ADL’in Ulusal Direktörü Jonathan Greenblatt, ABD’deki antisemitizm oranının başkanlık seçimleri için düzenlenen kampanya süresince arttığına dikkat çekti.
ADL’in (Anti-Defamation League – İftira ve İnkârla Mücadele Birliği) Ulusal Direktörü Jonathan Greenblatt, antisemitizm konulu konferansın açılısında yaptığı konuşmada ABD’deki antisemitizm 1930’lu yıllardan beri en yüksek düzeyde olduğunu belirtti.
ADL’in geçtiğimiz hafta New York’ta düzenlediği ‘Never Is Now’ başlıklı konferansın açılışında konuşan Greenblatt, aşırı sağ ve sol akımların antisemitizmin yeniden canlanmasına neden olduğunu belirtti. Greenblatt ayrıca Filistinlilere verdiği destekle bilinen ABD merkezli Movement for Black Lives adlı kuruluşun yayınlarında İsrail’i soykırımla suçladığını dile getirdi.
Antisemit içerikli saldırıların ABD başkanlık seçimleri kampanyası süresince artışa geçtiğine değinen Greenblatt konuşmasında, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın Breitbart News adlı aşırı sağcı haber sitesinin genel yayın yönetmeni Stephen Bannon’ı baş strateji danışmanı olarak görevlendirmesine yönelik tepkilerden bahsetti. Yabancı düşmanlığı, ırkçılık, antisemitizm ve cinsiyetçilik eleştirilerinin odağındaki bir haber kuruluşu olan Breitbart News Cumhuriyetçiler tarafından bile ‘aşırı sağcı’ olarak nitelendiriliyor.
Greenblatt, “Amerikan Yahudileri 1930’lardan beri böylesine yüksek oranda antisemit içerikli olaylarla karşılaşmamışlardı. Ne yazık ki, bu tür olaylar diğer azınlıklara yönelik nefret suçlarındaki artışla paralellik gösteriyor” dedi.
Trump’ın geçiş hükümetinin ABD’de yaşayan Müslüman vatandaşların kimlik bildirimde bulunmalarıyla ilgili talebine de değinen Greenblatt, böyle bir şey olduğu takdirde kendini Müslüman olarak kaydettireceği sözünü verdi.
Greenblatt, “Bizler Yahudi olarak kimlik bildiriminde bulunup kendini kayıt ettirmenin, hedef olmanın ve yaşadığımız ülkenin diğer vatandaşlarından ayrı muamele görmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Biz Yahudiler doğru olanın ne olduğunu ve buna nasıl cevap verilmesi gerektiğini de biliyoruz. Şimdi burada hepinizin huzurunda söz veriyorum: Antisemitizmle savaşmaya kendini adamış biri olarak eğer ABD’li Müslümanlar bir gün kimlikleri nedeniyle kayıt altına alınmaya mecbur bırakılırsa ben de o gün gururlu bir Yahudi olarak kendimi Müslüman diye kaydettireceğim” diyerek sözlerine devam etti.