Sosyal medyanın vücudunuza etkisi

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
10 Haziran 2015 Çarşamba

Teknolojinin gelişmesi birçok alanda günlük hayatımızı etkiliyor. Özelikle akıllı telefonların neredeyse vücudumuzun bir parçası haline gelmesi, teknolojiyi daha fazla gündelik hayatımıza sokuyor.

Sosyal medya -özelikle Instagram ve Facebook’ta- insanlar güzel ve estetik fotoğraflar görmek istiyorlar. Kullanıcılar genelde formda bir vücudunu veya en güzel fotoğraflarını paylaşıyorlar. Bu, insanlar arasındaki rekabet duygusunu tetikliyor. İnsanların ilişki kurmalarındaki ön şart görsellik, sosyal medya etkisi ile daha fazla ön plana çıkıyor. Birçok kişi ile tanışırken onları ilk gördüğümüz yer bazen Facebook veya Instagram oluyor.

Fiziksel görünümüm ve tercihlerin bu şekilde ön planda olması, fitness sektörünün gelişmesini tetikliyor. Dünyaca ünlü bir sürü spor salonu zincirinin Türkiye pazarına girmesini ve böylece İstanbul’daki bütün alışveriş merkezlerinde spor salonu açılmasına neden oluyor. Türkiye’nin Avrupa fitness pazarındaki payı yüzde 4 olarak biliniyor. Burada alışkanlıkları ve sosyal medya tüketimini göz önüne aldığımız zaman bu pazarın yüzde 20 oranında büyümesi ve gelişmesi bekleniyor.

Yukarıdaki rakamları, gündelik hayatımıza örneklemek gerekirse, Instagram’da spor yapanların en az bir kere spor salonundan çıkarken selfie çektiğini görebilirsiniz. Dilerseniz #fitness #gym #workharder etiketlerine bir göz atın.

Ayrıca sosyal medya insanlara birçok para kazanma yolunu göstermiş durumda. Ben buna “popüler sosyal medya meslekleri” diyorum. Bunlar daha çok tasarım ürünleri, dönemsel moda olmuş ürünlerin satışlarından oluşuyor. Son zamanlardaki popüler sosyal medya mesleklerine diyetisyen ve pilates hocası olmayı da ekleyebiliriz. Bunların da bir ötesi yaşam koçluğu oluyor ki bu durumda gündelik hayatınızla ilgili tavsiye veriyorlar. Bu alanda benim ise en şaşırdığım sadece Instagram-WhatsApp üzerinden yapılan diyetisyenlik gerçekten iletişimin son geldiği nokta…

Sosyal medyanın gelişmesi aslında birçok sektöre ölçümlenmesi çok zor katkılar sağlıyor. Yukarıda bahsettiğim fitness/instagram ilişkisi buna güzel bir örnek. İnsanların yaşam şekillerini, bakış açılarını, ilişkilerini ciddi anlamda etkiliyor. Türkiye’de fitness yapanların nüfusa oranı yüzde 2,5. İnternet kullanımının artması ile beraber, fitness harcanan zaman ve enerji artacaktır. Bu da yaz dönemine girdiğimiz şu günlerde spora başlamak için hepimize bir neden daha sağlıyor.