Şavuot: Çocukların garantörlüğünde verilen Tora

Şavuot, Tanrı’nın Varlığı’nın Sina Dağında geçmiş ve gelecek tüm Yahudilerin içinde açığa çıkmasının, orada bütün Yahudi halkına Tora’yı verdiği ve bu şekilde Yahudilerin bu dünyadaki amaçlarını ve görevlerini açıkladığı günün yıl dönümü olarak kutlanır.

Nazlı DOENYAS Kavram
8 Haziran 2016 Çarşamba

Sinagoglarda Sefer Tora’nın çıkarıldığı özel günlerde, Sefer Tora kaldırılarak halka gösterildiği zaman herkesin Tora’yı işaret ederek hep bir ağızdan söylediği “Vezot Atora” duası ile gözlerimizin önünde olan Tora’nın, bize Sina Dağında verilen Tora olduğunu tekrar ederiz. Ayrıca hayatımızın her günü Sina Dağında bize verilen bu benzersiz Hazineyi aynı coşkuyla almaya devam ederiz.

Dualarımızda Zeman Matan Toratenu- Tora’mızın Veriliş Zamanı olarak geçen Şavuot Bayramı, bu yıl 11 Haziran Cumartesi akşamı başlıyor.

Tanrı, Moşe Rabenu’ya ilk olarak yanan çalılıktan seslenip, gidip halkını Mısır esaretinden kurtarmasını söylediğinde Moşe Rabenu’nun tek endişesi kendisini bu görev için yetersiz bulması ve Paro ile İsrailoğulları’nın, onun Tanrı’nın Talimatları doğrultusunda hareket ettiğine inanmayacak olmaları değildi. Moşe Rabenu, İsrailoğullarının, ne yapıp da Mısır’dan mucizevi bir şekilde kurtulmayı hak edeceklerini anlayamaz. Tanrı, İsrailoğulları’nın liyakatlerinin uyur vaziyette durduğunu,  yok olmadığını belirtir. Özgürlüğe kavuşmalarından yaklaşık iki ay kadar sonra Sina Dağı’nın etrafında toplanarak Tora’yı kabul edeceklerini ve bu sorumluluğu üstlerine almalarının, evrenin geçmişini geleceğini ve varoluşunu doğrulayacağını anlatır. Evrenin mevcudiyeti, İsrailoğulları’nın, dünya var olmadan bile önce yaratılmış olan Tora’yı kabul etmelerine bağlıdır. Tanrı’nın amacı budur ve ancak İsrailoğulları’nın Tora’ya bağlılıkları, O’nun yarattığı dünyaya hayat ve anlam getirebilecektir. Tanrı, köle olarak çalıştırıldıkları Mısır’da putperestlik ve spiritüel kirliliğe bulaşan İsrail halkının içinde bulunan ve Sina Dağı’nda On ‘Emir’ verildiği zaman ortaya çıkacak lekesiz saf potansiyeli görür. “Mısır’dan çıkardığın zaman, bu dağ üzerinde Tanrı’ya ibadet edeceksiniz” (Şemot 3:12). Raşi ‘ye göre İsrailoğulları, Tora’yı kabul edecek olmalarının liyakati sayesinde kurtuluşu hak ederler.

Mısır’dan çıktıkları yılda, üçüncü ay olan Sivan ayında İsrailoğulları Sina çölünde konaklar. Tanrı Moşe Rabenu’ya, Yahudi halkına antlaşması olan Tora’yı vereceğini, eğer Tanrı’ya itaat eder ve bu antlaşmayı korurlarsa tüm halkların arasında Tanrı’nın özel hazinesi olacaklarını söyler. Moşe kampa gelip Tanrı’nın sözlerini ilettiğinde, halk bir ağızdan :” Naase Ve Nişma- Yapacağız ve Dinleyeceğiz” der. Yahudiler, ‘Önce Tanrı’nın Emirlerine itaat edeceğiz, sonra onları anlamaya çalışacağız’ diyerek Tanrı’ya olan sonsuz inançlarını ve bağlılıklarını dile getirir. Bu sözleriyle melekler seviyesine hatta meleklerden de daha üstün seviyeye yükselirler. Meleklerin özgür iradesi yoktur, onların yaratılış amaçları sadece Tanrı’nın İsteği’ni yerine getirmektir. Özgür iradeye sahip olan insanoğlu, dinler, düşünür, hesaplar, karar verir, hoşuna gitmeyen bir şeyi serbestçe reddeder. Özgür tercihini Tanrı hizmeti doğrultusunda kullanan, Tanrı’nın İsteği’ne göre yaşamanın asıl özgürlük olduğunu idrak eden bir ulus, Tanrı’nın İsmini kutsar ve bu şekilde kendisi de kutsal olur. 

