“Farkı fark edin, Minix’e güvenin”

Nisan sonunda tanıtımının gerçekleşeceği Minix Anaokulu, Anadolu yakasında oturan cemaat üyelerinin ihtiyaçları doğrultusunda üç sene önce eğitime başladı. Butik yuva konseptinde çalışan Minix, kaliteli eğitimin yanı sıra öğrencilerinin kimlik gelişimlerine de aynı oranda önem veriyor Sibel KONFİNO

Sibel KONFİNO Toplum
15 Nisan 2009 Çarşamba

    Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği ve Rehberlik, Psikolojik Danışmanlık Bölümlerinden mezun olan Emel Levi UÖMO Anaokulu’nda üç sene süresince bütün yaş gruplarıyla çalışma fırsatı buldu. Minix açıldığı zaman ise danışman ve okul müdürü olarak göreve başladı.

 

Minix Yuvası hangi ihtiyacı karşılamak için açıldı?

Ulus’ta bulunan anaokulumuza Anadolu yakasından de öğrenciler gelirdi. Fakat yolun uzunluğu velileri tedirgin ediyordu. Velilerden gelen talep üzerine bir araştırma yaptık; bir yuva da Anadolu tarafında açılmasına karar verildi. Üç buçuk senedir eğitime devam eden Minix’de her geçen sene daha fazla çocuğa ulaşıyoruz. İlk yıl 13 olan sayımız bu sene 36’ya ulaştı. Kapasitemiz 40–45 kişi ile sınırlı. Seneye bu sayıya ulaşmayı hedefliyoruz. Hatta bazı yaş gruplarımız dolduğu için o sınıflara öğrenci kabul edemeyeceğiz. Bu durum bizim için mutluluk verici ancak bazı çocukların okulumuzdan faydalanamayacağını düşününce üzücü bir tarafı da var. Bu nedenle hedefimiz daha geniş sınıfları olan daha büyük bir yere geçmek.

 

Programınızdan ve eğitim felsefenizden bahseder misiniz?

2 ile 6 yaş arası dört ayrı grubumuz var. Her yaş grubu 10–12 kişi kapasiteli ayrı sınıflarda eğitim alıyor.

Çocuklarımız yarım gün Türkçe, yarım gün İngilizce eğitim alıyorlar. İki yaşındakiler için ise yarım gün eğitim olanağı tanıyoruz. Çünkü onların geri kalan günlerini evlerinde geçirmelerini daha doğru buluyoruz.

Eğitim felsefesi olarak papatya sistemini uyguluyoruz. Hayat Bilgisi’nden temel alınan bir konu papatyanın ortasını oluşturuyor ve tüm branşlar bu konuya bağlantılı olarak çocuğa veriliyor. Böylece çocuk bir konuyu farklı şekillerde, farklı yöntemlerle öğrenmiş oluyor. İngilizce’de ise Ulus’taki Eğitim Koordinatörü Debra Bilgin’in uzmanlığında ve önderliğinde bu sene farklı bir yönteme geçtik. Orası ile paralel olarak eğitime devam ediyoruz. Programları sene başında beraber hazırlıyoruz. Sürekli iletişim halindeyiz.

Ayrıca 4–5 yaş için proje çalışmalarımız var. Evlerinde aileleri ile beraber hazırladıkları bir konuyu burada arkadaşlarına sunuyorlar. Böylece çocuklarımız sorumluluk alıyor, araştırma yapmayı öğreniyor ve toplum önünde konuşma becerisi kazanıyorlar.

Yuva eğitiminin ruhsal, sosyal ve fiziksel açıdan bir çocuğun yaşamına katkılarına kısaca değinir misiniz?

0–6 yaş çağındaki bir çocuğun beyin gelişimi bir yetişkininkinden daha çabuk oluyor. Dolayısıyla o çağda çocuğa ne kadar çok uyaran verebilirseniz, onu o kadar çok şekillendirebiliyorsunuz. 6 yaşına kadar çocuğun karakteri oturmuş, kendine güveni gelişmiş oluyor; yuvaya geldiği zaman bağımsız olmayı, sorumluluk almayı, sosyalleşmeyi, paylaşmayı, saygıyı ve sevgiyi öğreniyor.

Aynı statüdeki diğer benzer yuvalardan Minix’i farklı kılan özellikler nelerdir?

Birçok yuvadaki gibi İngilizce’yi bir branş olarak vermiyoruz. Çocukların günlük hayatlarında yaşayarak öğrenmeleri için oyunlarla birleştiriyoruz. Bu sayede farkında olmadan yabancı bir dil öğrenmiş oluyorlar.

Bunun yanı sıra çok çeşitli branşlarımız mevcut. Müzik, dans, drama, yoga, mutfak katılımı ve deney gibi farklı çalışmalar yaptırıyoruz. 4–5 yaş çocuklarını da iki senedir tenise götürüyoruz. Böylece bu yaştan spor disiplini edinmiş oluyorlar; el, göz koordinasyonunu geliştiriyorlar. Ayrıca gezilerle eğitimimizi pekiştiriyoruz. 

Çok güçlü bir veli-okul iletişimimiz var. Butik bir yuva olmamız nedeniyle her çocuğumuzun gelişimini yakından ve sıkı bir şekilde takip edebiliyoruz. Gözlemlediğimiz bir problem varsa veli ile birlikte çözmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla velilerimiz de çocuklarına büyük bir özenle yaklaşılmasından ötürü, istedikleri her an bana ve öğretmenlere ulaşabilmenin rahatlığıyla Minix’i tercih edebiliyorlar.

