“Kış nüfusuna göre ödenek alıp, yaz nüfusuna göre hizmet veriyoruz”

1991 yılından beri Büyükada’da yaşayan Atilla Aytaç son yerel seçimlerde Adalar Belediye Başkanı seçildi. Aradan geçen 2,5 aylık kısa bir sürenin ardından yaşadıklarını ve projelerini bizlerle paylaşmak üzere konuğum oldu

Yaşar BİLDİRİCİ Toplum
2 Temmuz 2014 Çarşamba

 Foto:  Alberto Modiano

Sayın Belediye Başkan’ım, öncelikle hoş geldiniz. 58 senedir Büyükada’da yaşayan ve Adalı olmanın gururunu hisseden biri olarak her dönem Adalar Belediyesi’ne çok yakın oldum. Bu noktada n hareketle Adaların son durumu hakkında sizin görüş ve düşünlerinizi bizlerle paylaşmanızı rica ediyorum.

30 Mart yerel seçimlerinden önce Adalar’da birçok problem olduğunu biliyorduk, zaten bunları tespit etmiştik. Bu konular seçim bildirgemizde yer alıyordu. Bu problemleri bilerek 30 Mart seçimlerinde aday olduk ve Adalar halkının teveccühüyle de seçimi kazandık. Görevi devraldıktan sonra Adalar Belediyesi’nin içinde bulunduğu durumu daha yakından görme imkânına sahip olduk. Ancak geçmiş yıllardan çok daha fazla bir yükle karşı karşıya olduğumuzu söylemeliyim. Bilindiği gibi Adalar’ın kış nüfusu ve yaz nüfusu arasında farklar var. Kış nüfusuna göre ödenek alıyor ancak yaz nüfusuna göre de hizmet veriyor. Adalar Belediyesi’nin vergiler ve İller Bankası katkısı dışında dişe dokunur bir geliri yok. Gelir arttırıcı önlemlere başvurmamız gerekiyor, biz de bunun üzerinde çalışıyoruz.

Yaz nüfusu dışında günü birlikçilerin sayısında da önemli bir artış var. Geçmiş yıllardan farklı olarak çevre illerden daha fazla turlar düzenleniyor. Bursa’dan haftada üç gün yapılan turlar artık her gün yapılmaya başlandı. Keza İzmit aynı şekilde. İstanbul’un diğer ilçelerinden de turlar düzenleniyor. Bireysel ya da çeşitli toplulukların ziyaretleri ile Adalar tam bir keşmekeşe dönüyor. Adalar’ın temizliğinin sağlanması birinci önceliğimiz ve bu yoğunlukla büyük efor harcamamıza neden oluyor. Bu işlerin Büyükşehir Belediyesi ile birlikte planlanması gerekiyor. Elbette günü birlik ziyaretlere kapımızı kapatmamız söz konusu değil ancak bunları belli bir düzene sokmamız gerekiyor. Bu düzeni sağlamak için Büyükşehir Belediyesi’nin de katkısı lazım. Bu katkıyı Büyükşehir Belediye Başkanımızdan talep ettik; ilgi gösterdi. Bir takım çalışmalar yapıldığını biliyorum ama somut olarak henüz yol almış değiliz. Umuyorum önümüzdeki aylarda bu planlamalar yapılacak ve daha rahat hizmet etme imkânı bulacağız.

Geçen 2,5 aylık süre içerisinde Adalar Belediyesi’nin gerek kadrosunu gerek imkânlarını ve kabiliyetlerini anlamaya çalıştık. Şu anda bir takım eylem planlarını hayata geçirmek üzere çalışmalar yapıyoruz. İlk bir yıl çok önemli; bu yıl içinde rotamızı çizeceğiz ve beş yıllık sürede en iyi şekilde hizmet etmek için çalışacağız. Seçildiğim gün itibariyle Adalar halkına hitaben, artık seçim dönemi kapanıp, hizmet döneminin açıldığını; bizim için siyasi parti farkı, din, dil, ırk farkının olmadığını; Ada’da yaşayan tüm yurttaşlarımıza gereken hizmeti sağlamaya çalışacağımızı söyledik. Bu yolda da ilerlemeye çalışıyoruz.

Sevgili Başkan’ım, 1991’de Adalar’a gelmiş biri olarak eminim ki bazı hayalleriniz vardır.  Çok eski Adalı değilsiniz ama yine de Ada’yı bilen bir insansınız. Bu 2,5 ayın sonunda, olaylara vakıf olduktan sonra, ilk icraatınız ne olacak? İlk önce temizlik dediniz ve eminim ki vizyonunuzda hayata geçirmek istediğiniz kısa ve uzun dönem projeleriniz vardır.

