Direnişin sembolü: Varşova Yahudileri

2. Dünya Savaşı sırasında üyelerinin neredeyse tamamını kaybeden, gösterdikleri direniş ile savaşın dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçen Varşova Yahudileri günümüzde ise antisemitizmden uzak rahat bir yaşam sürüyor

Sara YANAROCAK Kavram
11 Şubat 2009 Çarşamba

1939 yılında Varşova’nın II. Dünya Savaşı’ndan hemen önceki Yahudi nüfusu 393.950 kişiydi. Yahudiler şehrin toplam nüfusunun üçte birini teşkil ediyordu. Eylül 1939’dan Ocak 1940 tarihine kadar Almanlar Yahudi karşıtı hareketlere başlayarak, Yahudilerin çalışmalarına, araba kullanmalarına, toplu taşıma araçlarına binmelerine yasak getirmenin yanı sıra, sarı yıldız taşımalarını da kanunlaştırdı.

Holokost Dönemi

1940 yılının nisan ayında Varşova Gettosu’nun duvarları örülmeye başlandı. 12 Ekim 1940 Yom Kipur’da, Naziler tüm Yahudilerin duvarlarının örülmesi sona eren gettonun içinde yaşayacaklarını ilan etti. Bu hesaba göre Varşova nüfusunun üçte birini teşkil eden Yahudiler ve Batı Avrupa’dan buraya sürülen diğer göçmen Yahudiler hep birlikte bu küçücük gettoya sığmak zorunda kalacaklardı. O bölgede oturan 113.000 Hıristiyan Polonyalı ise gettodan dışarıya çıkarılmışlardı. Getto iki bölümden oluşuyordu. Güneydeki küçük bölüm ve kuzeydeki büyük bölüm. Kapılarında Alman ve Polonya polisleri nöbet tutuyorlardı. İçeride de dışarıdakilere bilgi vermekle görevli Yahudi nöbetçi görevliler vardı.

Gettonun nüfusu kısa sürede yarım milyon kişiye ulaştı. Gettonun temel problemi alışverişin yasaklanmasıydı. Herkes yasadışı ticaret yapıyor; gerekli malların alınıp satılması gettonun duvarlarında açılan gediklerden dışarı çıkartılan 4-5 yaşındaki çocukların aracılığı ile gerçekleşiyordu. Çocuklar gizli birer kurye haline getirilmişti.

Gettonun içinde genel çorba aşevleri, yetimler yurdu, göçmen merkezleri ve sosyal faaliyet alanları kuruldu. Hatta okul bile yapıldı. Genelde  aşevlerinin bodrum katlarında kurulmuşlardı. Bu arada yüzlerce Yahudi bulaşıcı hastalıklardan ölüyorlardı. En sık görülen hastalık tifoydu. Açlıktan ölenler sayısızdı. Sokaklar ceset doluydu. Paraları olmayan Yahudiler ölülerini gömemiyorlardı, ölüler sokakta gömülmeden kalıyordu.

Yeşivalarda bulunan kişiler ve diğer sofu Yahudiler günlük ibadetlerini sürdürüyorlar ve Maşiyahın kısa bir süre içinde gelerek onları kurtaracaklarına inanıyorlardı. Bunların içinden bazıları büyük bir cesaretle direniyorlardı. Yahudi yetimhanesinin müdürü olan Dr. Janusz Korczak (Yanuş Korçak) bu kişilerden biriydi. Koruduğu çocukları asla terk etmemiş ve ölüm kamplarına götürülme günü geldiğinde onlarla birlikte trene binmiş ve birlikte can vermiştir.

Toplam kamplarına götürülüş

İlk büyük deportasyon (toplama kamplarına götürülüş) 1942 yazında başladı. 300.000 Yahudi Treblinka Ölüm Kampı’na götürüldü. Önceleri günde 5.000 -7.000 kişi olarak planlanan deportasyonlar sonlara doğru günde13.000 kişiye ulaştı.

Önce gettodaki fabrikada çalışan işçiler, Yahudi polisi, Judenrat Üyeleri, hastane çalışanları ve aileleri ayrı tutuldular, fakat yavaş yavaş onları da trenlere bindirmeye başladılar. Sadece 35.000 kişinin gettoda kalmasına izin verildi. Varşova Judenrat’ının Başkanı Adam Czerniakow 23 Temmuz 1942’de, Yahudi çocuklarının öldürülmesini protesto etmek amacıyla intihar etti.

