Yön arayan piyasalar...

Dünya borsaları Japonya felaketi ve Libya harekatının etkilerini atlatırken, Avrupa’da piyasaları hareketlendiren Portekiz’den gelen olumsuz haberler oldu

Rafi OJALVO Ekonomi
30 Mart 2011 Çarşamba

Libya ve Japonya kaynaklı gelişmelerin piyasalar tarafında ilk duruma göre daha az konuşulduğu, bu olayların etkilerinin bir derece azaldığı haftayı geride bıraktık. Libya’daki askeri operasyonun Nato birliklerinin kontrolüne geçecek olması, her ne kadar çatışmalar devam etse de, bölgede yer alan ülkeler açısından en kabul edilebilir bir durum olarak karşımıza çıkmakta. Libya etkisi ile yükselen brent petrolünün varil fiyatı da geçen haftayı 115 dolar seviyelerinde işlem görerek geçirdi. Japonya’ya baktığımızda ise, tsunami felaketi sonrası maddi ve manevi yaralar daha uzun bir süre telafi edilemeyecek şekilde dursa da, Japon Nikkei Endeksi depremden sonraki kayıplarının yarısından fazlasını geri almış ve tekrar 9.500 seviyesine dayanmış durumda. Japonya’da meydana gelen bu doğa felaketinin maddi boyutlarının 300 milyar dolar seviyesini aşacağı da gelen tahminler arasında.

Amerikan piyasalarında bilanço döneminin başlaması ve gelen bilançoların piyasayı destekler nitelikte olması Dow Jones ve S&P deki kayıpların geri alınmasını sağladı. Ayrıca endekslerdeki mevcut teknik görünümden dolayı da böyle bir yükselişin gerçekleşmesi normal olarak karşılanabilir. Mevcut durumda haftalık Dow Jones kapanışı 12.220 olurken, S&P de kapanış 1.313 olarak gerçekleşti. Önümüzdeki hafta için bu iki endeksin eski zirve seviyelerine ulaşıp bu noktaları geçebilmesi için önceki dönemlere göre daha fazla güce ihtiyaç olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Dolayısı ile bilanço ve teknik görünümün etkisi ile yükselen Amerikan piyasalarında bu hafta gelebilecek olası kötü ekonomik veriler aşağı yönlü bir hareketin tetikleyici olarak karşımıza çıkabilir. Önümüzdeki hafta için Dow Jones için 12.000 – 12.100 bölgesi, aynı şekilde S&P için 1.300 seviyesinin altındaki kapanışlar aşağı yönlü potansiyeli arttıracaktır. Geçen hafta açıklanan ve beklentilerden kötü gelen, konut satış verileri ve dayanıklı mal siparişleri verilerine yeni kötü verilerin eklenmesi sözünü ettiğimiz riskleri gündeme getirebilir.

Euro Hangi Seviyede Kalacak? 

Piyasalar tarafında Avrupa’da yaşanan gelişmelere bakacak olursak, geçen haftaki gündemin Portekiz eksenli olduğunu görmekteyiz. Portekiz parlamentosunda yapılan Avrupa Kurtarma Fonu’nun kullanımına ilişkin oylamada red kararının çıkmasının ardından Portekiz Başbakanı Socrates’in istifa haberi geldi. Ve kabine tarafından gelen açıklamalarda yardım almama konusunda ısrarlı olunduğu görüldü. Ayrıca kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve S&P’ten Portekiz’in kredi notlarının düşürüldüğü ve yardım almamakta ısrarlı olunması durumunda bir not indirimin daha gündemde olacağı yönünde açıklamalar geldi. Bu gelişmelerin paralelinde ise geçen haftanın başında Eur\USD paritesinde 1.4250 seviyesi tekrar denenmiş olsa da, bu seviyeden satışların geldiğini gördük. 1.4250 seviyesi paritede önemli bir direnç seviyesi, çünkü 2008 yılı ortalarındaki 1.60 seviyesi ve 2009 yılı sonlarındaki 1.51 zirvelerini birleştiren trend çizgisinin devamı bu noktaya denk gelmekte. Dolayısı ile önümüzdeki hafta paritenin 1.4250 direnci karşısındaki hareketi önemli olacaktır. Haftalık kapanışın 1.4088 olduğu Eur\USD paritesinde 1.40 altında kalınması durumunda 1.3750 seviyelerinin görülme olasılığı artacaktır. Diğer Avrupa bölgesi ülkelerine ilişkin gelebilecek olumsuz haberlerin, örneğin İspanya ve Yunanistan gibi, Euro’nun güçlü kalıp kalmayacağını bu hafta test edeceğini düşünüyoruz. Şayet önümüzdeki haftanın kapanışı 1.35 seviyesinin altında olacak olursa da, parite de aşağı yönlü trendin net bir şekilde başladığını söyleyebileceğiz.

