SİNAGOGLARIMIZIN İDARİ MÜDÜRLERİ; GABAYLARIMIZ (8)

Eski zamanlardan beri Yahudilerin yaşadığı Ortaköy, 1618 Büyük Bedesten yangınından sonra gelip yerleşenlerle tipik bir Musevi yerleşim bölgesi olmuş, üç semavi dinin ahenk ve huzur içinde yan yana yaşadığı bir örnek teşkil etmiştir. Tamirat fermanlarından anlaşıldığına göre tarihçesi 17.yüzyıla kadar uzanan "Hayat Ağacı" anlamındaki ismi ile Ortaköy Etz Ahayim Sinagogu günümüzde oldukça kalabalık bir yahid kitlesine hizmet vermekte.

Sibel KONFİNO Toplum
2 Temmuz 2008 Çarşamba

Ortaköy Etz-Ahayim Sinagogu Gabayları

H. Aktel, B. Elnekave, M. Benezra ve İ. Yaeş

Gabaylar Hayim Aktel, Bensiyon Elnekave, Moris Benezra ve İzzet Yaeş büyük çabalarla bugüne getirdikleri sinagogu ve görevlerini paylaştılar

Öncelikle sizleri tanıyalım. Gabaylık serüveniniz nasıl ve ne zaman başladı?

Hayim Aktel: 1945 yılında Haifa’da dünyaya geldim. İki çocuk ve dört torun sahibiyim. 1984 ile 1991 arasında Şişli gabayı olan Mois Niyego ile Büyükada Sinagogu’nda gabaylığın nasıl yapılacağı, Tora’ya kimin nasıl çağırılacağı hakkında bilgi verirdi. Pek ilgilenmezdim. O da “sen öğren bir gün lazım olur,” derdi.

Ortaköy Sinagogu’na 1992 senesinde yahid olarak gittim. Küçük bir yer kaplayan sinagogumuzu büyütmek istedik. İdare heyeti ile o zaman biraz sürtüşmemiz olmuştu. Ama o dönemin Cemaat Başkanı Bensiyon Pinto “Ben arkanızdayım, devam edin” dedi. Tabii ki onun bize verdiği güç paradan daha kuvvetli idi ve Bensiyon Elnekave ve Alber Elvaşvili ile bir komite kurduk. Nitekim bize üç altın adam denmiştir. Edmon Sarfati sayesinde ve Semih Revidi’nin mimari katkıları ile gerekli çalışmaları gerçekleştirdik.

Bizler her zaman yahidlerimizi güleryüz, kardeşlik ve hoşgörüyle yaklaşıp her geçen gün  sayımızı arttırmaktayız. Onlara minnettarız.

Bensiyon Elnekave: 1937 İstanbul doğumluyum. İkisi kız üç çocuğum ve altı torunum var. Sinagogun yeniden inşası için Hayim Aktel ve Alber Elvaşvili’nin ricalarını kırmayarak kabul ettim ve başkan vekilliğinin yanı sıra 1993 yılından beri gabay olarak görev almaktayım. Sinagogun geleceği için sağlam ve kalıcı fonlar yaratmak için tavsiyelerde bulunup, bu fikirlerin gerekliliğini karşılaştırmak için çalışmalar yapmak benim görevlerim arasındadır. Gün geçtikçe kalabalıklaşan yahid kitlemizi gabay arkadaşlarımla beraber onları bütünleştirerek sıkı bir arkadaşlık kurarak gerçekleştirdik.

Moris Benezra: 1956 yılında doğdum. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım. Saint- Michel Lisesi’nden ayrıldıktan sonra İsrail’de öğrenime devam ettim. 15 yaşıma kadar Şişli Sinagogu’na gider, dualara katılırdım.

Başkanımız Albert Elvaşvili ve Hayim Aktel’in davetleri üzerine idare heyetine seçildim. Gabaylık konusunda  hic deneyimin olmamasına karşın, faydalı olabileceğimi, kapasitem doğrultusunda verim istediklerini ifade ettiler. Böylelikle terredütlerimi giderdiler.

