SİNAGOGLARIMIZIN İDARİ MÜDÜRLERİ; GABAYLARIMIZ (6) /Yeniköy Sinagogu´nun başarılı gabayları

1870 yıllarında Kamondo ailesine yazlık ibadethane olarak tahsis edilen Yeniköy Tiferet İsrael Sinagogu, 1950 yılında, çevre semtlerde ikamet eden cemaat üyelerinin de kullanımına açıldı. 85 metre karelik bir alanda hizmet veren ve 2000 senesinde yenilenmesinin ardından tam anlamıyla bir konsept sinagog konumunu alan Tiferet İsrael Sinagogu her geçen gün yahid sayısını; sinagog gabayları Leon Ventura, Faruk Reyna, Nesim Bihar´ın özenli çalışmalarıyla arttırmakta

Sibel KONFİNO Toplum
23 Nisan 2008 Çarşamba

Sinagoglarımızın idare müdürleri gabaylarımızı tanıttığımız yazı dizimizin bu haftaki durağı Yeniköy Sinagogu gabayları. En kıdemlisinden en gencine tüm varlıkları ve iyi niyetleriyle görevlerini sürdüren ekip, attıkları her adımın, verdikleri her kararın ileriye yönelik bir birikim yarattığı inancında.

Birçok sinagogdan farklı olarak burada bir gabay ekibi olarak çalışıyorsunuz. Görev dağılımınızı anlatır mısınız?

Nesim Bihar: Leon Ventura ağabeyimiz, büyüğümüz, bir anlamda onursal gabayımızdır. Diğer sinagoglarda gerçekleşen kutlamalarda kendisi Yeniköy Sinagogu’nu temsil eder.

12 senedir gabaylık görevinde bulunan Faruk Reyna iç organizasyonlarla ilgilenir. Örneğin seudalar, bayram yemekleri onun tarafından düzenlenir. Teva gabayımız aslında Yönetim Kurulu Başkanımız Hayim Şalhon’dur. Ancak kendisi gençlere o kadar önem verir ki onları heveslendirmek ve yüreklendirmek için elinden geleni yapar. O nedenle birkaç aydır bu görevi, dini işlere olan yakınlığımdan dolayı bana devretti.

Bir gabay hangi özelliklere sahip olmalıdır?

Faruk Reyna: Gabay güleryüzlü, sakin, yapıcı ve doğal olmalıdır. Verdiği hizmetle, gelen kişiyi ağırlamalı ve yolcu etmeli, adetleri bilmeyenlere yardımcı olmalı, yol göstermeli. Bayramlarda, dini günlerde yahidleri bilgilendirmek de bizim görevlerimiz arasındadır.

N.B.: Tüm bunların yanı sıra gabay sinagogun bütün sorunlarını, yapılması gereken bütün işleri üstlenebilecek yeterlilikte olan kişidir. Sinagog içinde ve dışında yaşanan problemleri çözmede yine iş gabaylara düşer.

En kıdemli gabay olarak Yeniköy Sinagogu’nun dünden bugüne değişimini ve gelişimini sizden dinleyelim...

Leon Ventura: Otuz sene evvel burası metruk bir binaydı. Onursal Başkanımız Jozef Abrevaya ile birlikte elele vererek çalıştık. Durum o kadar kötüydü ki, dua için gerekli on kişiyi bile zor bulurduk. Isınabilmek için Hayim Şalhon, Or-Ahayim Hastanesi’nden sobalar taşırdı. Tefila bitene kadar ancak ısınmaya başlardık. Telefonumuz bile yoktu. 2000 senesine kadar durum böyle devam etti. Bölgede oturan yahidlerin artmasıyla birlikte sinagogumuz dolmaya hatta ihtiyacı karşılayamamaya başladı. Bu nedenle Robert Abudara önderliğinde, Sadioğlu ailesinin katkılarıyla ve elbirliğiyle yaklaşık bir sene içinde burayı yeniledik ve bugünkü haline getirdik.

Yahid kitlenizi nasıl oluşturdunuz?

F.R.: Yeniköy civarında oturan dindaşlarımıza ulaşarak kendilerini buraya davet ediyoruz. Onlara yakın ilgi göstererek, arkadaşlarını da sinagogumuzla tanıştırmalarını sağlıyoruz. Ayda en az iki üç kere bebek bekleyen anne adayları için doğum duaları yapıyor; yeni evlilere Şabat Hatan duaları ve ayrıca tefillin törenleri de gerçekleştiriyoruz. Yahidlere o kadar yakın ve samimi davranıyoruz ki onlar da çok güzel duygularla ayrılıyorlar.

Yerimiz çok küçük olduğu için maalesef kısıtlı insana ulaşabiliyoruz. Gelenleri rahat ettirmek bizim en önemli görevimiz. Eğer kapasitemizin üzerine çıkarsak hizmetlerimiz aksayabilir. En büyük sıkıntımız mekan darlığı. Aslında birçok proje ve fikrimiz var. Fakat uygulamaya geçemiyoruz. Doğrusu birçok sinagogda yaşanan problemin tersi burada yaşanıyor. Yahidimiz çok, ancak yerimiz yetersiz. Çözüm üretmeye çalışıyoruz.

Oldukça dinamik bir sinagog işleyişiniz var. Bunu neye borçlusunuz?

N.B.: Her birimiz elimizden geldiğince yaratıcı ve verici olmaya çalışıyoruz. İnsanlara ne verirseniz onu alırsınız. Sıcak bir tebessüm, yakın ilgi ve alaka, gelen kişinin gönlüne göre davranış; işte tüm bu özellikler Yeniköy Sinagogu’nun dinamizmini her geçen gün arttırıyor. Ağırlıklı olarak gençlerin rağbet ettikleri bir ibadethane olmamızın da büyük etkisi olduğunu düşünüyoruz. Gençler toplumun gelecekleridir. Onların pozitif etkileri, ileri görüşlülüğü bizler için birer itici güç oluyor.

Ayrıca mitsvaları dağıtırken gençlere öncelik veriyor, onları onurlandırıyoruz. Bunun yanı sıra 2004 senesinde Rav İzak Peres’in Haham A’kaal olarak göreve başlaması da Yeniköy Sinagogu’nun dinamik bir sinagoga dönüşmesine büyük katkı sağlamıştır.

Hangi günler duaya açıksınız? Dua sonrası faaliyetleriniz var mı?

F.R.: Şabat, sefer ve bayram günleri açığız. Dua sonrasında Rav Peres ile haftanın peraşası hakkında sohbetler ediliyor, güncel konular tartışılıyor. O kadar samimi ve sıcak bir ortam oluşuyor ki, birçok insan buradan ayrılamıyor.

Sizce Yeniköy Sinagogu’nun özellikleri veya farklılıkları nelerdir?

N.B.: Sinagogumuza herhangi bir tören için ilk defa gelen kişi çok etkileniyor. Mekanın küçüklüğü, ortamın samimiyeti, ilişkilerin sıcaklığı onlarda farklı duygular uyandırıyor. Bence sinagogumuzun özel bir tılsımı var. Bir gelen bir daha vazgeçemiyor. Onlara elimizden ne geliyorsa sunuyoruz. Yani bir anlamda burada şımartılmanın keyfini yaşıyorlar. Ayrıca on beş günde bir Psikolog Nazlı Erbeş’le aile ilişkileri hakkında gerçekleşen sohbet saatleri, Rav İzak Peres ve Dr. Bülent Özsezikli’nin önderliğinde çocuklarımıza sunduğumuz eğlenceli ve öğretici çalışmaları Yeniköy Sinagogu’nun özellikleri olarak sayabiliriz.