Lodosu hiç sevmem

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
23 Ocak 2013 Çarşamba

Günlük hayatın rutininden sıyrılıp dört günlük bir tatil yapmak oldukça iyi geldi. Her nedense ‘büyüdükçe’ uzun bir gezi programı yerine, belli aralıklarla kısa tatiller yapmak, hem ruhuma hem de bünyeme daha iyi geliyor. Tatil anlayışımda gazete, televizyon gibi felâket habercilerine yer yoktur. Cep telefonum ise sadece geceleri açıktır. Dönüşte ise ayaklarım ne kadar geç yere basarsa, tatilim o denli başarılı geçmiş demektir.

***

Şehre döndüğümde, sıcak ve güneşli havanın yanı sıra lodos kendini hissettiriyordu. Hiç sevmem lodoslu havayı; bir sıkıntı belirir içimde. Nitekim, kısa süre sonra Mordo Rumi’yi genç yaşta yitirdiğimizi öğrendim. Neşeli, çalışkan, hayat dolu, Ada sokaklarında üç çocuğunu sırayla omuzlarında taşıyan, Orit’in eşi ve Rumi Ailesi’nin canı sevgili Mordo. Mekânın cennet olsun.

***

Topluma mal olmuş, üç ünlü ismin birbiri ardından terk-i diyar etmesi de tuhaf duygulara yol açıyor. Araştırmacı gazeteci Mehmet Ali Birand; ressam Burhan Doğançay ve Öğretim görevlisi/Yazar Prof. Toktamış Ateş. “Gidenin arkasından konuşulmaz” derler ama en yaşlısı olmasına rağmen en çok Doğançay’ın ölümüne üzüldüm. Kendisini hiç tanımadım. Sadece resimlerine hayrandım. Sanatçı, çerçeveye giren yaratıcı renk dünyası, duvar yüzeyinden taşan enstalasyonları aracılığıyla her daim günceli yakaladı. Dünyanın farklı koleksiyonlarında yer alan yapıtları Burhan Doğançay’ı henüz doğmamış nesillere dahi taşıyacak.

***

Ve nihayet güzel bir olay.

Aile kavramı benim için çok değerlidir. Yoksa tatil dönüşü sabah erken saatte kimse beni Kemer’e götüremezdi. O sabah küçük kuzenim Eros David Kohen’in bar-mitsva töreni vardı. Şaar Aşamayim Sinagogu’na ilk gidişimdi. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Davetlileri tanıyordum. Ama yahidlerin bu denli sıcak bir ortam oluşturabileceklerini düşünememiştim. Oldukça kalabalık sayılan seuda esnasında eski dostlarla karşılaşmak da güzeldi. Ayrılırken, sevgili Elyo Rubin’in, “Ara sıra da olsa, sizi bekliyoruz” çağrısı gerçekten içtendi. Bunu hissettirmiş olması bile yeterliydi.

Bu vesile ile Eros David Kohen’i bir kez daha kutluyor, huzurlu, sağlıklı ve başarılı bir yaşam diliyorum.