Askerlik yapmak istemeyen Ortodoks İsrailliler

İsrail’de bir önceki hükümet tarafından, 2014 senesinde değiştirilen, Yeşiva öğrencilerinin orduya alınması ile ilgili yasadan sonra İsrail Savunma Gücü gençlerin beyanatlarını doğrulamak için yeni yöntemler kullanmaya başladı.

Dünya
4 Ağustos 2016 Perşembe

İsrail ordusuna asker alımı konusunda yetkiliye göre, Yeşiva öğrencilerinin orduya alımı konusundaki kurallar sertleştiğinden beri, İsrail Savunma Gücü kendini ultra-Ortodoks olarak nitelendiren, 17-24 yaş grubundaki 4 bin öğrencinin yaşam tarzlarının beyanatlarına uygun olmadığını belirtti.

İsrail ordusunda bir bölüm, bu gençlerin sosyal medya hesaplarını takip etmekle görevli. Ultra-Ortodoks yaşam tarzına aykırı herhangi bir hareket ya da paylaşım gördüklerinde (kadın- erkek bir arada plajlarda çekilen fotoğraflar veya ultra-Ortodoks inanca uygun olmayan yerlerde bulunma gibi) bu gençlerin İsrail Milli Eğitim Bakanlığı’nca belirlenmiş haftada en az 45 saat dini eğitimi almadıklarını ve hayat tarzlarının buna uygun olmadıklarını kanıtlamış oluyor.

İsrail Savunma Gücü’nün bir temsilcisi, “Eğer bir gencin kural ihlali yaptığını anlarsak ona delilleri gösteriyoruz, itiraz hakkı tanıyoruz. Ama bu aynı zamanda Yeşiva kurallarının da ihlalidir. Günümüzde ilerlemiş teknolojiyi kullanarak bu kural ihlallerinin önüne geçebiliyoruz” dedi.

Temsilci, “Yeşivalar, Savunma Bakanlığının denetime altına alındı. Kurallara uymayan ve orduya alım görüşmesine gelmeyenler, askeri polis tarafından tutuklanacak. Ben iyimser değilim, bu olaylar giderek artacak gibi görünüyor. Bizim görevimiz ise bu ultra-Ortodoks gençlerin topluma ve iş dünyasına entegre olabilmelerini sağlamak” diye ekledi.

Tutuklanan bir Yeşiva öğrencisinin avukatı Menachem Stauber, “Yeşiva öğrencileri bazı zorluklar yaşıyor. Henüz anlayamadıkları kuralları uygulamakla yükümlüler. Sosyal çevreden kopuk olmalarına rağmen gençlerin bu davranışları tamamen bir kopuş olarak değerlendirilmemeli. Bu konuyu psikolojik yönden ele almalıyız ve bu gençlerin kendi kimliklerini oluşturma sürecinin bir parçası olarak değerlendirmeliyiz” açıklamasını yaptı.