Matot

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
23 Temmuz 2008 Çarşamba

Bamidbar kitabının bu son iki peraşası Moşe Rabenu’nun büyüklüğünü ve Tanrı’ya olan bağlılığını anlamak için bizlere önemli olaylar anlatırlar. Bu olayların her ikisi de Moşe Rabenu’nun hem halkına hem de Tanrı’ya olan sevgisinin derinliğini gösterir. Bu olaylar bize Rambam prensiplerinde yer alan Moşe Rabenu’nun en büyük peygamber olduğu ilkesinin ne kadar doğru olduğunun bir kanıtıdır.

Bilindiği gibi Balak peraşasında Moav ile birlikte hareket eden Midyan krallığı bir neden olmadan atalarımıza düşman kesilmiştir. Bu nedenle gerek Pinehas ve gerekse Matot peraşasında Tanrı Midyan krallığının cezalandırılması buyruğunu verir. Matot peraşasında bu emri takip eden kelimeler Moşe Rabenu için hem önemli hem de çok acıdır zira bu savaştan sonra artık bu dünyadan ayrılacağım Tanrı ona bildirir. Burada bir mesaj vardır: Midyan savaşı bitmeden ölmeyeceksin. O halde ilk akla gelebilecek şey Moşe Rabenu’nun bu savaşı daha geç bir tarihe alması ve ömrünü uzatması olamaz mı? Ancak Moşe Rabenu bu emri hemen yerine getirmek için harekete geçer.

Onun düşündüğü tek şey Tanrı’nın buyruğunun hemen yerine getirilmesidir. Savaş gerçekleşir ve atalarımız zaferle dönerler. Tanrı Moşe Rabenu’nun 120 yılını tam olarak tamamlamıştır. 7 Adar tarihinde doğan peygamberimiz tam 120 yıl sonra 7 Adar tarihinde bu dünyadan ayrılır. Bu noktada Moşe Rabenu’nun yerine geçen öğrencisi Yeoşua ile bir kıyaslama yapılabilir. Yeoşua da Tanrı’dan bütün Kenaan topraklarının ele geçirilmesi bitmeden ölmeyeceğine ilişkin bir garanti alır. Ama o işini yavaştan alır. Bu garantiyi sonuna kadar kullanmak ister. Midraş bizlere bu davranışından dolayı Yeoşua’nın ömrünün 10 yıl kısaltıldığını söyler.

İkinci olayımız daha değişik olarak karşımıza çıkar. Sürüleri fazla olan Reuven ve Gad kabileleri Yarden tarafındaki toprakları isterler ve Yarden nehrini geçmeye yanaşmazlar. Moşe Rabenu paniktedir. Çünkü halkın galeyana gelmesi ve Tanrı’nın öfkesine öncüler olayındaki gibi maruz kalması olasılık dahilindedir. Moşe burada da liderliğini gösterir. Reuven ve Gad oğullarını önce uyarır ve onlardan bir söz alır. Bunun sonunda da bu toprakları onlara miras olarak verir. Ancak Reuven ve Gad oğulları kendilerini cemaatten ayrı düşündükleri için ileride cezalandırılırlar. Asur sürgününe ilk kez onlar giderler.

Görülen o ki Moşe Rabenu için söylenen “velo kam navi od leyisrael kemoşe” bir kez daha İsrael’e Moşe gibi peygamber gelmedi sözü gerçeği yansıtmaktadır.