Seçimlerin hemen ardından bu 2,5 aylık süreç yaz dönemine rast geldi. Yaz dönemine girdiğimiz için vaktimiz günlük sıkıntılarla, günlük önlemlerle geçiyor işin doğrusu. Eylem planımızı tam anlamıyla yaz sonunda hayata geçirmek zorunda kalacağız. Şu anda en büyük sıkıntımız finansman. Finansman sıkıntımızı aşmak için herhalde vaktimizin yüzde 90’ını harcıyoruz. Bunu sağladığımız anda diğer projelerimizi hayata geçirmeye çalışacağız.

Öncelikli hedefimiz bu keşmekeşten kurulmak. Bu anlamda Ada’da yaşayan tüm yurttaşlarımızdan katkı bekliyoruz. Maddi-manevi katkılarıyla bizim bu süreci aşabilmemiz lazım. Dışardan gelecek desteğin çok anlamlı olacağını sanmıyorum. Adalar’ın problemlerinin yine Adalar’ın imkânları ile aşılacağına inanıyorum. Bunun için çeşitli kurum ve kuruluşlarla, cemaatlerle görüşüyoruz. Cemaatlerin bize katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Bu katkıların da Adalar’ın kendi imkânlarını geliştireceğini düşünüyoruz.

Son dönemlerde Adalılarla konuştuğunuzda hep şunu duyuyoruz maalesef: “Yeni Başkan’ın ilk icraatı Çınar Meydanı oldu.” Nedir Çınar Meydanı’nda Adalar Vakfı ile yaşanan sıkıntı?

Adalar Vakfı ile ilgili bir sıkıntımız yok. Herhangi bir özel veya kamu kuruluşuyla da sıkıntımız yok. Adalar Vakfı özel tüzel kişisi, Adalar Belediyesi ise kamu tüzel kişisidir. Adalar Vakfı’nın Çınar Meydanı’ndaki varlığı hukuki bir statüde değil. Biz bunu hukuki bir statüye taşımak zorundayız. Çınar’daki yer Adalar Belediyesi’ne restorasyon şartıyla geçici olarak tahsis edilmiştir. Tahsis şartlarında ‘başka bir yere tahsisi mümkün değildir’, ‘ticari faaliyet mümkün değildir’ gibi maddeler var. Şu andaki tahsis yasal değil, biz bunu yasal statüye kavuşturmak istiyoruz. Oranın yönetimi Adalar Belediyesi’ne geçecek ve Belediye de Adalar Vakfı’na ve diğer sivil toplum örgütlerine o bölgede sanat ve kültür faaliyetlerini sürdürebilmesi için zaman ve ortam tanıyacak.

Ada’yı iyi bilen birine Ada’nın en büyük sıkıntısını soracak olursanız cevabı ‘at arabaları’ olacaktır. Bildiğim kadarıyla at arabaları Adalar Belediyesi’ne bağlı olmadığı için çözümü büyük sıkıntı. Bununla ilgili bir gelişme var mı? Faytonlar Adalar için çok güzel, nostaljik bir şey ama eminim ki bu sorunu çözen belediye başkanı Ada halkı tarafından omuzlarda taşınacaktır.

Faytonlar Adalar’ın ayrılmaz bir parçası. Ancak faytonların da belli bir düzen içinde çalışması gerekiyor. Bunun için Faytoncular Odasıyla değişik zamanlarda bir araya gelerek toplantılar düzenledik. Ancak karşılıklı olarak birbirimizden isteklerimizi net olarak henüz ortaya koyabilmiş değiliz. Faytoncular günlük ihtiyaçlarının karşılanmasını isterken biz orta ve uzun vadede nasıl düzen sağlayabileceğimizin hesabı içindeyiz. Günü birlik ziyaretler fayton trafiğini de ciddi şekilde etkiliyor. Yaz aylarında faytonlara çok ciddi bir talep olduğu için Ada’da yaşayan yurttaşlarımızın ulaşım problemleri ortaya çıkıyor. Bu nedenle yurttaşlar da kendi çözümlerini bulmaya yöneldi, akülü araçlar çoğaldı. Bunun yanı sıra yeni bir sektör ortaya çıktı: Bisiklet kiralama sektörü. Bisiklet kiralayan esnaflar oldukça yaygın. Bu arada kısıtlı olması gereken plaka sayısı da ayrı bir konu. Plakalı olması gereken bisiklet sayısıyla plakası olmayan bisiklet sayısı birleşince yük oldukça büyüyor ve ciddi kazalar oluyor. Bu kazalar bazen maalesef ölümlere yol açıyor. Bunları denetleyebilmek için 19 kişilik zabıta ekibi –bu sayı tüm Adalar için– yeterli değil. Yaz yoğunluğunda yüzün üzerinde zabıtaya gereksinim var. Ancak Adalar Belediyesi’nin toplam memur sayısı bile 75 kişi. 75 kişilik memur kadrosunun 19’u zabıta. Bu kadrolarla düzeni sağlamak zorundayız. Onun için Büyükşehir Belediyesi’nin sadece maddi desteği değil, kadro anlamında da desteği gerekiyor. Birçok problemi çözebilmek için ciddi sayıda zabıta ve memura ihtiyacımız var.