 

Tanrı İle Buluşma

 

Yahudiler Mısır’dan çıktıktan yedi hafta sonra bir Şabat günü, Sina Dağı’nda, onlara ‘10 Emir’i söylemeye başlayan Tanrı’nın Yüce Varlığı ile karşı karşıya gelir.

Bu günün tüm zamanlar için benzersizliği, Tanrı’nın Yüce Varlığı’nın Sina Dağı’nda tek bir kişiye değil, o an orada olan ve olmayan, geçmişte yaşamış ve gelecekte yaşayacak olan tüm Yahudi ruhlarına, her erkek her kadın ve her çocuğa direkt olarak ‘görünüp’ her birine tek tek anlayabilecekleri şekilde ‘konuşmasıdır’. Midraşa göre, Tanrı konuşurken dünya tamamen sessizliğe bürünür: ne bir kuş cıvıldar, ne bir tavuk öter, ne bir inek böğürür, ne bir melek yükselir, ne bir Seraf ‘Kadoş’ diye duyurur. Deniz dalgalanmaz, hiçbir varlığın sesi çıkmaz. Bir ve Tek Olan Tanrı’nın kontrolündeki engin evren tamamen sessizdir. İşte o an gök gürültüleri ve şofar sesleri içinde Tanrı’nın Sesi duyulur: “(sadece) Ben Aşem, sizin Tanrı’nızım.” Tanrı ‘On Emri’ iletmeye devam ederken, Halk, şahit olduğu bu İhtişam’dan son derece korkar, öleceğini zanneder. Bunun üzerine, Moşe Rabenu’ya, Tanrı’nın Emirlerini, kendisinin teslim almasını ve halka da Moşe’nin bizzat anlatması için yalvarır. Bunun üzerine, Moşe Sina Dağı’na çıkar, yazılı ve sözlü Tora’yı almak üzere Tanrı ile buluşur.

 

 

ON SÖZ -ON AÇIKLAMA -ON ‘EMİR’

İsrailoğulları’nın Sina Dağında duydukları ve ‘On Emir’ olarak bahsedilen sözler, ne Tora ne de Yahudi geleneklerinde ‘Emir’ olarak ifade edilir. Tora’da “Aseret Adevarim”, hahamlarımızın öğretilerinde ise “Aseret Adibrot” olarak söz edilir. Devarim ve Dibrot kelimelerinin İbranice kökü Dalet- Bet-Reş; kelime, konuşma veya şey anlamına gelir. Dolayısıyla tam tercümesi On Söz, On Açıklama, On Kelime hatta On Şey olabilir, ama Aseret Amitsvot’un tercümesi olan ‘On Emir’ olamaz. Aseret Adibrot sadece orada belirtilen mitsvalar olarak anlaşılmamalı, hepsi aynı şekilde açık olarak gözükmese de, 613 mitsvanın tümünün kapsandığı kategoriler veya sınıflar olarak değerlendirilmelidir. Örnek olarak Şabat’ta iş yapmama mitsvası, açık olarak Şabat’ı hatırlama ve koruma kategorisine girer. Bir insanın hayatı tehlikedeyken buna seyirci kalmama mitsvası, ‘öldürme!’ kategorisine girer. Bu kadar açık olarak gözükmeyen bir örnek de, bir insanı utandırmanın, onun yüzünden kanının çekilmesinin kan dökmeyle eşdeğer sayılması ve bunun da ‘öldürme!’ sınıfında olmasıdır.

