Yahudi dostu Rus müzisyenin görkemli 'konseri' İNTİKAM 'KONSER'i

Paris’te izlediğim ve Fransa’da gişe şampiyonu  olan “Konser” filminde, Rumen yönetmen Radu Mihaileanu kimlik sorununu araştırmayı sürdürüyor. Ekibindeki Yahudi müzisyenleri koruduğu için, Brejnev tarafından işinden kovulan Rus orkestra şefinin, 25 yıl sonra gelen intikam öyküsü, filmde mizahla hüznü harmanlayan bir dille anlatılıyor. Mihaileanu’ya has traji-komik durumlar eşliğinde, Slav ırkı ve Yidiş Yahudi folkloru hakkında film ilginç tespitlerde bulunuyor

Viktor APALAÇİ
3 Aralık 2009 Perşembe

Son iki hafta içinde vizyona giren filmler arasında yazmaya değer birini seçemeyince, imdadıma Paris seyahatimde gördüğüm bir film yetişti.
Fransa’da gişe şampiyonu “Konser/Le Concert”de Rumen asıllı Yahudi yönetmen Radu Mihaileanu, kimlik sorununu araştırmayı sürdürürken, ilk kez bir komediye imzasını atıyor. Kariyerini dünyanın muhtelif ülkelerinde yaşayan Yahudilerin yaşamlarına odaklanan filmlerle yapan 50 yaşındaki bu sanatçının son yapıtı olan “Konser”, son yarım saati hariç, mizah ağırlıklı bir film.
Radu Mihaileanu’nun filmlerinin ana teması kimlik değişikliği. “Yaşam Treni / Train de Vie”da Doğu Avrupa’da yaşayan Yahudi köylüler Nazilerin eline geçmemek için sahte bir  Nazi tren konvoyu oluşturmuşlardı. “Va, Vis et Deviens” de Afrikalı bir Hıristiyan göçmen genç, açlıktan kurtulmak için yetim bir Yahudi çocuğun kimliğine bürünmüştü.
“Konser”de eski bir orkestra şefi, eski müzisyen arkadaşlarını toplayarak oluşturduğu orkestrayı, ünlü Bolşoy Filarmoni Orkestrası kimliğiyle, Paris’te konser vermesini sağlıyor.
Radu Mihaileanu’ya has trajikomik durumlar eşliğinde, slav ırkı ve yidiş Yahudi folkloru hakkında film ilginç tespitlerde bulunuyor. Filmin Rusya’da geçen, klişelerde dolu ilk saati fars atmosferi içinde anlatılmış.
Fransa’da geçen 2. bölümü Rus orkestra şefinin, ünlü Fransız keman virtüozu bir kızla karşılaşmalarını, geçmişin kapanmayan hesaplaşmalarını, gizemli durumların açıklık kazanmasını, hızlı ve keyifli bir tempoyla anlatıyor. İlk bölümü kakofoni, ikincisine armoni hakim. Ekibindeki Yahudi müzisyenleri koruduğu için Brejnev tarafından işinden kovulan Rus orkestra şefinin öyküsünü, mizah ile hüznü harmanlayan bir sinema diliyle izledik.

