Bu yıl Jackie Kennedy’nin hayatını canlandırdığı ‘Jackie’ filmiyle ödülü alması pek beklenmiyor. Bu yılın favori aktrisi Isabelle Huppert (‘Elle’). Portman’ın filmin her sahnesinde göründüğü gibi o da filmde her karede bulunuyor.  Bugüne kadar yüzden fazla filmde rol oynayan 64 yaşındaki Huppert’ın babası ve kocası Yahudi; kendisi Katolik olarak büyümüş ve babasından bahsetmekten nefret ediyor. Elle filmi ile benzerliği tesadüf olsa gerek; yine de en azından babası psikopat bir katil değil.

Müzik kategorileri

‘En İyi Orijinal Müzik’ dalında genç adaylar 36 yaşındaki Nicholas Britell ‘Moonlight’ ile ve 32 yaşındaki Justin Hurwitz, ‘La La Land’ ile aday gösterildiler.

Britell, Juilliard müzik okulu mezunu ve ilk işini Natalie Portman’ın ilk kez yönettiğikısa filmi ‘Eve’ için yapmış. O zamandan beri ‘12 Years a Slave’, yine Portman için İsrail’de çekilen ‘A Tale of Love and Darkness’ ve ‘The Big Short’  filmi için müzik besteledi. 2014’teki ‘Whiplash’ için beste yapmamış ama filmin yapımcılığını üstlenmişti. Filmin yönetmeni ve yazarı Damien Chazelle ismini bu film ile duyurmuş ve bu yıl Oscarlara tam 14 adaylıkla (rekor adaylık sayısı- Titanic ve All About Eve ile aynı)  damgasını vuran La La Land’i çekebilmesi için finansmanı sağlamıştı.

Damien Chazelle, Whiplash’de Justin Hurwitz ile çalışmıştı ve ‘La La Land’de de onunla çalıştı. Dünya küçük, Hollywood da küçük. Hurwitz’in annesi Seferad Yahudisi ve babasıyla Los Angeles’da bir Sefarad sinagogunda evlenmişler. Justin ve Chazelle, Harvard Üniversitesinde tanışmışlar. Hurwitz pazar gecesi tam üç kez anons edilecek. Birincisi La La Land ile ‘En İyi Film Müziği’ adaylığı için diğeri ise ‘En iyi Şarkı’ adaylığında aynı filmden iki ayrı parça ile: ‘City of Stars’ ve ‘Auditions: The Fools Who Dream’. Şarkıların sözleri adaylar Benj Pasek ve Justin Paul’a ait. Pasek oldukça dindar Yahudi bir aileden geliyor. Fotoğrafta Altın Küre Ödüllerini kazanan Chazelle ve Hurwitz bir arada görülüyor.

Diğer kategoriler

 

Manchester by the Sea filminin Oscar adayı oyuncuları Casey Affleck ve Michelle Williams yönetmen Kenneth Lonergan ile

‘Manchester by the Sea’ filmi ile Kenneth Lonergan hem ‘En İyi Yönetmen’ hem de ‘En İyi Orijinal Senaryo’ dalında ödüle aday. 56 yaşındaki sanatçı her ikisi de psikanalist olan Yahudi annesi ve Yahudi üvey babası tarafından büyütülmüş. Vefat etmiş olan İrlandalı Katolik babası ise bu filmi çekmesindeki etken. Diğer filmlerinde Yahudi öğeler bulunduran Lonergan bu filmde İrlandalı tarafının ağır bastığını söylüyor.

'En İyi Animasyon Film’ dalında aday olan ‘Moana’ filminin yapımcısı Osnat Shurer İsrail’de doğma büyüme bir sanatçı. Pixar için çalışan Shurer askerliğini istihbarat bölümünde yapmış.


‘En İyi Kısa Belgesel’ dalı 

Film yapımcısı Kahane Cooperman’ın filmi ‘Joe’nun Kemanı’; 24 dakikalık film ağlatan türden. Filme adını veren Joe Feingold, 93 yaşında Polonyalı bir Holokost kurtulanı. Üç yıl önce, Joe enstrümanını satmayı düşünürken, New York’un klasik müzik kanalı olan WQXR’de bir anons duyuyor. Anonsta, Opus Vakfı’nın New York’ta ihtiyacı olan okul çocuklarına bağışlanacak enstrüman arayışı içerisinde olduğu söyleniyor.

Joe bir otobüse atlayıp bahsedilen yere gidiyor ve kemanını bırakıyor. Kemanını alan şanslı çocuk 12 yaşındaki Brianna Perez oluyor. 

Feingold, 1923’te Varşova’da doğmuş. 1939’da Feingold babasıyla, Doğu Polonya’ya kaçmış. Ancak Hitler-Stalin birleşmesi her şeyi değiştiriyor. Baba oğul, ayrı çalışma kamplarına yollanıyorlar. Feingold ile babası kurtulurken arkada kalan annesi ve iki erkek kardeşi vefat ediyorlar. 

Savaşın ardından Feingold Almanya’daki yerinden olmuş insanların kampına gidiyor. Bir gün bitpazarında kemanına rastlıyor ve kemanı onu mutlu günlerine geri götürüyor. Beş parasız olduğu için kemanı bir paket sigara karşılığında alabiliyor. 

Uluslararası Bronx Kız Eğitim Vakfında öğrenci olan Brianna, sekiz sene boyunca keman eğitimi görmüş. “Bu keman kimsenin bilmediği o kadar çok sır saklıyor ki,” diyor Brianna.

Cooperman, Brianna için “en harika 12 yaşındaki kız” tanımını yapıyor. Cooperman, ‘Joe’nun Kemanı’ benim için sadece bir Holokost filmi değil. İnsan ilişkisini ve umudu temsil ediyor. Ancak Joe sayesinde birinci ağızdan ne olduğunu duyuyor olduğumuz için çok gururluyum. Çünkü Holokost tanıklarının sayısı gün geçtikçe azalıyor” diyor.

 ‘En İyi Belgesel’ kategorisinde ‘Extremis’ adlı filmiyle Berkeley Üniversitesi profesörü Dan Krauss da adaylar arasında. Film, hastanelerde aileler doktorlar ve hastaların yaşam ünitesini kapatma kararı üzerine yoğunlaşıyor.