Fatih Akın’ın en hafif filmi: Soul Kitchen

Kaliteli filmleriyle kamerasını politakaya, sosyal gerçeklere, hayata doğrultan Fatih Akın, ilk komedi filminde, teneffüse çıkma ihtiyacını hisseden talebeye benziyor. Bir rahatlama, bir mola filmi olarak ele alının filmin sosyal bir mesajı yok; arkadaşlık, vefa duygusu, aşk gibi temalar etrafında basit mesajlarla yetiniyor.

Viktor APALAÇİ
13 Ocak 2010 Çarşamba

Zaman zaman kontrolden çıkan, temposu düşen, klişelerden beslenen senaryosundaki abartılı bölümler, filmin zaafları arasında. Hoşgörülü davranıp, aksayan unsurlarını görmezden gelirseniz “Soul Kitchen”den tat alabilirsiniz

Cannes, Berlin, Venedik gibi önemli festivallerde ödül toplayan, “Duvara Karşı”, “Yaşamın Kıyısında” gibi kaliteli filmleriyle kamerasını politikaya, sosyal gerçeklere, hayata doğrultan Fatih Akın, ilk komedi filmi olan “Soul Kitchen” ile teneffüse çıkma ihtiyacını hisseden talebeye benziyor.

Trabzon kökenli, doğma büyüme Hamburglu Fatih Akın, genç kuşak Avrupa sinemasının, dinamik, yaratıcı, özgür yönetmenleri arasında yer alıyor. Ölüm üzerine yaptığı “Yaşamın Kıyısında”nın ardından, bir rahatlama filmi olarak ele aldığı “Soul Kitchen”in bir siyasal mesajı yok. Seyirciyi ve kendini eğlendirmek için çektiği açıkça belli.

Sinemada müziği en iyi kullanan yönetmenler arasında yer alan Fatih Akın, “Soul Kitchen”da derin mevzulara dalmadan, güldürmeyi, eğlendirmeyi amaçlayarak, müziği ön plana çıkararak, arkadaşlık, vefa duygusu, aşk gibi temalar etrafında, basit mesajlar vermekle yetinmiş.

Ne senaryosunda, ne kastında, ne dekorunda özellik taşımayan filmde, Fatih Akın hafif, uçarı, neşeli bir uslupla, basit insani zayıflıkları, tutkuları perdeye taşımayı amaçlamış. En hafif filmi olan, siyasi derinliği olmayan, bu romantik komedide, Fatih Akın’ın tüm filmlerinde olduğu gibi, star yine kendisi.

Filme adını veren “Soul Kitchen”, Hamburg’un banliyösündeki, işçi mahallesinde yüksek volümlü müzik çalınan, boğaz tadını bilmeyen müşterilerine özensiz yemekler sunan, Yunanlı Zinos’un (Adam Bousdoulos) çalıştırdığı, hangardan bozma salaş bir restoran. Gazeteci, seksi sevgilisi Nadine’in (Pheline Roggan) iş için Şanghay’a gitmesiyle, hayatını sorgulamaya başlayan Zinos, şartlı tahliye edilerek hapishaneden çıkan, kumarcı kardeşi İllias (Moritz Bleibtren), restoranını satın almak isteyen, okul arkadaşı karanlık işadamı Neumann, onun üstüne saldığı, Gestapo havalı vergici kadın müfettiş ve aksi ama becerikli, sihirbaz aşcısı (Birol Ünel) ve bel ağrılarıyla baş başa kalır.

MÜZİK İYİ KULLANILMIŞ

Fatih Akın’ın deli-dolu bir komedi havasında yazdığı senaryoda Almanya’da yaşayan Akdeniz kökenli yabancılar sıcak ve sempatik kişiler olarak çizilirken, has Almanlar nedense karanlık tippler olarak gösterilmiş.

