Tarihin gizli ünlüleri/ Asteriks’in yaratıcısı RENE GOSCINNY

107 dile ve lehçeye tercüme edilmiş yaklaşık 500 milyonluk kitap satışı, yediden yetmişe herkesin merakla takip ettiği onlarca çizgi roman kahramanının babası, çizgi roman senaristliği mesleğinin yaratıcısı… Bütün bunları 51 yıllık kısa bir hayata sığdıran bir kişi; René Goscinny kısaca böyle tanıtılıyor.

Metin DELEVİ Kavram
27 Ekim 2010 Çarşamba

René Goscinny 14 Ağustos 1926 tarihinde Polonya göçmeni Yahudi bir ailenin ikinci çocuğu olarak Paris’te dünyaya geldi. Babası, Stanislas Simha Goscinny kimya mühendisi idi. René’nin annesi Anna ise, editörlük yapan Beresniak ailesindendi. Pogromlar sonrası ailece yaşadıkları şimdiki Ukrayna’da Khordorkow kentini terketmek zorunda kalmışlar ve 1912 yılında Paris’e yerleşmişlerdi. René’nin dedesi Lazare Abraham Beresniak, Paris’te yayınlanan Yahudi  - özellikle Yiddiş ve Rusça - gazetelerin basıldığı Beresniak matbaasını kurmuştu. Bu matbaa Paris’te halen faal durumdadır.

René küçük yaştan itibaren aile büyükleri aracılığıyla hasidik ve Yidiş mizahına ve yazı işlerine vakıf olmaya başlamıştı.

Stanislas Goscinny ve Anna Beresniak, Paris’te tanıştılar ve 1919 yılında evlendiler. İlk çocukları Claude 1920, ikinci çocukları René’nin 1926 yılında doğdu. İki yıl sonra baba Stanislas’ın cazip bir iş teklifi alması üzerine ailece Arjantin’de Buenos Aires kentine yerleştiler. Ancak Fransa ile bağlantılarını kesmediler. Yaz tatillerinin çoğunu Fransa’da geçirdiler.

Küçük René eğitimine Buenos Aires Fransız Okulu’nda başladı. Çekingen bir karakteri olmasına rağmen, okulda çok seviliyor, tüm arkadaşlarını ve hatta öğretmenlerini bile güldürmekte çok başarılı oluyordu. Keskin bir mizah anlayışı vardı. Bu yıllarda gelecekteki mesleğine ilk adımlarını attı. Fransa ziyaretlerinden birinde beraberinde getirdiği Superman, Tarzan gibi resimli romanları birebir tekrar çizip arkadaşalarına dağıtmaya başladı.

René Goscinny 1943 yılında, 17 yaşında lise diplomasını aldı. Ancak bu mutlu olaya kısa bir süre sonra gölge düştü, René’nin babası vefat etti. Geçim sorunları nedeniyle René yüksek öğrenim hayallerini bırakıp iş aramak zorunda kaldı. Ertesi yıl ilk işinde, bir lastik fabrikasında muhasebe yardımcısı olarak çalışmaya başladı. Bir süre sonra, bir reklam ajansından kendisi için daha uygun olan desinatörlük teklifi alınca bu işinden istifa etti. Bu dönemde de kariyerinin ilk eserlerini üretmeye başladı: Buenos Aires Fransız Lisesi’nin bülteni Quartier Latin’de yazıları ve çizdikleri yayınlanmaya başlandı.

René 1945 yılı sonunda annesi ve kardeşi ile birlikte Arjantin’den ayrılıp dayısı Boris’in yanına, New York’a gitti. 1946 yılında askerlik hizmeti için Fransa’ya geri döndü. Birliğinin resmi çizeri oldu. Birliğin bütün yemek menüleri ve afişleri onun elinden çıkmaya başladı.

Askerliğini tamamladıktan sonra kısa bir süre daha Fransa’da kalıp ’Altın Gözlü Kız‘ romanının resimlerini hazırladı. René, New York’a dönüşünden sonra uzun bir süre işsiz kaldı. Hayatının en kötü dönemini yaşadı. René bu dönemden bahsederken, “Yalnızdım, dostum yoktu, işim yoktu ve beş parasızdım”  derdi.

1948 yılında nihayet kendine uygun bir iş buldu. İleride Mad Magazine’in ünlü dörtlüsünü oluşturacak Harvey Kutzman, Willy Elder, John Severin ve Jack Davis’in yardımcısı olarak küçük bir stüdyoda çalışmaya başladı. Altı ay sonra Kunnen Yayınevi’nin sanat yönetmeni oldu. Aynı yayınevi için dört çocuk kitabı yazdı ve yayınladı.