 

ON SÖZ- TORA- TOPLUMUN HAYATTA KALABİLMESİ

‘On Söz’ün kapsadığı ve Tora’da bahsedilen 613 mitsvanın her biri önemlidir ve Yahudiler aralarında ayırım yapmadan bu mitsvaların hepsini yerine getirmeyi vaat ederler. Mitsvaların en büyük özelliği, evrensel ve tüm zamanlar için geçerli olmalarıdır. Bulunduğumuz yere ve zamana, o anki isteklerimize göre değiştiremeyiz, ekleme veya çıkarma yapamayız. Tora ve mitsvalar bu şekilde kültürel göreceliği reddeder. R. Benjamin Blech şöyle ifade eder: “Liberal sözlükte bahanelerin sonu gelmez. Bir kesimin terörist dediğine, başka bir kesim özgürlük savaşçısı der. İnsanlar fakir oldukları için çalarlar. Hayat onlara acımasız davrandığı için katil olurlar. Bütün bu kötü eylemleri yaptıktan sonra onları yargılamadan önce adil olunmasını bekler, çocukken yeterli sevgi veya kabul görmediklerini, asıl suçlunun kendileri değil, onları bu duruma getiren toplum olduğunu iddia ederler.

Tanrı’nın insana olan inancı, insanların kendilerini dizginleyememelerinden kaynaklanan yanlış davranışlarının affedilmesi gerektiğini iddia eden kişilerinkinden çok daha fazladır. Herkesin yaptığını yapmak için kendine göre geçerli bir sebebi vardır. Kötü bir şey yapmanın sebebi ve doğruluğunun ispatı aynı şeyler değildir. Bizden beklenen, ne olursa olsun Tanrı’nın kurallarına uymamızdır, onlar olmadan toplum, yaşamını sürdüremez.

 ‘Öldürme!’ bunun her ne kadar sizin için geçerli olmadığını düşünseniz bile; ‘Zina yapma!’ eğer karınız sizi anlamıyorsa bile, eğer diğer kadın daha güzelse bile, eğer kimsenin bilmediği şey kimseyi üzmezse bile; ‘Çalma!’ eğer yeni kazandıklarınla birçok bağış kurumuna yardımcı olacaksan bile. 613 mitsva, ‘On Temel Söz’ün içinde sınıflanır. Bu ‘On Temel Söz’, 172 kelimeden oluşur, ‘istisna’ kelimesi bunlardan biri değildir. Her bir söz net ve tam yerindedir. Çıkış yerleri gerçeklik ve ifade ettikleri dünyanın Yaratıcısının Sözleridir. Bu sözlerin gücü, ilahi kaynaklarından gelir. Bu sözler ve manevi güçleri olmasa, dünya çoktan mahvolmuş olurdu.

TORA ve ÇOCUKLAR

Midraş’a göre Tanrı Sina Dağında bekleyen Yahudi halkına Tora’yı vermeden önce, halkın gerçekten Tora’yı layığı ile yürekten öğreneceğine ve mitsvaları hakkıyla yerine getireceğine dair garantör talep eder. İsrailoğulları, önce atalarını, sonra peygamberlerini kefil olarak gösterir, ama Tanrı onlarıgarantör olarak kabul etmez. Sonunda, çocuklarını garantör olarak gösterdiklerinde, Tanrı, sadece çocukları garantör olarak kabul eder ve çocukların hatırına Tora’yı İsrailoğulları’na verir. Talmud der ki; “Dünya sadece çocukların liyakatleri sayesinde var olur.” “Dünya Tora öğrenen masum çocukların saf nefesleri üzerinde durur.” “Çocukların Tora öğrenimi, Kutsal Tapınağı inşa etmekle eşdeğerdir.”