Amerika ve Avrupa piyasalarındaki gelişmelere baktıktan sonra, geçen hafta yurtiçinde piyasalar tarafındaki gelişmeler ne oldu, göz atmak istiyoruz.

Çarşamba günü toplanan Para Politikası Kurulu Toplantısı’ndan çıkan sonuç açıkçası piyasa katılımcıları tarafından sürprizle karşılandı. Merkez Bankası politika faizinde bir değişikliğe gitmezken, bankaların munzam karşılık oranlarında ortalama 400 baz puanlık bir artışa gitti. Bu oran piyasa beklentisi olan 100 baz puanın çok üzerinde olmasından dolayı IMKB’ye yansıması da negatif tarafta karşılık buldu. Kararın açıklandığı Çarşamba günü 65.000 seviyesini zorlayan IMKB100 endeksi 63.300 seviyelerine kadar geriledi. Geri kalan iki günde ise yurtdışındaki olumlu havaya ayak uydurarak bu satışların geri alınmaya çalışıldığını gördük.

Mevcut yaşanan bu gelişmelerden sonra 65.000 seviyesi IMKB100 için çok net bir direnç seviyesi haline gelmiş durumda ve yaklaşık 10 iş günlük bir süredir IMKB100 de 62.500 – 65.000 arasında bir sıkışma oluşmuş durumda. Dolayısı ile bu bant hangi yönde kırılır ise orta vadeli bir süre için IMKB’nin yönü belirlenmiş olacak. Ancak ortada olan bir durum var ki, Mart ayı başından bu yana yurtdışı piyasalardan bağımsız bir şekilde çok daha iyi performans gösteren IMKB’nin, yavaş yavaş tekrar yurtdışı borsalardaki fiyat hareketlerine daha duyarlı hale gelebileceği. Dolayısı ile yurtdışındaki yükselişlerin son bulup tekrar olumsuz bir görünüme girmesi IMKB tarafında da karşılık bulabilir. Merkez Bankası’nın munzam karşılıklarına ilişkin almış olduğu kararın bankacılık sektörü karlılığına olan negatif etkisi tekrar fiyatlanmaya başlanabilir.

Sözünü ettiğimiz 62.500 – 65.000 bandının dip ve tepe noktaları arasındaki yükseliş ve düşüşlerin çok ani ve sert gerçekleşiyor olması piyasadaki oynaklığın ve tedirginliğin bizce bir sinyali. Ayrıca yatırımcılar açısından da bu tür hareketler mevcut alınan pozisyonların kapatılmadan tutulmasını zorlaştıran bir durum. Dolayısı ile IMKB100 tarafında 62.500 – 65.000 bandı hangi yönde kırılacak olursa o yönde pozisyonda kalınması gerektiğini düşünüyoruz.

Yön arayışı bu banttan çıkış ile son bulacak

1.55 seviyesinin altına gelen Dolar\TL kurunda, bu seviyenin altından tekrar alışların geldiğini ve haftalık kapanışın 1.5565 seviyesinden gerçekleştiğini görmekteyiz. 1.55 seviyesinin önemli bir destek bölgesi olduğunu belirtmekle beraber, altında kalınması durumunda 1.53 seviyelerinin hedeflenebileceğini hatırlatmamız gerekiyor. Yukarı yönlü potansiyelin artması için ise 1.5680 ve sonrasında 1.58 seviyeleri üzerinde kapanışlar görmemiz gerekecektir. Teknik göstergelerde aşırı satış tarafına gelinmesi 1.55 seviyesinden yukarı yönlü alışların gelebileceğini bize işaret etmekte.