Bu dönemde, 1955 yılından ölümüne kadar Red Kit (Lucky Luke) çizgi romanı için birlikte çalışacağı Morris (Maurice de Bevere) ile tanıştı.

1950 yılında kariyerinin ilk çizgi romanının senaryosunu hazırladı ve resimledi; New York’lu yalnız dedektif Dick Dicks. Metinler mükemmeldi ancak çizgisi için aynı şeyler söylenemezdi. Biyografisinde anlatıldığına göre, otomobilleri iyi çizemediği için roman kahramınını bir yere acil yetiştirmek gerektiğinde bir araca bindirmek yerine koşturmayı tercih ediyordu.

Aynı yıl Brüksel seyahati esnasında dev World Press ajansının yöneticisi Georges Troisfontaines ile tanıştı. René’nin yeteneğini gören Troisfontaines, kendisini World Press için çalışmaya ikna etti. İlk görev yeri Paris ve ilk görevi de Albert Uderzo’nun hazırladığı çizgi romanları düzenlemek olacaktı. Goscinny- Uderzo işbirliği Goscinny’nin ölümüne kadar devam etti. Bu işbirliğinin ilk ürünü Kızılderili Oumpah-pah oldu. Bu karakter aslında ABD okurları için hazırlanmıştı ancak ABD’den önce Avrupa’da popüler oldu.

RED KIT’İN DOĞUŞU

1955 yılı unutulmaz Red Kit (Lucky Luke)’in doğum yılı oldu.  Red Kit Goscinny-Morris ikilisinin ürünüydü ve Goscinny’nin ölümüne kadar 40 serüveni yayınlandı, genç-yaşlı herkes için klasikler arasında yer aldı.

Aynı yıl Goscinny, çok başaramadığı çizim işini tamamiyle bıraktı ve kendisini senaryo yazmaya adadı.

Yine aynı yılın Eylül ayında, Le Moustique adlı bir Belçika dergisinde, Jean-Jacques Sempé ile birlikte yine bir klasiğe dönüşen Le Petit Nicolas (Türkiye’de Pıtırcık olarak tanındı)  karakterini yarattı. Bu karakter altmışlı yılların başından günümüze kadar çok tutuldu, Fransız okullarında ders müfredatına bile girdi.

1956 yılı René Goscinny için bir dönüm noktası oluşturdu. Aralarında René’nin de bulunduğu, Uderzo liderliğinde bir grup bir manifesto yayınladılar. Manifesto’nun konusu, yazar ve çizerlerin telif haklarının korunması, bu hakların yayınevleri ve ajanslar tarafından sömürülmesini engellemek idi. Bir çeşit şirket içi isyan olarak görülen bu hareket hepsinin World Press’de işlerine son verilmesiyle sonuçlandı.

Goscinny ve Uderzo işten çıkartılan diğer yazar ve çizerlerle birlikte Edi France/Edi Press Ajansı’nı kurdular. İlk başlarda reklama yönelik yayınlar ürettiler. Daha sonraları ise, işbirliği ile birçok çizgi romana imza attılar. Goscinny ünlü Tintin dergisi için de çalışmaya başladı. René’nin bu yüksek tempolu çalışması 29 Ekim 1959 yılına kadar devam etti ta ki...

29 Ekim 1959 tarihi Goscinny ve çizgi roman tarihinin dönüm noktasıdır. Bu tarihte, Goscinny, Uderzo ve Charlier, tüm kesimlere hitap edecek Pilote dergisini yayınlamaya başladı. İlk sayısı ile birlikte efsanevi Galyalı Asteriks doğdu. Pilote dergisi o dönem için bir devrim niteliğindeydi. Goscinny’nin keşfettiği tüm yetenekler bu dergide çalışıyordu. Onlarca çizgi roman kahramanı bu dergide buluşmuştu. Ancak daha bir yıl geçmeden dergi mali sıkıntılar yaşamaya başladı. Aralık 1960’da sembolik bir fiyat (1 Frank) karşılığında dergi Georges Dargaud’ya satıldı. Goscinny yeni yapıda yazı işleri ekibine katıldı. Bu kritik dönemde Goscinny ilk kez, çizgi roman dergileri haricinde bir alanda çalışmaya başladı. Ünlü haftalık magazin dergisi Jours de France’da endüstri devi Marcel Dassault tarafından hazırlanan Gaudéamus adlı kahramanı devraldı. Aynı dönemde, şatışa çıkan ilk bağımsız Asteriks albümü 6.000’lik cılız bir satış gerçekleştirdi. Asteriks konusunda ümitsizliğe düşen Goscinny yeni bir kahraman yaratmaya karar verdi: Harun el Prusa, Halife yerine Halife olmak isteyen kahraman veya daha sonraki adıyla Iznogoud. Goscinny’nin şansı yeniden açılmıştı. Iznogoud’un başarısından sonra Asteriks’in ikinci albümünün 150.000’lik satışı ümitlerini yeniden arttırdı. Peşi sıra çıkan dört Red Kit albümünün başarısı da mali durumlarını düzeltmeye yetti.