Adalar tur firmaları için çok önemli bir destinasyon oldu. Acaba Küçük Tur ya da Büyük Tur yapıldığı zaman bu biletin Adalar Belediyesi tarafından kesilmesi mümkün olabilir mi? Gelir sağlamak adına…

Mümkün değil maalesef. Faytonlar Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne bağlıdır. Bu merkez de Büyükşehir’in bir kuruluşudur. Faytonları bizim o yönden denetlememiz mümkün değil, yetki çatışması yaratır. Kaldı ki böyle bir şeyi Faytoncular Odası’nın da kabul etmesi mümkün değil.

Başkan İskele’deki kalabalık için ne düşünüyorsunuz. Mesela tura çıkacakları Kumsal tarafından almak, bir istasyon daha açmak bir çözüm olabilir mi?

Ada’da vapur iskelesi dışında tüm iskeleler kaçak. Yeni bir iskele yapmanın da yasal bir olanağı yok. Adalar’da yapılabilecek şeyler yasalarla sınırlı. İskele Meydanı’nın rahatlatılması gerektiği, yükün dağıtılması gerektiği açık ancak yasalar, yönetmelikler bizi sınırlıyor.

Biliyorum bu da ayrı bir kaynak gerektiriyor ancak kültürel ve sportif alanda bir çalışmanız var mı?

Adalar’da maalesef kültürel tesis alanları yok. Kültürel tesis alanı için tahsis edilmiş, oradaki eski eseri ihya şartıyla tahsis edilmiş bir yer var, o da Çınar Meydanı’nda. Çınar ile ilgili büyük spekülasyonların kopmasının nedeni de aslında kültür alanlarının mevcut olmaması. Belediyenin elinde böyle bir imkân yok, arsası yok. Arsası olsa bir takım finansman modelleriyle kültür merkezleri oluşturabiliriz diye düşünüyoruz ancak arsa yok. Maliye Bakanlığı’na ait bir takım arsaların tahsisini istedik. Bu konuda bir takım yazışmalar var fakat sonucunu almış değiliz. Takibindeyiz, sonuç aldığımızda açıklarız.

Tepeköy’de benim de küçüklüğümde futbol oynadığım bir saha vardı. Yanılmıyorsam Heybeliada’da bir futbol sahası var. Bence Ada’nın sorunlarından biri de gençlerimiz için futbol oynayacak hiçbir yer yok. Acaba bununla ilgili bir çalışmanız var mı?

Heybeliada Çam Limanı’ndaki futbol sahası ile Tepeköy’deki Koca Yusuf sahası ile ilgili Büyükşehir’in bir tasarrufu var ancak bunların bir kısmı Orman İdaresi’ne ait bir kısmı da Milli Emlak’a. Bunların tahsisi yapılmadan bir eyleme girişilmiş. Özellikle Heybeliada, faaliyet kısmen sürmekle birlikte tahsis sağlanmış ve ruhsatlandırılmış değil. Hem Anıtlar Kurulu’ndan hem de Koruma Kurulu’ndan izin alınmış değil. Dolayısıyla ‘biz eyleme başlayalım izin arkadan gelsin’ mantığıyla yapılmış. Adalar’a yapılacak tüm projelere kolaylık sağlarız- hastanede olduğu gibi- ancak prosedürlerinin de tamamlanması lazım. Tamamlandığı ölçüde biz de elimizden gelen desteği sağlarız.

