Kendini bilmez birkaç Trabzon taraftarı!

Rudi DİRİMAN Köşe Yazısı
15 Haziran 2011 Çarşamba

Sezon bitti, Fenerbahçe 18. şampiyonluğunu kazandı. Bu şampiyonluğun kazanılmasında emeği geçen herkesi, klasik spor yorumcu deyimiyle malzemecisinden, futbolcusuna hatta kulüp başkanına kadar hepsini tebrik ederim. Geçtiğimiz gün federasyon Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu resmi olarak tescil edildi. Ligimizde en fazla şiddettin yaşandığı, Beşiktaş-Bursa maçını hatırlayalım. Sonra da 2011-2012 sezonunda muhtemel Fenerbahçe-Trabzon maçında ekranda ne gibi görüntüler görebiliriz onları düşünelim.

Beşiktaş-Bursaspor serisinde, İnönü Stadı’nda her iki takımın yaşadığı kavga ve taraftar olayları kameralara çok net yansıdı. PFDK her iki tarafa da gerekli cezalar verdi ve ortak söylem sporda şiddet yasası ile artık bu olaylara son verilecekti. Çünkü cezalar o kadar ağır olacaktı ki kimse bunu yapmaya cesaret bile edemeyecekti. Fakat her şey kâğıt üzerindeki gibi olmadı. Tarafların ikinci maçında Bursa’da olayların şiddeti korkunçtu, artık taraftarlar kontrol edilemez duruma geldi. Bursaspor hükmen yenik sayıldı ve ceza gecikmedi. Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı canlı yayında yeni yasa karşısında sorumluluklarının neler olduğunu bilmediğini açıkça söyledi. Sporda şiddet yasası yine kâğıt üzerinde kalmıştı. Bursaspor’a beş maç ceza verildi. Böylece bütün sorumlu kişiler cezasını çekmiş oldu. Peki, bundan sonra 2011–2012 sezonunda Beşiktaş-Bursaspor maçında olay çıkması durumunda, Bursaspor başkanı ve teknik direktörünün “ceza çok ağırdı” ve “Bursaspor’a yapılmış haksızlık” açıklamalarının payı ne olacaktır? Sizce herhangi bir Bursaspor taraftarı bu olayları içine sindirmiş midir? Yoksa bir sonraki maçı mı bekliyordur? Yani barut sıkışmaya devam mı ediyor?

Bir de Fenerbahçe’nin şampiyonluğundan sonra ortaya çıkan tabloya bir göz atalım. Emre Belezoğlu’nun adını karıştırarak, Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna leke sürülüp herkesin kafası bulanıklaştırılıyor. Ayrıca Karabükspor’dan Emenike’nin transfer edilmesinin etik olmadığı kamuoyunda konuşuluyor. Açıkçası iddiaların nedenleri ve nasılları ile değil sonuçları ile ilgileniyorum. Asıl sorunun bu iddiaların kamuoyunda yarattığı huzursuzluk olduğunu düşünüyorum. Buna bağlı olarak gelecekte farklı olayları tetiklemesinden korkuyorum.

Bu iddialar ortaya çıktıktan sonra kamuoyu adına gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor. Sadece Fenerbahçe ve Trabzonspor taraftarları için değil bütün futbolseverler için Federasyon’un bu işin peşinde olduğunu iddiaların doğru veya yanlış, sonuç her ne ise en üst düzeyde kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. Ortak kamuoyu oluştuktan sonra Fenerbahçe’nin şampiyonluğunun tescil edilmesi gerekiyor. Elini vicdanına koyan herkesin gönlünde, kalbinde ve aklında bu lig konusunda en ufak bir şüphe bulunmaması gerekiyor. Eski hesapları kapatmadan yeni sezona başlamak, sorunları halının altına saklamak gibi olacaktır. Bunun sonucu olarak da ufak bir fark ile şampiyonluğu kaybeden Trabzon taraftarındaki barut sıkışmaya devam edecek. Bu öfke veya sorunlar fırsat bulduğu zaman tepkisini ortaya koymaya çalışacak ve karşımıza kendini bilmez birkaç Trabzonspor taraftarı olarak yeni olaylarla kendine yer bulacak.