Emlakçi Neumnn fırsatçı, vergi kaçakçısı o dürüst, acımasız bir kapitalist, Alman sevgli Nadine, vefasız ve duyarsız bir kadın, vergici kadın müfettiş kötü ruhlu ve intikamcı bir devlet memuru. Daha opartünist, erdemli ve namuslu olan göçmenleri, Fatih Akın, güvenilmez ve üçkağıtçı göstererk dengeyi tutturmaya çalışmış.

Zaman zaman kontrolden çıkan, temposu düşen, klişelerden beslenen senaryodaki abartılı bölümler filmin zaafları arasında. Lokantacı Zinos ile Alman sevgilis Nadine arasındaki ilişki, Nadine’in kendisinden 20 santim kısa bir Çinliyle kaçamak aşkı, ağabey İllias’ın kendisine emanet edilen lokantayı kumar masasında hemen kaybetmesi senaryonun inandırıcılığına darbe vuruyor. Hele Zinos’un kendisini boynuzlayan Nadine’den, o gün ölen büyükannesinden kalan yüklü mirastan 200 bin avro borç bulması fazla zorlama. Afrodizyaklı içki ile herkesin çıldırdığı, nemrut vergi müfettişi kadının partideki tüm erkeklere saldırdığı çılgın seks sekansı ucuzluklar ve bayağılıklar barındıyor.

GÖÇMENLER İYİ, ALMANLAR KÖTÜ

Almanya’da doğan, Yunan göçmeni bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Adam Bousoloukos, Fatih Akın’ın çocukluk arkadaşı ve bazı filmlerinin aktörü. Otobiyografik özellikler taşıyan “Soul Kitchen”in senaryosunu bu ikili birlikte yazmış. 1990’lı yıllarda adam Bousdoukos’un garsonluk yaptığı lokantada unutulmaz günler geçiren Fatih Akın, o dönemi sağlam bir sosyolojik yapıya oturtarak sinemaya aktarmayı düşlemiş.

Başarılı “Kısa ve Acısız”ın ardından başyapıtı “Duvara Karşı”dan sonraki projesi “Soul Kiltchen” iken, Fatih Akın bu son filmin Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı Ödülü kazanmasından sonra fikrini değiştirmek zorunda kalmış.

Bu ciddi başarısından sonra, dünyaca tanınmış bir yönetmen olarak, kendi hikâyesini anlatan Adam Bousdoukos komedi ağırlıklı filmi yerine, derdi olan, söylecek sözü olan, ciddi “Yaşamın Kıyısında”ya öncelik tanımış. Mola filmi olarak çektiği “Soul Kitchen”, son Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanınca, şaşıran Fatih Akın, Jüri Başkanı Ang Lee’ye bu tercihin sebebini sormuş. “Sen siyasi yönü olan, ciddi bir yönetmensin. Kariyerin için risk teşkil eden bu komediyi çekme cesaretini ödüllendirdik” cevabını almış.

İnsanların öncelikle gülme ihtiyacına cevap veren “Soul Kitchen” Fatih Akın’ın en iyi açılış yapan filmi oldu. İzleyici, hünerli elleriyle lokantayı kısa sürede Hamburg’un cazibe merkezi haline getiren, Birol Ünel’in oynadığı eksantrik aşçıyı, restoranın güzel garsonuna aşık olan serseri ruhlu hırsız İllias karakterini, Zinos’un kayan bel omurunu halatla çekerek yerine oturtan, kırıkçı çıkıkçı Kemik Kıran Kemal’i (kısa ama şaşırtıcı bir rolde karşımıza çıkan Uğur Yücel), ikinci bir şans yakalamak için çırpınan Zinos’un naifliğini pek sevdi.

Hoşgörülü davranıp, aksayan unsurlarını görmezden gelirseniz “Soul Kitchen”i siz de sevebilirsiniz.

“Soul Kitchen”

Yönetmen: Fatih Akın

 Senaryo: F. Akın, Adam Bousdoukos Görüntü: Rainer Klausmann Oyuncular: Adam Bouskoukos, Moritz Bleibtren, Birol Ünel, Anna Bederke, Pheline Roggan