Analı kızlı bilgelik defterinin akibeti

Dalia MAYA Köşe Yazısı 0 yorum
6 Ocak 2016 Çarşamba

Ertuğrul Özkök tekrar tekrar izlediği filmlerden beğendiği cümleleri toparlayıp bir kitap yapmış arkadaşlarına dağıtmıştı. Marka 2015 Konferansı izleyicileri olarak bizler de bu özel kitaba erişme şansını elde ettik. Derken kızım, elinde bir defterle çıkageldi: Bembeyaz sayfaları bir arada tutan sunta kapağın üzerine lazerle çizilmiş, Küçük Prens’in yılanının yuttuğuna benzeyen iki fil: Ana ve kız filler. “Analı Kızlı Bilgelik defterimiz olsun bu defter” deyiverdim birden, “Beğendiğimiz alıntıları yazalım içine...

Kısa cümlelerde arar olduk hepimiz deneyimi. Twitter ile birlikte 140 karaktere sığdırmaya çalışıyoruz yaşamı. Az ve öz! Az ve derin!

Elliye yakın değerli konuşmacıyı dinledim Marka 2015'te. 15’er dakikalık koşturmacanın içinde en etkili cümleleri arıyorum. Ararken kaptırıvermişim. Öyle ki, bu hafta köşem Marka 2015 konuşmacılarının tekelinde.

 

***

“İş yapma şekillerimizi değiştirmeliyiz, zira müşteriler değişti. Bilgiye ulaşmak istedikleri yollar değişti.” Carolyn Rush

“İzleyici artık içerik arıyor.” Dylan Jones

“Türkleri dizilerden tanıyan yabancı izleyici söyle düşünüyor:  Erkekler arada sırada tecavüz ediyor ama kadınları çok seviyorlar. Ne yapıyorlarsa aşklarından yapıyorlar. Baba silah taşıyor ama annenin dediği oluyor.” Gül Oğuz

“Zaman, enerji, para... Tüm kaynaklara sahip olsanız bile, yaratmadıkça, hararetle çalışmadıkça bu kaynaklar hiçbir işe yaramaz. Sonuçta sizi başarılı kılacak olan bu duygulardır.” Justin Packshaw

“Kendimizi ileri itmeye zorlamalıyız ki neleri becerebileceğimizi anlayalım. Daha da başarılı olacağınıza dair sürprizlerle karşılaşacaksınız.” Justin Packshaw

“Sosyal medyanın etkisi, aslında sandığımızdan çok daha fazla. Çünkü sosyal medya diğer reklamlarla kıyaslandığında çok daha kapsayıcı.” Dylan Jones

“Neden reklamlarda fırının yanında duranlar hep kadın? Evlerinde başka oda mı yok? Ya da evlerde fırının yanında duracak başka kimse mi yok? “ Kinvara Balfour

“Ayrıntılar kafamızda. İnsanı göremiyorsanız hep ayrımcısınız” Ali Denizci

“Tevazu devrimi hep başka insanlardan istemek değil, biraz da başka insanlara vermek, dünyaya vermek, dünyayı bulduğumuzdan daha güzel olarak bırakmaya gayret etmek üzerine kuruldu.” Prof. Dr. Kemal Sayer

“En uzun süre tanıdığımız ve üstümüzde taşıdığımız en değerli markamız kendi ismimiz.” Ertuğrul Özkök

“Her zaman, yaşamımın en büyük projem olduğunu düşündüm.” Ayşe Birsel

“Markalar da bireydir.” Ayşe Birsel

“Risk almayan marka bir şekilde özünden uzaklaşıyor.” Ömer Taviloğlu

“Markalar karar mekanizmasını hızlandıran müthiş kestirmelerdir.”  Gordon Pincott

“Günümüzde pazarlamanın ana amacı, markanızın; daha fazla zaman geçirilecek değil, müşterinin sizinle daha az zaman harcamasını sağlayacak belirgin seçenek olmasını sağlamaktır.” Gordon Pincott

“Farklılık bize değer katar.” Sanem Oktar

“Çeşitliliği seçmek yetmez, çeşitliliği teşvik etmek gerek.” Berna Öztınaz

“Gıdayı sorumlu bir şekilde tüket. Restoran seçim kriterlerine yeşil restoran kriterini ekle.” Arthur Dawson

“Düşüncemiz mi dilimizi yönlendiriyor, dilimiz mi düşüncemizi?” Sanem Oktar

 “Mümkün olsa (babamı) bir kavanoza koyup, kapağını kapatıp, üstüne hava alabilsin diye bir delik açıp, çantaya koyup yanımda taşımak isterdim.” Gülümsün Özkök

“Ürünü satmak değil, bir müşteri deneyimi yaratmaktır amaç.” Perou

“Bazen kalbinizin götürdüğü yere gidiyorsunuz, matematik her zaman doğru değil.” Hamdi Akın

“Zeus aşağı inmeli ve müşterileri dinleyerek onların gerçekten ne düşündüğünü anlamalı.” Guy Winch

“Markanızı diğerlerinden ayıracak şey, orijinal içeriktir” Perou

“Bir tasarım ancak, dünyamızı daha iyiye dönüştürüyorsa başarılıdır.” Alice Rawsthorn

“Eğer sevdiğin bir işi yapmazsan, kapağı açık kalmış gazoz gibi olursun. Ne kendine faydan olur, ne de başkasına.” Berna Öztınaz

 

***

Gelenekleri değiştirip, 2016 için bir ‘yapılmayacaklar listesi’ yazıyordum. En önemli ‘yapılmayacak’ kalemi “alıntılarla yetinmeyeceksin” oluverdi birden. Alıntılar deneyim ve yaşanmışlıkların özelidir ve o anlamda değerlidir. Ancak aynı ya da benzer yaşanmışlıkları deneyimlememiş, bütünü algılamamış olanlar için o denli yanıltıcı olabilir. Üstelik yaşam detaylarda saklıdır. Sırf bu yüzden bu sene kendimden bir alıntı geldi, yapılmayacaklar listemin başına yerleşti:
Alıntılarla yetinme! Konuşmanın tamamını dinle, kitabın tamamını oku, filmin tamamını izle, deneyimin tamamını yaşa! Ne sunuyorsa hayat sana, dibine kadar deneyimle ve yaşa!” 

2016 yaşamın kutsandığı bir yıl olsun hepimize. Yaşam coşkusu içimizde, “kapakları tam anında açılmış gazoz”muşçasına şefkatle, aşkla fokurdasın; kabarsın, taşsın; ışıklarımız yansısın dünyaya

2 Yorum