Halkla ilişkiler ve iletişimden sorumlu yöneticiyim. Sinagogumuza gelen  misafirlere elimizden geldiğince gerekli saygıyı gosterip arzuladıkları hizmeti sunmaya gayret gösteriyoruz. Yahidlerimiz dışında mekanımıza az sıklıkta gelenlerin isteklerine cevap vermek, onları rahatlatmak, mutluluklarını veya üzüntülerine ortak olmak bizim vazifemizdir. Bizler bunun için buradayız. Etz-Ahayim sinagogu bulunduğu semt itibari ile. genis bir yahid kitlesine hitap edebilmektedir. Özellikle Şabat sabahları herkesi aramızda görmek isteriz. Hiç olmazsa seudamıza katılsınlar, sohbetlerimize iştirak etsinler. Kapımız herkese açık.

İzzet Yaeş: 1957 İstanbul Ortaköy doğumluyum. Evliyim ve bir çocuk babasıyım.

2006 yılının sonlarında, çocukluğumun geçtiği bu sinagogda  gabaylığa başladım. Yeni yönetimin ve başkanımızın teklifinden onur duydum ve görev aldım. Tesisler yetkilisi olarak çalışmalarımı sürdürmekteyim. Fakat ziyaretçilerimizi karşılamak, onlarla birlikte  olmak, sevgi alış verişinde bulunmak, mutlulukları beraber yaşamak ve üzüntülerini paylaşmak  bana huzur vermekte. Amacım sinagogumuza hizmet etmek olup sinagogumuzu ayakta tutmak, dinimizin gereklerini yaşamak ve bunları yeni nesillerimize aktarmak, birlik ve beraberliğimizi sürekli kılabilmektir.

İnsanlar; sevginin, hoşgörünün, güler yüzlerin olduğu yerlerde bulunmak isterler. Bizler cemaatimizle inanarak, severek, manevi bir bağ kurarak bir araya gelmekteyiz.

Bulunduğumuz ortamdan aldığımız huzur bizi tekrar sinagoga götürmektedir. Bu etkileşimle ve elbetteki Rav Naftali Haleva’nın çabalarıyla kalabalık bir yahid kitlesine sahip olabildik.

İnancımızın ve kültürümüzün  bize kazandırdıklarını yaşamamız gerektiği  gibi bunların gençlerimize de aktarılmasının gerektiğini düşünüyorum. Ve mesajım; bu durumdan hepimizin kendimizi sorumlu hissetmemiz gerektiğidir.

Ortaköy Sinagogu’nun özgeçmişinden bahseder misiniz?

"Hayat Ağacı" anlamına gelen Etz-Ahayim adı Bizans’dan beri birçok Sinogoga verilmiştir.

Ortaköy semtindeki Yahudi varlığı Bizans dönemine kadar dayanır.

Yahudi Cemaaati bölgenin son derece avantajlı topografyası sayesinde hızla gelişmiştir. Nüfus artışına 17. ve 18. yüzyıllarda meydana gelen büyük İstanbul yangınları da katkıda bulunmuştur. 1921'de Beyaz Rusya'dan gelen Yahudi göçmenler İstanbul'da iyi karşılanmışlar, bunlardan bir kısmı Ortaköy'e yerleşmişlerdir. Bu yıllarda Ortaköy'de Etz-Ahayim ve Yenimahalle olmak üzere iki sinagog vardı.

1936'da nüfusu 16.000 olan Ortaköy'de yaklaşık olarak 700 Yahudi ailesinin yaşadığı bilinmektedir. 1 Ekim 1914 yılı Yom Kipur akşamı, bugün sinagogumuzun bahçesinde görebileceğiniz Ehal-Akodeş'in dışında tümünün yok olmasına yol açan yangın sonucu sinagog kullanılmayacak hale geldi. Bunun üzerine ibadet “Midraş” denilen dini okulda icra edilmeye başlandı. Günümüzdeki Sinagog ise burasıdır.

Dünden bugüne neler değişti? Farklılıklar?

