/Akım çatışmalarıyla Kuzey Amerika Yahudileri -5

Kuzey Amerika’da, Ortodoks, Konservatif ve Reformist Yahudiler’in birbirlerinden etkileşimleri olduğu gibi birbirlerinden çok net çizgilerle ayrıldıkları alanlar da var. Bu ayrılıklar kimi zaman çatışma noktasına gelirken, diğer taraftan yeni derneklerin, kuruluşların, eğitim kurum ve enstitülerin açılmasına yön verdi

Sara YANAROCAK Kavram
22 Temmuz 2009 Çarşamba

Ortodoks gelenekçi kamptaki belirgin bölünmeler, bütün değişik akımlarda varolan iç bölünmeleri gösterir. Bu, izin verilebilir derecedeki bir Amerikanlaşma, diğer dindar Yahudilerle işbirliği konusudur. Ortodoks Yahudi Cemaatleri Birliği ve Hahamlar Meclisi buna tekabül eden muhafazakâr ve reformcu bölümler ile birlikte Amerika Sinagog Kurulu’na bağlıdır; Aggudas Ho-Rabbonim diğer gruplarla çok az işbirliğine girer. Pittsburgh buluşmasından sonra reform için mücadelenin temel noktası uzun süre siyonizm olmuştur. Klasik Reformcu üyeleri arasında anti-siyonistler bulunmakla birlikte aslında siyonisttiler. 1922’de Amerikan Museviliği’nin tarihinde en meşhur ve mücadeleci kişilerden ve yine Amerika Yahudi Kongresi’ndeki önderlerden biri olan Stephan Wise, Reform hahamlarını, tabii ki muhafazakâr (konservatif ve Ortodoksları da, Siyonist bir atmosferde eğitmek için Yahudi Din Enstitüsü’nü kurmuştur. Enstitünün mezunlarından çoğu Siyonizm taraftarı oldu ve 1942’de Filisten’de bir Yahudi ordusu kurulmasını bir kararla onaylayan Amerikan Hahamları Merkez Konferansına katıldılar. O sıralarda birkaç düzine haham “Yahudi yaşamının ırkçı ve milliyetçi yanının giderek daha fazla vurgulanmasını” beğenmeyecek örgütten ayrıldı ve antisiyonist Musevilik için Amerikan Meclisi’ni kurdu. ‘Yahudi Devleti’ bir gerçeğe dönüşünce, böyle bir antisiyonizm gitgide daha çok zamana uymayan ve yalıtılmış durumunda kaldı. Yahudi Din Enstitüsü, İbrani Birlik Koleji’yle birleşti ve sonunda Kudüs’te bir kampüs kuruldu. Reform hareketinin hâlâ radikal ve tutucu tarafları vardır; karma evliliklerde haham kutsaması ve Yahudi olmayanları dine çevirmek gibi konularda çatışma devam etmektedir. Törenlere Reform Museviliği’nin daha gelenekçi bir konuma doğru kayması da bazı tartışmalara yol açmıştır.

Konservatif (Muhafazakâr) Musevilik, en başından beri liberal gelenekçilerle gelenekçi liberaller arasında bir bağdaşmaydı; bu iki kanadın kendi arasındaki çatışma bugün bile belirgindir. 1960’lar ve 1970’lerde kadınların dini görevlerine atanmalarına ilişkin konularda bu anlaşmazlık açıkça artaya çıktı. Tutuculuk, törenler ve dine ilişkin yasalar konusunda gayet pratik bir uzlaşmayı temsil eder. Onun gücünün ve yaygınlığının kaynağı da budur, ancak ideolojide zayıftır. Bununla beraber en ideolojik buluşlardan biri olan Mordecai Kaplan Yeniden Kurmacılığına (reconstructions) hayat verdi. Bu görüş Museviliğin varolan her türlü anlatımına karşı çıkmakta ve yeni bir yaklaşım olmasını savunmaktadır. Bu yaklaşım, başlangıç olarak bireysel Tanrı ve İsrail halkının seçilmişliği inancını terketmekte, Museviliği bir uygarlık olarak görmektedir.

Kaplan’ın toplu Yahudi yaşamında temel birim olarak dinsel bir cemaatten çok, “organik bir toplum” olduğunu vurgulaması, Yahudi varlığının pratik gerçeğine, kuramsal bir temel aramada herhangi bir pratik çözümden çok daha fazla yaklaşmakta ve her mezhepten Amerika cemaatleri bu tanıma giderek uyum gösterme eğilimindedir. Sinagog, hepsi dinsel olmayan geniş çaplı etkinliklerin yer aldığı bir toplum merkezi olmuştur. Dinsel uygulamaların günlük yaşamın bir parçası olması, hahamlar ve küçük gelenekçi topluluklar dışında çok enderdir. Ancak geçiş törenlerine (brit mila, bar mitzvah, bat mitzva, dinsel evlilik ve cenaze) ve belirli bayramlara (kutsal günler, Pesah, Hanuka) güçlü bir bağlılık vardır. Bunlar Yahudi kimliğinin yaşatılması üzerinde yoğunlaşırlar ve onların kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlarlar. Gençlerin; geleneksel törenlerin daha çok değerini bilme ve dinsel öz anlatım için yeni biçimler yaratma eğilimi vardır; ama bu ilgi bile, ayrı bir Yahudi kimliği kaygısından kendi kaybolmuş köklerini yeniden keşfetme isteğinden kaynaklanıyor gibi görünmektedir.

 MORDECAİ KAPLAN

Mordecai Kaplan, Yeniden Kuramcılığa (reconstructions) hayat verdi. Bu görüş Museviliğin varolan her türlü anlatımına karşı çıkmakta ve yeni bir yaklaşım olmasını savunmakta. Bu yaklaşım, bireysel Tanrı ve İsrail halkının seçilmişliği inancını terketmekte ve Museviliği bir uygarlık olarak görmekte.