Peşinden ödüller de geldi. 1964’de Alphonse Allais, 1967’de Sanat ve Edebiyat Şövalyesi ödüllerine layık görüldü. 1964’de Asteriks Gladyatör albümü 150.000, 1966’da Asteriks Brötanya’da albümü iki haftada 600.000 ve 1967’de Asteriks ve Normanlar bir günde 1.200.000 sattı.

Başta Red Kit ve Iznogoud olmak üzere diğer kahramanlarının albümleri de kendi çaplarında satış rekorları kırdılar, Pilote dergisinin satışları ise Fransa’da neredeyse günlük gazete tirajlarını yakalamaya başladı.

Goscinny 1967 yılında hayatına giren ilk ve tek kadın olan, kendisinden 13 yaş küçük Gilberte Pollaro-Milo ile evlendi. 1968 yılında bu evliliğin tek çocuğu Anne doğdu.

Ancak 1968’de yaşanan bir olay tüm bu mutlulukları gölgeledi. Pilote dergisinde uyguladığı ataerkil yönetim şekli, şahsi başarıları ve zenginliği, dergi bünyesinde kriz nedeni oldu. Çalışanların büyük bir kısmı bu ve bazı diğer sorunlar nedeniyle Goscinny’yi ağır bir şekilde tenkit etmeye başladı. Bu yoğun tepkiler karşısında Goscinny Pilote’dan bir süreliğine uzaklaşmaya karar verdi. Bu boşluktan yararlanarak radyo-tv alanına kaydı. 1968 yılı sonunda Asteriks’i çizgi film olarak sinemaya aktardı. 1970’de Asteriks ve Kleopatra, 1971’de Red Kit Daisy Town beyazperdede gösterime girdi. Pazar sabahları yayınlanan radyo programları hazırladı.

1974 yılında Uderzo ile ortak olarak Idefix film stüdyosunu kurdu. Burada ilk uzun metrajlı Asteriks filmini hazırladı.

1972 yılnda Pilot dergisine genel müdür olarak dönüş yaptı ancak 1973 yılında dergiden tamamıyla çekildi. 1974 yılında İsveç Uluslararası Adamson Ödülü’ne layık görüldü. 1976 yılında yayınlanan Asteriks’in 23. albümü yalnız Fransa’da 1.350.000 adet sattı.

KAHRAMANLARI ÖLÜMÜNDEN SONRA DA YAŞADI

5 Kasım 1977’de, ailesi ile birlikte yaptığı İsrail ziyareti dönüşünde yaptırdığı efor testi esnasında geçirdiği kalp krizi sonucu 51 yaşında hayata gözlerini yumdu. Görkemli bir cenaze töreni sonrasında Nice Yahudi Mezarlığı’na gömüldü.

Tüm dünyada 500 milyon adedi aşan albüm satışı, yarattığı yaklaşık 2.000 çizgi roman karakteri, 107 dil ve lehçeye çevrilen efsanevi Asteriks ve Red Kit ve nihayet 15 sayfayı dolduran yayın listesi ile René Goscinny dünya çizgi roman sahnesinin bir numaralı ismi olarak görülür. Savaş sonrası yeni bir çizgi roman modası yaratmış, çizgi roman senaristliğini bir sanat dalı haline getirmiştir. Yarattığı kahramanlar ölümünden sonra da yaşamaya devam etti. Asteriks, Goscinny-Uderzo imzasıyla yayın hayatına devam etti. 2002 yılında Asteriks ve Obeliks, 2009 yılında Le Petit Nicolas – Pıtırcık uzun metrajlı normal film olarak beyaz perdede gösterime girdi.

Beyaz perdeye katkılarından dolayı ölümünden sonra, 1978 yılında, Cesar Ödülü verildi. Her sene Angouleme Festivali’nde dağıtılan Goscinny “En İyi Çizgi Roman Ödülü” ihdas edildi.

Kaynaklar : www.goscinny.net, Goscinny, Biographie – Actes Sud 1997, Dictionnaire Goscinny, René Goscinny – Encyclopedie Larousse, Handbook of French Popular Culture – Pierre L. Horn