Budapeşte’ye Hannah Arendt için anıt dikildi

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de 15. Bölge Belediye Başkanı, Amerikan Yahudi’si felsefeci Hannah Arendt’in anıtının açılışını yaptı. Hannah Arendt’in Macaristan’daki önemi ise 1958 yılında kaleme aldığı, 1956 Macar Baharı Devrimini konu alan ‘Totaliter Emperyalizm: Macar Devrimi Üzerine Düşünceler’ adlı eserinden kaynaklanıyor.

Dünya
27 Ekim 2016 Perşembe

Macaristan’da muhalefette olan Demokratik Koalisyon üyesi ve Budapeşte 15. Bölge Belediye Başkanı Laszlo Hajdu, Amerikan Yahudi’si yazar ve filozof Hannah Arendt’in anıtının açılışını yaptı. Geçtiğimiz hafta perşembe, ABD’nin Macaristan Elçisi Collen Bell’in de katılımı ile yapılan tören, 1956 Macaristan Devrimi’nin 60. yıl anmaları çerçevesinde yapıldı.

 Hannah Arendt’in asıl ünü her ne kadar 1961’de Adolf Eichmann’ın davası sırasında New York Times adına yaptığı haberler ve yorumlara dayansa da Macaristan’da ayrı bir üne sahip: 1956 yılında Macaristan halkı özgürlük için Sovyetler Birliğine karşı bir başarısız devrim girişimini başlatmış, girişim Sovyet ordusu tarafında kanlı bir şekilde bastırılmıştı. Arendt, 1958’de kaleme aldığı ‘Totaliter Emperyalizm: Macar Devrimi Üzerine Düşünceler’ adlı eserinde insanların totaliter rejimlere karşı ayaklanmalarının mümkün olduğu ve hatta bunun bir görev olduğunu belirtirken bu devrimi örnek olarak verdi. Rusya’nın son yıllarda Ukrayna’ya yaptığı müdahaleler ve Kırım’ı ilhak etmesi ise Macaristan gibi eski Doğu Bloğu ülkelerinde tedirginlik yarattığından 1956 Devrimi’nin 60. yıldönümü ayrı bir önem kazandı. 

Hannah Arendt’e dünya çapında ün kazandıran ve tartışma konusu yapan ise Eichmann ve Holokost konusundaki yazıları oldu. ‘Kötülüğün Sıradanlığı: Eichmann Kudüs’te’ adlı eserinde Arendt, Adolf Eichmann (ve benzeri Nazi bürokratlarının) savunmalarında sadece tepeden gelen emirleri uyguladıklarını belirterek ahlaki yönden kendilerini savunmaları konusunu işledi. ‘Kötülüğün banallığı/sıradanlığı’ bu şekilde günümüze kadar gelen popüler bir deyim olurken Hannah Arendt bu yazıları ile eleştiri konusu oldu. 

 

Arendt, Nazi savaş suçlularının kendilerini bu şekilde savunmasını meşru hale getirmekle, söz konusu suçluların özellikle Eichmann’ın söz konusu emirleri büyük bir heves ve şevkle uygulamalarını göz ardı etmekle suçlandı.