Şemini

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
7 Nisan 2010 Çarşamba

Mişkan’da  açılış töreni vardır. Moşe ilk gün Kohen görevini üstlenmiştir. Her şey  güzel ve yolunda gitmektedir. Kurbanlar yapılmış, Tanrı bu kurbanları kabul ettiğini göstermiş, Moşe ve Aaron halkı kutsayarak güne bir anlam daha katmışlardır. Fakat bunun ardından meydana gelen bir trajedi günü bir başka boyutta daha incelememize neden olmuştur. Aaron’un iki oğlu Nadav ve Aviu Tanrı’nın emretmemiş olduğu yabancı bir ateşi Mişkan’a getirmek yanlışını hayatları ile ödemişlerdir.

Nadav ve Aviu Midraş’ın verdiği bilgiye göre Tora bilgisine sahip ve olması gerektiği gibi şahıslar olarak tarif edilirler. Kaldı ki Kohen unvanı almaları bile onların ne kadar önemli olduklarının bir göstergesidir. Mişkan’ın açılış töreninde her şey yolunda giderken bu yaptıklarını anlamak o kadar da kolay değildir.

Midraş bunu anlayabilmek için ne yaptıklarına bakmak gerektiğini söyler. Nadav ve Aviu  Tanrı’nın emretmemiş olduğu yabancı bir ateşi  Mişkan’a getirirler. Hatta Tora’da emretmemiş sözcüğünde olumsuzluk eki olarak bulunan “lo” sözcüğü çok az rastlanan bir taam olan “teretame” ile verilmiştir. Yani burada bu olumsuzluk ekinin hazan tarafından vurgulanması istenmektedir. Tanrı’nın emretmemiş olduğu bir şeyi bu iki Kohen kimseye danışmadan yapmak istemişlerdir. Halbuki Tanrı bile daha Tora’nın başında önemli bir karar öncesinde yani insanı yaratmadan “naase adam – insan yaratalım” diyerek danışmak gereğini bizlere öğretmiştir. O halde ikisinin de bu işi yapmadan önce hiç değilse birbirlerine danışmaları gerekirdi. Bir adım daha ileriye giderek bu iki Kohen’in hem öğretmenleri hem de amcaları olan Moşe’ye sormaları ve onun önünde izinsiz olarak eylem yapmamaları beklenirdi. Daha da önemlisi yabancı bir ateşi Mişkan’a sokmamaları gerekirdi. Bütün bunlara rağmen Nadav ve Aviu yanlış bir davranışta bulunsalar da tarihimizde önemli insanlar olarak yer almaya devam etmişlerdir.

Bu hafta Pirke Avot okumaya başlıyoruz. Her sene olduğu gibi bu yıl da Pirke Avot’tan bazı önemli bilgileri paylaşalım istedik. Yose ben Yoezer iş Tsereda şöyle der: Evin bilgelerin toplanacağı bir yer olsun.

Bilgelerin toplandığı ve Tora öğrendiği yerde her zaman anlayış, bilgelik, öğrenme ve her şeyden önemlisi barış vardır. Evlerimizde her zaman Tora öğrenmeye ve öğretmeye devam edelim. Hem sahip olduğumuz bu harika mirası öğrenerek çocuklarımıza öğretme şansını yakalayalım hem de evlerimizi Tora’nın duaları ile kutsayalım.