Çanakkale savaşının bilinmeyen yüzü Yahudi askerler

Çanakkale, I. Dünya Savaşları ve Osmanlı Yahudileri Sergisi, 15 Mart’ta Ankara TBMM Mustafa Necati Kültür Evinde açıldı. TBMM’nin desteğiyle açılan serginin açılış konuşmasını TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Türkiye Yahudileri Hahambaşı Rav İsak Haleva ve sergi küratörü Metin Delevi yaptı. Törene açılıştan iki gün önce, sergi alanından birkaç yüz metre ötede gerçekleşen ve 35 masum canı alan terör saldırısı damgasını vurdu.

Karel VALANSİ Toplum
21 Mart 2016 Pazartesi

500. Yıl Vakfı Müzesince, ‘Çanakkale Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı Yahudileri’ sergisi açıldı. Ankara, TBMM Mustafa Necati Kültür Evi’nde gerçekleşen açılış törenine henüz taze olan Ankara terör saldırısı damgasını vurdu. Açılış konuşmasını gerçekleştiren TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Hahambaşı Rav İsak Haleva ve Sergi Küratörü Metin Delevi sözlerine Ankara’nın kalbinde yaşanan terör saldırılarını kınayarak ve hayatını kaybedenlere rahmet, ülkemize başsağlığı dileyerek başladılar.

 

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın: “Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası Yahudi vatandaşlarımız”

“Çanakkale Savaşları bir kahramanlık öyküsü olduğu kadar, ortak vatan paydasında buluşan farklı dine, inanca ve etnik kimliğe mensup yüzbinlerce Osmanlı vatandaşının kader birliği yaptığı bir dayanışma hikâyesidir” diyen TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, vatanları için hiç düşünmeden ölüme giden Osmanlı vatandaşları arasında Türk Yahudisi gençlerin de bulunduğunu ve gösterdikleri vatanseverlik, fedakarlık ve geride bıraktıkları kıymetli hatıralarının hiçbir zaman unutulmayacağını dile getirdi: “Hiç düşünmeden vatan için ölüme giden Osmanlı vatandaşlar arasında Cumhuriyetimizin kuruluşunda da önemli görevler üstlenen ve bugün de toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan Yahudi vatandaşlarımız da bulunmaktaydı.”

Marjinal olarak tanımladığı bir kesimin kullandığı nefret söylemini ve Yahudilere bu ülkenin evladı olmadıkları yönünde yöneltilen ithamları esefle müşahede ettiklerini belirten TBMM Başkanvekili, bu durumu ülkemizin kuruluşunda ve kalkınmasında özveriyle çalışmış, tarihin her döneminde devletine sadakatle bağlı kalmış Türk Yahudilerine yapılan büyük bir haksızlık olarak niteledi.

Yahudilerin sadece Çanakkale’de değil, sayısız savaşta ve cephede görev aldıklarını belirten Aydın, Sarıkamış faciasında donarak hayatını kaybeden Yahudi doktorlar anısına bir anıt bulunduğunu, 1919’da İzmir işgali sırasında Yunan bayrağını indiren kişinin Bergamalı bir Türk Yahudisi olan Nesim Navarro olduğunu hatırlattı.

Tarihe ışık tutan bu serginin açılışında bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Aydın, en kısa sürede yenilenerek yeni mekânına taşınan İstanbul’daki Türk Musevileri Müzesini de ziyaret etmek istediğini belirtti.

 

Hahambaşı Rav Haleva: “Kutsal savaş ancak vatan uğruna yapılandır”

Hahambaşısı Rav İsak Haleva, savaşın dünyamıza ve insanlığa dair her ne varsa hepsinin acımasızca kıyımı, kırımı anlamına geldiğini belirttikten sonra, ‘Kutsal Savaş’ deyimini, bu iki sözcüğün yan yana getirilmesindeki anlamı kavramakta zorlandığını söyledi. ‘Kutsal Savaş’ın ancak vatan müdafaası için verilen savaşa yaraşır bir tanım olduğunu ekledi.

“Çanakkale Muharebeleri on binlerce insanın, kıyasıya vuruştuğu ve can alıp can verdiği olayın adı olarak aklımın bir köşesine takılı kalmış bulunuyor. Her dinden, her ulustan, her inançtan, her renkten, yaşları, durumları ve bu savaş hakkındaki duyguları ne olursa olsun, sayıları kaç olursa olsun can veren insanlar. Aradan bir asır da geçmiş olsa aziz hatıraları önünde saygıyla eğilmemiz gerek” diyen Hahambaşı, “Yüceliklerinden barış ve esenlik üreten Ulu Tanrım. Hepimiz için barış ve esenlik bağışlasın” yakarışı ile sözlerini sonlandırdı.

 

Metin Delevi: “Çanakkale’de şehit her 100 askerden biri gayrimüslim idi”

Serginin Küratörü Metin Delevi, bu serginin Yahudi toplumunun Çanakkale savaşı ağırlıklı olmak üzere en zor günlerinde vatanlarına nasıl hizmet ettiğini gösteren çok sayıda örnekten bir tanesini yansıttığını belirttikten sonra bu projenin nasıl doğduğunu açıkladı. “Her kötü olayın arkasında bir Yahudi aramak veya yaratmak, bizleri vatan haini olarak göstermek isteyenler karşısında her seferinde sadakatimizi anlatmak, ispat etmek zorunda kalıyoruz. Oysa Osmanlı ordusunda, Müslüman askerlerin yanında gayrimüslim askerlerin de savaştığı biliniyor. Çanakkale Üniversitesinden Doç. Dr. Mithat Atabay, Çanakkale Cephesi’nde hayatını kaybeden Osmanlı askerlerinden 558’inin gayrimüslim olduğunu tespit etti. Bu sayı, şehit olan her 100 askerden birinin gayrimüslim olduğu anlamına gelmektedir. Bu gerçekleri tekrar hatırlatmak istedik. İki yıllık hazırlık döneminin ardından bu sergi ortaya çıktı.

Beş ana bölümden oluşan serginin ilk bölümü Yahudi cemaati üyelerinin de askere alınması için Sultan 2. Abdülhamid’e gönderilen dilekçe ile başlıyor. Balkan ve Trablusgarp savaşları da bu bölümde yer alıyor. İkinci bölüm Çanakkale Savaşlarına ayrıldı. Üçüncü bölümde başka ülkelerdeki Yahudilerin Osmanlı saflarında savaşmak için başvurmaları konu alındı. Dördüncü bölümde kendi vatanı için savaşırken karşı karşıya gelen Yahudiler konu alındı. Beşinci bölüm ise, Osmanlı Yahudi askerlerin katıldıkları cephelere ayrıldı. 15 Mart tarihinde açılan sergi, 22 Mart’a kadar ziyaret edildi. Küratörlüğünü Metin Delevi’nin yaptığı serginin tüm sanatsal tasarımı ve mekânsal düzenlemeleri Avusturyalı Mimar Tolga Özman’a ait.