Adalar’ın futbol sahalarına, spor tesislerine, kapalı tesislere ihtiyacı var. Ama bu yöndeki en büyük engellerden biri de Adalar’ın tamamının sit alanı olması. Sit alanı olmasından şikâyetçi değiliz, Adalar’ın sit alanı olarak kalması gerektiğinin bilincindeyiz. Elimizde 1/5000’lik nazım imar planı var, ek olarak 1/1000’lik uygulama imar planı İller Bankası’na gönderildi. İller Bankası ile görüşüyoruz, 1/1000’lik uygulama imar planı hayata geçtikten sonra neler yapılabileceği daha iyi göreceğiz. Bu sebepten şu anda herhangi bir arsada Adalar Belediyesi olarak tesis yapmaya, yaptırmaya imkânımız bulunmuyor. Bildiğiniz gibi geçici yapılaşma koşulları da kaldırılmış durumda dolayısıyla uygulama imar planı olmadan bu tür şeyleri yapmamız mümkün değil.

Lalahatun’daki Yeni Sinema da kapandıktan sonra sadece Lale Sineması kaldı. Açık hava sinemaları Adalar’ın önemli bir sembolüydü diye düşünüyorum. Bu konuda bir şey diyebiliyor musunuz? Belki sinema belediyeye de bir gelir olabilir.

Açık hava sinemaları sadece Adalar’ın değil tüm İstanbul’un bir kültürüydü. Sinema sektörünün Adalar’da belli bir kazancı elde edemediğini düşünüyorum. Onun için küçük cep sinemaları faaliyete geçebilir. Bu konuda planlarımız var. Tüm adalarda cep sinemaları daha verimli olur düşüncesindeyiz.  Tabi bu da kültür merkezi yapımında olduğu gibi imar planıyla ve finansmanla ilgili. Önce arsa, uygulama planı ve diğerleri. Açık hava sinema kültürü maalesef İstanbul’un dört bir yanında olduğu gibi Adalar’da da yok oldu. Onun için küçük cep sinemalarıyla yetineceğiz gibi görünüyor.

Türk Yahudi Cemaati’yle Adalar Belediyesi’nin ilişkisi hep çok yakın olmuştur. Coşkun Özden Başkanı’mızın Yıldırımspor tesisimize katkılarını, Mustafa Farsakoğlu Başkanı’mızın sinagogumuza desteğini unutamayız. İnşallah bu dönemde sizlerle beraber çok daha verimli, çok daha keyifli günler geçireceğiz. Konuşmamızın sonunda özet olarak şunu gördüm: Başkanımız çok azimli ve istekli; ancak hem yapısal, hem hukuksal, hem de parasal sorunlarla boğuşuyor. Bizler de size destek vermeye hazırız.

Teşvik edici sözleriniz için teşekkür ederiz. Yahudi Cemaati bizim için çok önemli, diğer cemaatler de çok önemli. Adaları asıl yaşanılır kılan bu çok kültürlülüktür; çok dinlilik, çok dilliliktir. Çok kültürlülüğü yaşatmak, geliştirmek zorunda olduğumuzun bilincindeyim. Adalar ilçesi bu anlamda Türkiye’nin batıya açılan pençesi gibidir. Buna layık olabilmek için çok önemli çalışmalar yapmak gerekiyor, imkanlarımız dahilinde bu çalışmaları yapacağız.

Bizler de Adalar’a uzun vadede büyük katkılar ve hizmetler sunacağınızdan eminiz. Fikir ve görüşlerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Sağlık hizmetlerindeki yetersizlik Adalıların önem verdiği bir konu. Bu alanda son zamanlarda bir takım girişimlerin yapıldığından bahsediliyordu. Son durum nedir acaba?

Büyükada Hastanesi ihalesi yapıldı. Yaz döneminde inşaat yasağı olmasına rağmen çalışabilmeleri için onlara meclis kararıyla izin verdik. Şu anda hafriyatı yapılıyor; hafriyatına da destek oluyoruz. Bir an önce gerçekleştirilmesi konusunda elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Bu arada, önce Heybeliada’da, sonra da Kınalıada ve Burgazada’da acil sağlık istasyonları kurularak acil tıbbi teknisyenler istihdam edildi. Acil müdahaleler artık bu istasyonlarda yapılacak ve ana karaya ulaştıracak. Bu arada kara ambulansımız mevcut ama deniz ambulansımız eksik. Deniz ambulansının önümüzdeki günlerde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ihale edileceği bilgisini edindik. Bunlar küçük ama önemli gelişmeler. Umuyoruz ki Sağlık Bakanlığı ve özellikle İl Sağlık Müdürlüğü bu yakın ilgisini devam ettirir. Adalar’ın bu sağlık hizmeti problemi çözüldüğü ölçüde kış nüfusu da artar. Kış nüfusu arttığı ölçüde de Adalar ilçesi daha fazla ödenek alacağından geleceğe yönelik daha iyi hizmetler sunabiliriz diye düşünüyorum.