FARS, KAKOFONİ ve  ARMONİ
Yüreği insan sevgisi dolu Andrei Filipov döneminin en ünlü orkestra şefi iken, siyasi otoritenin Yahudileri işsiz bırakma rüzgarına karşı koymanın bedelini, kendisini kapı önünde bulmakla öder. Brejnev döneminin insan haklarını ayak altına alan çelik pençeli, acımasız yönetimin kurbanı olan Andrei artık Bolşoy’da temizlik işçisidir. Bolşoy’un dillere destan konserlerinin provalarını, elindeki kovayla süpürgeyi bir kenara bırakıp, gizlice yöneterek teselli bulan Andrei’nin 25 yıllık bir rüyası vardır: Yahudi oldukları için işinden uzaklaştırılan, basit işlerde hayata tutunmaya çalışan eski müzisyenlerini bir araya getirip, oluşturacakları yeni bir orkestra ile Bolşoy’dan intikam almak.
Kızıl Meydan’a bakan görkemli salonundaki provaların birinde, balkonda kendinden geçmiş halde, orkestra şefliği hayalini sürdüren Andrei’nin çalan cep telefonu bu hayallerin sonu ve başlangıcı olur.  Kaba saba, gaddar Bolşoy müdürü, orkestranın çalışmalarını aksatan Andrei’yi ağır şekilde cezalandırır.
Moskova’nın dört bir yanına savrulup hayat mücadelesi veren eski orkestra elemanlarını bir araya getirip, Bolşoy’a unutmayacağı kazığı atmak, artık kaçınılmaz olmuştur.
Paris’in ünlü Chatelet Tiyatrosu’nda bir konser vermek üzere düğmeye basılır, sonradan görme (kötü müzisyen) Rus Mafya şefini sponsor yapıp, yolculuk masrafları için fon bulunur, dönemin en ünlü Fransız keman virtüozu genç kız assolist olarak angaje edilir.
Annesinin bir konser organizasyonuna sponsor olmaktansa, Fransa’da bir futbol kulübünü satın almasını tavsiye ettiği, yeni zengin, görgüsüz, iri yarı Rus karakteri filmde karikatüre yakın bir üslupla  çizilmiş.

Yılın en güzel finallerinden biri
Sponsorluk için yatırdığı parayı, Rus televizyonuna konserin yayın haklarını satarak katbekat çıkaran, işbilir yatırımcı, son yılların yükselen değerleri arasında yer alan yeni Rus milyarderleri incelikle hicvediyor.
Radu Mihaileanu’nun tüm filmografisinde araştırdığı kimlik sorunu, “Konser”in görkemli finalinde cevabını buluyor. Paris’in Chatelet Tiyatrosu’nda icra edilen Çaykovski’nin Keman konçertosu eşliğinde, geriye dönüşlerle aklımızdaki tüm sorular cevabını bulacaktır. Andrei’nin gizemli sırrının açığa çıktığı bu final bölümünde, ailesinden koparılan Yahudi kızın, Andrei’nin konser için şart koştuğu Fransız keman virtüozu genç kızın olduğunu öğreniriz.
Hayatların son dönemlerini ölüm kampında geçiren, çocuklarından kopartılan Yahudi anne-babasını tanımadan büyüyen, bir komşu tarafından büyütülen, eğitilen ünlü müzisyen genç kızı Melanie Laurent oynuyor. Tarantino’nun “Sahte Kahramanlar” filminde sivrilip, genç kuşak Fransız sinemasının gözdeleri arasına giren yetenekli aktris, anlamlı / yüz mimikleri ve ince oyunculuğuyla öne çıkıyor.
Ailesi tutuklanma aşamasındayken kendisine teslim edilen bebeği büyüten, kendisine parlak bir kariyerin kapılarını açan, altın yürekli kadını Fransız sinemasının eski tüfeklerinden Miou-Miou alışılmış rahat oyunuyla canlandırıyor.
Rus ve Fransız oyunculardan oluşan kadro filmde iki lisanı konuşurken, Rus karakterlerin bozuk ve yanlışlarla dolu Fransızcaları diyalog yazarını çok eğlendirmiş olacak ki, ustalıkla abartılan bu diyaloglar komik durumlar yaratıyor.
Filmin son yarım saatindeki hüzün dolu konser bölümü izleyicinin göz yaşlarını harekete geçiriyor. Radu Mihaileanu’nun kendini aştığı bu final sekansı eleştirmenlerce yılın sinema ürünlerine damgasını vuran bir sekans.

“LE CONCERT”
Senaryo ve Yönetim: Radu Mihaileanu Oyuncular: Lionel Abelanski, Valeri Barinov, Melanie Laurent, François Berleand, Miou Miou, Aleksi Guskov ve Dimitri Nazarov