Bilgeler, âlim hahamlar, entelektüeller, hayatlarını gece gündüz okuyup öğretileri binlerce kişiye yaymaya adayanlar, neden Tanrı’ya yeterli gelmez? Neden Tanrı dikkati kolayca dağılabilen, arada oynayacağı oyunu veya çantasındaki şekerlemeyi düşünen veya tatilde ne yapacağının hayalini kuran çocukların Tora öğrenimini tercih eder? Kişinin sorgulamadan öğrenmesi mümkün değildir. “Neden?” “Bu açıklama neye dayanıyor?” ve “Neden farklı şekilde yapılamıyor?” vb, öğrenmek amacı olan her yaştan öğrencinin soracağı temel ve gerekli sorulardır. Bununla birlikte, bir çocuğun ve yetişkinin bu soruları dile getirirkenki niyetleri farklı olabilir. Yetişkin, fikrin/kuralın/prensibin arkasındaki nedene şüpheyle yaklaşabilir ve cevap onu tatmin etmezse, öğretiyi bütünüyle reddedebilir. Çocuk ise, keskin bir merakla soru sorar ama ona öğretilenlerden şüphe duymaz; aklının ve bilgisinin sınırlı olduğunun bilincindedir ve ebeveynlerine ve öğretmenlerine güvenir, söylediklerinin doğruluğu hakkında tereddüdü yoktur. Sordukları, daha çok şey öğrenmek istediği içindir, duyduğu bilgiden kuşkulandığı için değil. Tora öğrenmek, Yazılı ve Sözlü Tora’nın kelime kelime içeriğinin derinlemesine araştırılmasını kapsar. Tanrı, O’nun Öğretilerini gözümüz kapalı şekilde kabul etmemizi beklemez, aklımızı kullanarak analiz etmemizi, araştırmamızı, incelememizi ve sorgulamamızı ister. Bununla birlikte, doğamız gereği idrakımızın sınırlı olduğunu, bize Tora’yı veren Tanrı’nın Bilgeliğinin ise sınırsız olduğunu her an aklımızda tutmamızı bekler. Evet, sorgulamakla yükümlüyüz ama aynı zamanda Tora’nın her kelimesinin mutlak gerçek olduğunu sorgusuz sualsiz kabul etmekle de yükümlüyüz. Ancak bu tarz bir öğrenme şekli Tora’nın ebedi olarak ayakta kalmasını, ortaya çıkacak şüpheler yüzünden terkedilmemesini sağlayabilir. 

Aslında Tora’nın tek garantörleri çocuklar değil. Çocuklar gibi, kaynağına kalpten inanarak ve tam anlamıyla güvenerek kendini Tora’ya adayan yetişkinin de Tora’nın devamlılığının sürdürülmesinde payı vardır. Ayrıca kendini çocuklarımıza Tora öğretmeye adayan, onların bazen karışık ve zor sorularına her çocuğun kendi anlayabileceği şekilde cevaplar bulmak için sevgiyle uğraşan yetişkinler de Tora’nın devamlılığının garantörlerindendir.

Tora’nın ana garantörleri çocukla olduğu için Rabbi Menachem M. Scherneerson, küçük yaştaki çocukların, hatta bebeklerin bile Şavuot’ta sinagogda ‘10 Söz’ü dinlemeye getirilmelerini teşvik eder. 

ŞAVUOT

İsmi: Şavuot: Haftalar, Pesah’ın ikinci gecesinden başlayarak sayılan yedi haftaya istinaden bu isimle anılır.

Diğer İsimleri: Yom ABikurim-İlk ürünlerin sunu olarak getirildiği gün, Hag AKatsir-Hasat, biçme bayramı, Hag Aasif- Ekinleri toplama zamanı, Atseret-Toplanma günü, Pentacost-Ellinci gün.

Mitsvalar: Tora’nın bütünlüğünün kutlandığı Şavuot’a ait belirgin bir mitsva yoktur. Tora, hayatın her yönünü kutsallaştırıp yüceltir, dolayısıyla belli ritüeller veya deneyimlerle ifade edilebilmesi veya içeriğinin kapsanabilmesi mümkün değildir.

