YSK ile geçmişe bir yolculuğa hazır mısınız?

Yıldırımspor Kulübü’nün 2009-2010 sezonu için hazırladığı tiyatro oyunu “Yarın Güzel Olacak”,  ocak ayının ilk günlerinde seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor

Sibel KONFİNO Toplum
30 Aralık 2009 Çarşamba

“Değişik nedenlerle, kimi zaman gönüllüce, kimi zaman zorunlu, bazen de hiç istenmeyen nedenlerle insanlar yerleşik düzenlerini bırakarak yolculuklara çıkmışlar; uzak ya da yakın yerlere, uzun ya da kısa süreler için. Bazen bir umuttur yolculuk, bazen de umutsuzluk. Bir de iç yolculuklar vardır, anılarımızın, köklerimizin ülkesine yaptığımız yolculuklar. Ön hazırlık olmadan, ne pasaport, ne bavul. Olduğumuz gibi bir anda giriveririz geçmişimizin, atalarımızın ülkesine, yaşanmışlıklara…” cümleleriyle özetliyor YSK Tiyatro ekibi bu seneki yeni oyunlarını.

Rozi Almaleh’in kaleminden çıkan “Yarın Güzel Olacak” adlı komedinin senaryosu İsak Sabah, Rozi Almaleh, Eti Zavaro, Çela Krespi ve Korel Özvaron tarafından oluşturuldu. Eti Zavaro yönetmenlik serüvenine bir yenisini daha katmanın heyecanını yaşıyor: “Bu sene yönetmenlik görevi yine bana düştü. Arkadaşım Rozi Almaleh ile beraber dramaturjisini yaptığımız oyun komedi ağırlıklı. Geleneklerimizden pek ödün vermeyen ve dönem dönem göç eden bir toplumuz. Bu sene de iki aileyi ele alarak insanların göç nedenlerini, gittikleri yerlerde yaşadıkları uyum zorluklarını işledik. Oyunumuz 1930 yıllarında geçiyor. 20 kişilik bir ekip yaklaşık ağustos ayından beri çalışıyor. Keyifli bir oyun olacak. “

Yaşanılan bazı olaylardan dolayı her sene yapılan oyuncu seçimi bu sene gerçekleşememiş. Mevcut kadroya biri çocuk olmak üzere üç yeni oyuncu katılmış. Amaçlarının eskilerin yanı sıra yenilere de fırsat tanımak olduğunu belirten Zavaro ve Rozi Almaleh; dramaturji, reji ve yönetmenlik üzerine Tiyatrocu Tarık Şerbetçioğlu’ndan aldıkları eğitime devam ediyorlar:” Oyuncularımıza ciddi bir eğitim vermeye çalışıyoruz. Bunun çok önemli olduğunun bilincindeyiz. Sahnelediğimiz her oyunda farklı teknikler kullanıyoruz. Dolayısıyla oyuncularımız da değişik deneyimler yaşıyor ve bu sayede heyecanları hep canlı kalıyor. Şerbetçioğlu zaman zaman provalarımıza katılıyor. Eksikliklerimizi hatırlatıyor ve oyunumuza daha profesyonelce yaklaşmamızı sağlıyor. Oyunlarımız Şehir Tiyatroları Kütüphanesi’nin arşivine de dahil ediliyor. ”

Bu sene Yönetim Kurulu’na dört farklı proje sunuldu. Toplumsal ve judaik bir olayı işlemenin daha anlamlı olacağına karar verildi. Konu başlığı belirlenince de senaryo geliştirildi, çeşitli notlar alındı ve son noktayı koymak üzere Rozi Almaleh’in emin ellerine teslim edildi. Almaleh o süreci şöyle özetliyor:” Oyunun senaryosunun çatısını oluşturduktan sonra herkes beni kalemimle baş başa bırakır.  O an ilk önce önümdeki boş kâğıtlarda tüm ekibimizin yüzleri belirir; sonra o kâğıdı dolduracak karakterleri heyecanla bekleyen oyuncularımızın ve kulis ekibimizin gülümseyen yüzleri ve seslerini duyarım; ‘lütfen bir kere olsun işimizi kolaylaştır’ diyen. Ancak o kalem yazmaya başlayınca bir kere,  ne oyuncuyu düşünür ne de kulis arkadaşlarını, yazdıkça yazar, açıldıkça açılır. Asla oyunculara göre rol yazmam. Rol dağılımı sırasında ise Eti’yle birlikte daima zıt karakterleri seçeriz, her yıl oyuncularımızın farklı bir yüzle karşımıza gelmesi için, bir yıl yaşlı olan genç, akıllı olan aptal olur. Rol dağılımları ise ayrıca çok eğlencelidir bizler için. Tüm oyundaki karakterlerin isimlerini ortaya koyarız ve beğendikleri, kendilerine yakıştırdıkları isimleri seçmelerini isteriz. Çok ilginçtir ki, genellikle kendileri için düşündüğümüz rollerin isimlerini seçerler.”

1987 yılından beri YSK Tiyatro ekibinin içinde olan ve birçok oyunda rol alan Çela Krespi provalar esnasında yaşanılanları özetlerken bu seneki oyunda sürekli sahnede olduğunu ancak çok az konuştuğu için oldukça keyifli olduğunu belirtiyor:” Aldığımız rol değil, birlikte olmak ve başarılı bir işe imza atmak her şeyden daha önemli. Prova geceleri önce teksti gözden geçiriyoruz. Çünkü günlük koşuşturmalar içinde söyleyeceklerimizi unutabiliyoruz. Tabii ki, belirli bir moral bozukluğu oluyor. Ancak birlikteliğin verdiği güçle çalışmaya devam ediyoruz.”

Söyleşimize Hanımlar Kolu Başkanı Teri İcin ve Yönetim Kurulu Başkanı Hayim Eskenazi de katılıyor. İcin, geçtiğimiz sene sahne arkasında görev alarak makyaja yardım etmiş. Bu sene de ekibin yanında olacağı ve o heyecanı yaşayacağı için mutluluğunu şöyle paylaşıyor: “ Çok güçlü ve profesyonel bir tiyatro ekibimiz var. Onlar bizleri eğlendirirken düşündürüyorlar da. Toplumu bilgilendiriyorlar, geçmişi bugüne bağlayarak hatıraların canlanmasına yardımcı oluyorlar. Çok özverili çalışıyorlar. Bizler de onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.”

“Bana ihtiyaçları olduğu her an yanlarında olmaya çalışıyorum. Ancak onlar çok tecrübeliler. Yönetim Kurulu’na hiçbir yükleri yok.” Sözleri Başkan Hayim Eskenazi’ye ait.  Eskenazi; oyunu yazmaktan, sahnelemeye kadar her türlü ayrıntısıyla birebir ilgilenen, maddi boyutu dahi derneğe fazla yüklenmeden halletmeye çalışan kısacası kendi ayakları üzerinde dimdik duran bir tiyatro ekibine sahip olduğu için YSK’nın ne kadar şanslı olduğunu yineliyor.  Cemaate tiyatro aracılığıyla bazı mesajlar vermenin gerekliliğine değinirken aynı zamanda sanatsal konulardaki duyarsızlığa da ilgiyi çekiyor.” Bütün dernekler gönüllülerden oluşan kadrolarıyla var güçleriyle bir tek ortak payda için çalışmaktalar. Tek bekledikleri ise katılım ve destek. Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.”