Bir Atatürk aşığı: Hanri Benazus

Yıllarını Atatürk’ün hiç bilinmeyen ve farklı yönlerini gösteren fotoğraflar toplamaya adayan yazar Hanri Benazus ile Atatürk tutkusunu irdeledik

Sibel KONFİNO Toplum
27 Ocak 2010 Çarşamba

Bir Atatürk hayranı olan yazar  Hanri Benazus 27 Mart 1930 tarihinde İzmir’de doğdu ve öğrenimine İzmir’de devam etti.

İzmir Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra maddi imkânsızlıklar sebebiyle yüksek tahsilini tamamlayamayan Benazus kısa sürede iş hayatına atıldı. Uzun bir çalışma döneminin ardından da 1988 yılında emekli oldu.

Yıllarca Altay Spor Kulübü’nde yöneticilik ve başkanlık yapan Hanri Benazus aynı zamanda koyu bir Altay Spor taraftarı.

Böyle bir arşive nasıl sahip oldunuz?

17 yaşında iken o güne kadar görmediğim bir Atatürk fotoğrafını görüp satın almıştım ve böylece arşivimin ilk adımları atılmış oldu.  63 yıldır da aralıksız devam eden bir tutkudur benim için. O kadar ki, 1984 yılında, Amerikalı bir gazetecinin 1921 yılında Atatürk ile yaptığı bir röportajın ardından çektiği iki fotoğrafı almak için günü birliğine Amerika’ya gidip geldiğimi bilirim.

Biraz da kitaplarınızdan bahseder misiniz?

 Ben aslında bir felsefe yazarıyım. Ancak Atatürk’e olan ilgim sebebiyle aynı zamanda yakın tarih araştırmaları yapıp onları yayınlıyorum.

Uzun yıllardır “İnsan”,“Yakın Tarihimiz” ve“Atatürkçülük” konularında kitaplar yazıyor, konferanslar veriyor ve sergiler açıyorum.

Halen bu etkinlikleri Türkiye içinde ve dışında birçok eğitim kurumunda ve çeşitli derneklerde devam ettiriyorum.

Şu ana kadar 41 adet kitabım yayınlandı.

Bugüne kadar nerelerde sergiler açtınız? Geri dönüşümler nasıl oluyor? İnsanların ilgisi hakkında gözlemleriniz nelerdir?

Bugüne kadar hem yurtiçinde ve hem de yurtdışında yüzlerce, belki de bini aşkın sergi açtım. Bu konuda toplumun aşağı yukarı her kesiminden hep olumlu mesajlar aldım. Şu anda Atatürk ile beraber olmuş ve hayatta olan son iki kişiden biri olmam (Diğeri manevi kızı Ülkü Adatepe’dir) sebebiyle bir canlı tarih olarak gerek sergilerimde ve gerekse verdiğim konferanslarda çok büyük ilgi görüyorum.

Son açtığınız sergi ve kitaplar hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

Kasım ayında Ankara Anadolu Ajansı Sanat Galerisi’nde Atatürk’ün gülen resimlerinden oluşan “Gülen ve Gülümseyen Türkiye” isimli bir fotoğraf sergisi açtım. Çoğunluğu Atatürk’ün hiç görülmemiş, neşeli fotoğraflarından oluşan bu sergi ile Ulu Önder’in halkla ve çocuklarla ilişkilerini, çalışmalarını ve neşeli dakikalarını gözler önüne sermeyi amaçladım.

Ardından 22 Aralık Pazartesi günü Konya Selçuk Üniversitesi’nde bir hafta süren “Gülen Atatürk Fotoğrafları” sergisinin açılışını yaptım. Ayrıca aynı üniversitede “Atatürk ve Hümanizm” başlıklı bir konferans da verdim.

Son olarak üç yeni kitabım piyasaya çıktı. Bir araştırma/inceleme eseri olan Sarıkamış Gerçeği “Beyaz Ölüm”, vatanı uğruna Sarıkamış’ta donarak ölen ve adı yitik olarak kayıtlara geçen binlerce vatansever, genç şehidin kahramanlıklarla dolu ama bir o kadar da hüzünlü öyküsünü  anlatıyor. İkinci eserim bir kişisel gelişim kitabı olan “Ölümün Pembe Yüzü”. Üçüncüsü ise 60 yıllık bir birikimin ürünü olan ve insanı düşündüren, ruhu güzelleştiren, yaşama yön veren özlü sözlerden oluşturduğum “Gönül Dağarcığımdan Özdeyişler” adlı kitabım.

İleriye yönelik henüz gerçekleştirmediğiniz herhangi bir hayaliniz var mı?

İleriye dönük hedefim fotoğraflarımı ve birçoğunun negatiflerini kapsayan koleksiyonumu bir vakıf haline getirmek ve bundan sonraki nesillere aktarmaktır. Zaten 80 yaşındayım. Bundan sonra bu etkinliklerimi daha ne kadar sürdürebilirim bilmiyorum. Gerek açtığım sergiler, gerek verdiğim konferanslar ve hele hele yazdığım kitaplar bana büyük bir yaşam coşkusu vermekte. Dilerim bu aktivitem daha yıllarca sürsün.

Atatürk Fotoğrafları’na olan ilginiz nasıl başladı? Neden Atatürk?

9 Ekim 1937 günü daha henüz 7 yaşımdayken Aydın’ın Ortaklar Beldesi’nde Atatürk’le karşılaştım. Hatta onun masasındaki leblebilerinden yediğimi de hatırlıyorum. O gün belki de hayatımın en önemli anısını yaşadığım gündür.

 Fanatizm derecesinde bir Atatürk hayranı ve Atatürkçülük felsefesinin tutkunuyum. Halen Türkiye’nin 4800 adetle en büyük Atatürk fotoğrafları koleksiyonuna sahibim. Bu koleksiyondan 3105 adetlik fotoğrafı, Ankara, Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde kurulmakta olan Atatürk Müzesine hediye ettim.