Tüm bunların yanı sıra çocuklarımıza kimlik bilinci eğitimi de veriyoruz. Bazı değerlerin yok olduğu, önceliklerin farklılaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu bağlamda haftada bir, aileleri yuvamıza davet ederek Şabat kutlamaları yapıyoruz. Oyunlarla, şarkılarla, hikâyelerle, şabat mumu yakarak günü anlamlı kılıyoruz. Ayrıca bayramlarda da çeşitli kutlamalar gerçekleştiriyoruz. Haftada bir kimlik bilinci dersimiz de var. Alanında uzman okul dışından gelen eğitmenler, şarkı, oyun ve sanat çalışmalarıyla kimlik bilincini öğrencilerimize öğretiyorlar. Ayrıca velilerimiz için çeşitli konularda eğit im seminerleri düzenliyoruz. Velinin ihtiyacını sene başında belirleyip alanlarında uzman pedagoglar ve rehber danışmanlar okulumuza davet edilerek velileri bilgilendirip sorularını cevaplıyorlar.

Son sınıf öğrencilerinin UÖMO’yu seçme oranları nedir?

İlk sene 6 çocuğumuzun 4’ü, geçtiğimiz sene ise 5 öğrencimizin 5’i de UÖMO’yu tercih ettiler. Ancak şöyle bir gerçek de var. İlköğretim için orayı tercih etmeyen velilerimiz okul öncesi eğitimi için çocuklarının devam edeceği okulun yuvasını tercih edebiliyorlar. Bu nedenle 5 yaş grubumuzda daha az öğrenci olabiliyor. Bu durumu bir avantaj olarak gören velilerimiz de var. Çünkü neredeyse özel ders gibi çocukları eğitiliyor ve birinci sınıfa hazırlanıyor.

Bazı yuva fiyatlarının üniversite fiyatlarına yakın olduğunu duyuyoruz. Sizin fiyat politikanız nedir?

Kalitesinden ödün vermeyen ve İngilizce eğitime ağırlık veren bizim tarzımızdaki yuvalara oranla çok daha uygun bir fiyatımız var. Çünkü burada diğer okullar gibi kar amacı güdülmüyor. Amaç cemaatin velilerine iyi ve kaliteli bir eğitim desteği verebilmek.

Neden MINIX?

Rahel Alev: Güvendiğim ve aynı zamanda çocuğumun kimlik bilincinin gelişmesine yarar sağlayacağını düşündüğüm için burayı seçtim. Oğlum üç yaş gurubunda. Özellikle İngilizce açısından kısa zamanda çok geliştiğini görüyorum. Çok büyük beklentilerim yok ancak paylaşmak, sıra beklemek, bazı ihtiyaçlarını kendi karşılamak gibi temel eğitimleri aldığını görmek, emin ellerde olduğunu bilmek beni çok rahatlatıyor.

Etel Natan: Kızım iki yaş grubunda ve haftada üç yarım gün geliyor. Buranın butik bir yuva olması beni çok cezbetti. Kızımın benden kopabilmesi ve sosyal hayata adapte olabilmesi için temel  kuralları öğrenmesi çok önemliydi. Bu açıdan aldığım pozitif aktarımlar neticesinde başka yuvaları gezme gereksinimi duymadım ve burayı seçtim.

Silvi Kibar: Kızım 5 yaş gurubunda okul öncesi eğitimi alıyor. İki senedir bu okuldayız. Minix’in benim için tek dezavantajı açık alanı olmamasıydı. Ancak İngilizce öğretmenimiz Miss Alecia’nın buraya geldiğini duyunca düşünmeden küçük kızımı yazdırdım. Açık alan problemi de çok fazla geziye gidilerek çözüldü. Ayrıca velilerden gelen talepler, fikirler hemen değerlendiriliyor. Veli- okul işbirliği mükemmel. İlkokul için uzaklığından dolayı UÖMO’yu düşünmüyorum. Gönül arzu ederdi ki bu yakada da bir şubesi olsun.

Beyza Levi: Kızım iki sene Minix’e devam ettikten sonra bu sene UÖMO’da 1. sınıfa başladı. Beklentilerle dolu bir dünyası olan çok talepkâr bir kızım vardı. Bu problemi Minix’e başlayınca kısa bir sürede çözüldü. Para kazanma kaygısı olmayan butik bir kurum olunca ilgi de ona göre farklılaşıyor. Okuldan dini değerleri öğrenerek gelmesi bizim için ayrı bir avantaj oldu. Ayrıca Şabat kutlamaları sayesinde biz veliler de aramızda sosyalleşme imkânı bulduk. Kızımın burada aldığı eğitim ile iki okul arasındaki iletişimin ve iş birliğinin mükemmelliği sayesinde 1. sınıfa alışması çok kolay oldu. Bence Minix ile UÖMO ayrılmaz bir ikili.

Cina Taragano: Oğlumuz 2,5 yıldır burada.  Zaman içinde yaş ve tecrübe ile birlikte istek ve beklentilerimiz de arttı.  Sosyal ve fiziksel gelişime katkı, İngilizce, Yahudi kültürü, sanat sevgisi, spor faaliyetleri gibi daha birçok konu gündemimiz oldu.  Çok şükür tüm bu konularda Minix kimi imkânsızlıklara rağmen çözüm üretip bizi mutlu kılmayı başardı. Minix özellikle yönetimi ve eğitimcileri ailelere mesafe koymayan, çocuklara ise aile ilgisi ve sıcaklığı gösteren bir ekip.