Treblinka’ya yapılan ikinci deportasyon dalgası 18 Ocak 1943’te başladı. Bu sefer fabrika işçilerini ve hastane çalışanlarını götürdüler. Aniden umulmadık bir biçimde Yahudilerin silahlı direniş hareketi başladı. Naziler dört gün boyunca gettodan hiç kimseyi Treblinka’ya gönderemedi.

Getto ayaklanması

Ocak 1943’te başlayan silahlı ayaklanmanın ardından sosyal kuruluşlar  ve Judenrat, görevlerini bıraktılar ve sokaklarda yaşadışı olarak dolaşmaya başladılar. 24 yaşındaki Mordechai Anielewicz (Mordehay Anileviç) Yahudi Direniş Örgütü’nün (Z0B) lideri oldu. Emrinde 750 direnişçi vardı. Bunların toplam dokuz tüfeği, 59 tabancası ve birkaç düzine el bombası vardı. Çeşitli gruplarla iletişimleri vardı, hatta Polonya yeraltı direnişçilerinden destek alıyorlardı.

19 Nisan 1943’te Varşova Gettosu üç taraftan, Nazilerin ateş yağmuruna tutuldu. ZOB, 2000 silahlı Alman askerine karşı inanılmaz bir kahramanlıkla karşı koydu. Hatta Almanlar sokaklarda karşılıklı yaptıkları çatışmalarda Yahudi direnişçilerde başa çıkamıyorlardı. Birkaç gün sonra Almanlar ateş toplarıyla binaları yakmaya başladılar. ZOB’un lider direnişçileri Mila Sokağı 18 numaralı binadaydılar. 8 Mayıs 1943 tarihinde getto tamamen boşaltıldı ve dümdüz hale getirildi. Tomlacke Sokağı’ndaki Büyük Sinagog zafer naralarıyla havaya uçuruldu. Varşova Gettosu’ndaki direnişte 60.000 kişi hayatını kaybetti.

16 Mayıs’a kadar bazı direnişçiler hala hayattaydılar. Bunlar Haziran 1943’te öldürüldüler. Yaklaşık 50 kadarı ise Polonya yeraltı direniş örgütü tarafından kurtarılarak “Anielewitz” adlı bir partizan grubu olarak mücadeleye devam ettiler. Varşova Gettosu direnişi, gerçek Polonyalı direnişçilere esin kaynağı oldu ve ülke sathında Almanlara karşı direniş hareketini başladı. Kurtulabilen bazı Yahudi liderler de onların direnişine katıldı.

Eylül 1944’te Varşova’nın batı bölgesi Praga özgürlüğüne kavuştu. Ocak 1945’te ise şehre giren Sovyet Birlikleri tüm şehri temizleyip, kenti özgürlüğe kavuşturdular. Polonyalıların özgürlük mücadelesine 600 Yahudi katıldı. Yeraltında gizlenmiş 2000 Yahudi zaferden sonra kurtarıldı. Daha sonra şehrin stadyumu inşa edilirken 100.000 cesedin kemikleri toplu bir biçimde gömülü olarak bulundu. Bunlar bir mezarlığa yeniden gömüldü.

1945’in sonunda 5000 Yahudi Varşova’ya yerleşti. Rusya’da hayatta kalan Yahudilerin oraya göçetmesiyle 10.000 kişiye ulaştılar. 1949 yılında kurulan kültür enstitüsü ile birlikte şehir yeniden Merkez Yahudi Cemaatini oluşturdu.

Sonraki 20 yıl boyunca antisemit hareketler ve komünistlerin baskısından bıkan Yahudiler göç etmeye başladılar. İlk büyük grup 1946-47 yıllarında Kielce  pogramından sonra İsrail’e göç ettiler. Diğer göç dalgaları ise 1957-58 ve 1967-68 yıllarında gerçekleşti. Tüm Yahudi kültür kuruluşları faaliyetlerine son verdiler.

Günümüzde Varşova

Bugün Varşova’da Polonya’nın Yahudi nüfusunun toplamına yakını oturmaktadır. Birleşik Yahudi Dini Kuruluşu işlerlik göstermektedir. Yahudi anaokulu ve ilkokulu eğitim vermektedir. Ayrıca bir Yahudi kütüphanesi ve Yahudi Savaş Kurbanları Müzesi vardır.

Avrupa’nın diğer ülkelerine bakılınca Polonya’da antisemitizm neredeyse hiç yoktur.

Günümüzde Polonya’da yaşayan Yahudiler çok iyi durumda olup, çok önemli konumlarda yer almaktadır. Hatta savaş sırasında ellerinden alınan malvarlıkları da iade edilmiştir.