Tarihi Yarımada’da bir butik sinagog: Bet Avraam

Naim GÜLERYÜZ Kavram
15 Şubat 2017 Çarşamba

Geleneksel ticaret merkezi Sirkeci semti de ‘sit alanı’ ilân edildikten sonra, tarihi mekân ve müzelerinin yanı sıra şık ve özlemli konaklama tesisleriyle tam teşekküllü bir turistik merkeze dönüşen Tarihî Yarımada’nın tek sinagogu, Bet Avraam çoğu İstanbullu tarafından az bilinir, tanınır.

İki yıl sonra yüzüncü yaşını kutlamaya hazırlanan sinagog, halen kentin başka yörelerinde ikamet etmekle beraber ailevi duygusal bağlarını sürdüren eski Sirkecililere veya çocuklarına hizmet vermekte, yöredeki konaklama tesislerine yürüme mesafesindeki konumu ile de Musevi turistlerin cuma akşamı veya cumartesi sabahı yeğledikleri ibadet mekânı özelliğini korumakta.

20. yüzyılın başında, Balkanlardan gelen göçmenlerle yörenin Yahudi nüfusu artıp Çorapçı Han ve Unkapanı ibadethaneleri yetersiz kalınca, önceleri Talmud Tora olarak kiralanan bir binanın üçüncü katı midraş olarak kullanılmaya başlandı. Bayram günlerinde kalabalık taştığında şimdiki sinagog binasının bulunduğu arsaya yeşil tenteler çekilir, semtteki kahvehanelerden iskemle kiralanır veya duaya gelenler iskemlelerini beraberlerinde getirirlerdi. Ancak, midraştaki sabah dualarının çoğu zaman uzaması Talmud Tora’nın ders programını olumsuz etkilediğinden, arsanın at arabalarının park yeri bölümünde bir sinagog inşaatına girişildi. Savaş ve işgal yılları olduğundan Hahambaşılık mali destekte bulunamadığından inşaat tümüyle Sirkecililerin bağışlarıyla tamamlanabildi.

Sinagogun resmi açılışı

Resmî açılışı İstanbul’un işgal yıllarına rastlayan, yaklaşık 120 metrekarelik bugünkü sinagog binası, kurulmasını mümkün kılan Avram Geron’un onuruna Bet Avraam olarak adlandırıldı. Albert Kohen’in başkanı bulunduğu Sirkeci Musevi Cemaati adına Dr. Jak Behar ve Dr. Robert Behar açılış davetiyesini götürdüklerinde Sirkeci Polis Merkezi Komiseri Tahsin Bey, heyecanlı bir sesle “Ya, daha bizi düşünen var demek!” diye cevap vermiş, açılış günü sinagoga gittiğinde binanın Türk bayraklarıyla donandığını ve ülkenin selâmeti için dua edildiğini [Anoten Duası] izleyince heyecanı artarak Hahambaşı Kaymakamı Bejarano’ya “Vatanımın geçirdiği bu vahim günlerde Yahudi unsurunun vatanperver tezahüratı bizi çok teselli eder” diyerek teşekkür etmiş.  Bejarano’nun cevabı kısa ve vecizdir: "Yahudi unsuru yaşadığı vatanına her daim sadık kalmış ve daima o memleketin saadet ve kederine iştirak etmiştir. Memleketin geçirmekte olduğu bu kederli günlerde biz Yahudiler kalben ve ruhen Türk millet ve hükûmetiyle beraberiz.”

Sirkeci Sinagogu (eski haliyle) 1918 yılında, değeri bir kişiyi ‘tesadüfen’ ağırladı. Sukot sabahı tefila’sında, cemaat arasında oturan bir yabancıya, kendisini Teva’ya davet etmek için adını soran gabay, bu zatın, dönemin Filistin Hahambaşısı Rav Yakob Meir olduğunu heyecanla öğrenir. Duadan sonra, dönemin Sirkeci cemaat yöneticileri Dr. Bension Sevi ve Albert Kohen derhal gerekli ilgiyi göstererek onuruna Suka’da bir davet düzenleyip kentimizde ikameti süresince kendisine refakat ederler.

Bir zamanlar görkemli Bar-Mitzva törenleri ve düğünler icra edilen bu sinagog, birçok ailenin zamanla başka semtlere taşınması sonrasında, ancak işyerleri Sirkeci’de bulunan esnafın gayretleriyle kapanmayarak ibadete açık tutulabildi.

Sinagog, cuma akşamları ve cumartesi sabahları ile tüm dinî bayram günleri dualarına açıktır.

Lag Laomer kutlamaları da 1989 yılından beri her yıl düzenli olarak bu sinagogda sürdürülmektedir.

 

 

 

© Foto Naim A. Güleryüz

 

*****************************