Yaptığımız faaliyetler sayesinde mekanımızı genişlettik ve teknolojinin son yenilikleriyle sinagogumuzu donatıp, kablosuz ağ sistemi, sinagogun içindeki tüm görüntülerin kameralar seyesinde dış mekanımızdaki plazmalarda görünmesi, çok amaçlı kullanım için müzik ve projeksiyon sistemi, elektronik perde ve barkovizyon sistemini özel törenler için insanların kullanımına sunduk.

Keilanın birlik ve beraberliğini gösterme yollarında biri olan birlikte mitsvalara ortak olmanın en güzel örneklerinden biri olan Hesed projesi son üç senedir uygulanmakta. Bu proje kapsamında yahidlerimizin katkılarıyla Purim günü cemaatimizde ihtiyaç sahibi olan 300 aileye Barınyurt vasıtasıyla sıcak yemek gitmektedir.

Tüm bayramlarımız her sene bir öncekinden daha kalabalık bir toplulukla kutlanmaktadır.

Cemaatimizdeki çocuklara Pazar günleri çeşitli eğitimler verilmektedir. Seneler önce başlanılan bu eğitim bir süre ara verildikten sonra bu sene tekrar başlamıştır.

Kişilerin yapılan faaliyetlerden haberdar olmasını kolaylaştırmak amacıyla kayıt sistemi oluşturup, sinagoga ait bir e-mail grubu ve web sitesi kuruldu. Her geçen gün ulaşılan kitlenin artması, yapılan çalışmaların başarısının bir göstergesidir.

Hangi günler açıksınız?

Senenin 365 günü faal olan ve tüm bayramları dini kutlamasının dışında sosyal şekliyle de kutlayan ender sinagoglarımızdan bir tanesiyiz.

Bundan sonraki beklentileriniz ve projeleriniz nelerdir?

7’den 70’e herkesin toplanacağı dini, sosyal, kültürel, tüm bayramların yaşanabileceği bir sinagog olmak ve insanlara aidiyet hissini vermek için çabalamak en büyük misyonumuzdur.

Gençlerin toplanacağı, Yahudi kimliğinden gurur duyan, sinagogun yalnızca dini rituellerin yapıldığı bir mekandan çıkarıp, kişilerin büyük bir ailenin parçası olduğunu hissettirecek yaşayan bir mekan yaratmak amacındayız. Yaptığımız tüm eğitici ve sosyal çalışmalarımız bu misyonumuzu amaç edinmiştir.

Community (cemaat), continuity (devamlılık), commintment (bağlılık) parolası ışığı altında sinagogumuzda gönüllü olarak görev yapan yönetim kurulu, dini, hukuki, mimari danışmanlar ve hanımlar komisyonu haricinde profesyonel olarak müdür, koordinatör, dini personel, şamaş ve temizlik personeli görev almaktadır.

Şabat yemeklerinin her hafta yapılması sayesinde birliğin ve Yahudi kimliğinin güçleneceğine olan inancımız nedeniyle bu tür faaliyetleri arttırma  ve aile eğitimini konusuyla ilgili değişik projeler yaratma amacındayız. Bu projelerde derneklerimizle birlikte hareket etmeyi ön planda tutuyoruz. 

Bu satırlar aracılığıyla okurlarımıza iletmek istediğiniz mesajlar var mı?

Yaptığımız çalışmaların cemaatimiz tarafından farkedilmesini, ve bu konuda gereken desteğin her zaman olduğu gibi devam etmesini arzuluyoruz. Ayrıca hafta arası ve Pazar günleri düğünler, faşadura, vijola, berit mila, tefilin, bar/bat mitsva, şabat hatan gibi törenlere ev sahipliği yaparak insanların mutluluğuna ortak olmanın yanında, vakfımıza ait geniş mezarlığımız sayesinde gömü işlemleri, cenazeler ve mevlut yemekleriyle cemaatimize hizmet sunuyoruz.

Her türlü ihtiyaç halinde kişiler direkt olarak müdürümüzle temasa geçebilir.  Catering'de İhtiyarlar Yurduyla, hesed projesinde Or-Ahayim'le, Purim zamanı Barınyurtla, Talmud Tora'yla müşterek çalışmalarımızın dışında, zaman zaman diğer dernek ve kuruluşlarla ortak projeler yaratma konusundaki çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.