Tikun Lel Şavuot: Şavuot gecesi-bu yıl 11 Haziran Cumartesi gecesi- geleneksel olarak uyanık kalıp bütün gece Tora öğrenilerek geçirilir. Yahudilikte Kutsal Kitap metinlerini yorumlayan Midraş’ta belirtildiği üzere, İsrailoğulları, Tanrı’nın onlara Tora’yı vereceği günün sabahı uyuyakalırlar. Derin uykularından şofar sesleri eşliğinde Tanrı’nın ‘On Emri’ dile getiren Kutsal Sesi ile uyanırlar. Onların yaptığı bu hatayı telafi etmek için ve Kabalistlerin yorumuna göre Roş Aşana Bayramı’na kadar sağlıklı bir yaşamımız olmasını garanti altına almak için, o gece uyumayıp Tora çalışırız. Ertesi gün sanki ‘kendimiz’ Tora’yı almaya hazırlanıyormuş gibi Tora’ya odaklanır, dikkatimizi ve enerjimizi bu yönde yoğunlaştırırız.

Bayram mumları: Bu yıl Şavuot cumartesi akşamına denk geldiği için, mumlar cumartesi akşamı Şabat çıkışında, daha önceden Şabat başlamadan yakılan ve 48 saat yanık kalacak mumun ateşinden faydalanarak yakılır: “Baruh Ata Ad. Elo-Enu Meleh Aolam Aşer Kideşanu Bemitzvotav Vetsivanu Leadlık Ner Şel Yom Tov- bize Yom Tov mumlarının yakılması mitsvasını veren Evren’in Kralı Tanrı’mız, Sen mübareksin.”

Sütlü yiyecekler: Tora’da Şavuot bayramı ve et ile sütlü yiyeceklerin birlikte yenmemesi emri ardı ardına sıralanır.

 İsrailoğulları’nın kapkacaklarını kaşer hale getirme- sıfırlama için zamanları yoktu. Bunun için ‘sütlü’ yiyecekler yerler. Ayrıca Şir Aşirim’de (Ezgilerin Ezgisi 4:11), Kral Salamon, Tora’dan bahsederken, “Dudaklarından bal ve süt gibi damlar” kelimelerini kullandığı için, biz de Tora’nın verildiği Şavuot’ta sütlü yeriz.

Çiçekler ve yeşillikler:  Tora’nın verildiği zaman, Yahudilerle Tanrı’nın birleşmesi, bir düğün olarak kabul edildiği ve Tora verilirken Sina Dağı düğün yeri gibi mucizevi bir şekilde çiçeklerle ve yeşilliklerle kaplandığı için, Şavuot’tan itibaren Bet-Amikdaş’ta sunulan ilk turfandaların getirildiği Bikurim Sepeti’ni anımsattığı için ve Şavuot’ta, Tanrı, ağaç meyvelerinin kaderini belirlediği için sinagoglar ve evler, çiçekler, ağaç dalları ve taze yeşilliklerle süslenir.

Megilat Ruth-Rut’un Kitabı: Şavuot, Kral David’in doğum ve ölüm yıldönümüdür. Kral David’in büyük büyükanne ve büyük büyükbabası ise Ruth ve kocası Boaz’dır. Buna ek olarak Ruth’un kitabında bahsedilen hasat sahneleri, Hasat Bayramı Şavuot’a aittir. Ayrıca Moav’lı bir putperest olan Ruth, hiçbir maddi çıkarı olmadan Yahudiliği içtenlikle kabul eder, bir ‘ger tzeddek’-aramıza iyi niyetle katılan yabancıyı temsil eder. Şavuot’ta Ruth’un kitabının okunmasının sebebi, bütün Yahudilerin de, aynen Ruth gibi, Kutsal Tora ve kurallarını, Tanrı’ya olan derin inançları ve güvenleri ile Şavuot’ta kabul etmeleridir.

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilen bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla Every Person’s Guide to Shavuot, Torah Studies; Gateway to Judaism; Twerski on Prayer; Sacred Seasons; Aseres Hadibros; GÖZLEM YAYINCILIK’tan El Gid Para El Pratikante; Yahudilik Ansiklopedisi;  Şemot, Bamidbar kitaplarından vewww.aish.com; www.chabad.org; jewfaq.org; www.ou.org; wwww.meaningfullife.com;rabbisacks.org; njop.org; www.breslov.org sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için özel günler ve uygulamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir. Yazıda, konular hakkındaki sayısız yorumlardan sadece bazıları belirtilmiştir.

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.