İzmir Yahudi Cemaati bugünü nasil yaşiyor…

İzmir Beth İsrael Sinagogu`nun 100. yıl kutlamalarını yansıtmak üzere şehre yaptığım ziyarette Cemaat Başkanı Jak Kaya ve Başkan Yardımcısı Avram Abuaf ile görüşme imkanı buldum. Abuaf: “Görevimiz, her gelenin devam ettireceği bir halı motifi gibi” benzetmesiyle çalışmalarından söz ettiEster YANNİER

Toplum
9 Ocak 2008 Çarşamba
Jak Kaya, sizinle göreve yeni geldiğinizde görüşmüştük. Üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçti. İzmir’de neler yaşandı, ne gibi değişiklikler var?
Görevi devraldığımızda ekip olarak kendimize bir takım hedefler koymuştuk. Öncelikle ibadethanelerimizdeki  dini personel kadrosunu  gençleştirmeyi, bunun yanı sıra güvenliği sağlayabilmeyi hedeflemiştik. Ayrıca cemaat içinde birlik ve beraberliği arttırmak, İstanbul ve diaspora cemaatleriyle ilişkileri geliştirmek; yaşayan değerlerimizi korumak birincil amaçlarımızdı.

Bu yönde çalışmalar nasıl gidiyor, gelişme yaşandı mı?
Sinagoglarda kadro yenileme ve geliştirme konusunda Hazan Moti Katan ile bir fark yarattık. Kendisi Alsancak Sinagogu’nda dini görevinin yanı sıra sosyal çalışmalar da yapıyor. Dualar sırasında  peraşaların açıklamaları ve yorumları yahidler tarafından ilgiyle dinleniyor. Şabat dualarında da katılım arttı. Daha önceleri din adamlarımız sadece İbranice okurlardı ancak Hazan Katan Türkçeyi kullanarak dindaşların ilgisini çekmeyi başardı.

Avram Abuaf, sizin cemaat yönetimi hakkında görüşleriniz nedir?
Jak Kaya’nın başkanlığında cemaatin yönetiminin görevde olduğu 2,5 yıl süresinde İzmir’de bir heyecan uyandırdık. Bu konuda İstanbul Cemaati’nin de büyük katkısı oldu. Bu vesile ile kendilerine teşekkür ederiz. 
İzmir cemaat yönetiminin en kuvvetli yönü ekip çalışması. Cemaat yönetiminde görev alan kişilerden oluşan komisyonlar projeleri gerçekleştirmek üzere görev üstleniyorlar. Destek kuvvet olarak da gençlik kuruluşlarından yardım alarak gençleri de olasılıklar dahilinde bu ekiplere dahil etmeye çalışıyoruz.  Görevimizi, her gelenin devam ettireceği bir halı motifi olarak görebiliriz. 

İzmirli gençler kurumlarda görev alıyorlar mı?
Temelde  esas amacımız gençlerimizin heyecanımızı, coşkuyu yaşamaları ve gelecekte bayrağı devralmaları.  Böylece cemaatimizin, kurumlarımızın en önemlisi bizi biz yapan değerlerimizin yaşaması ve yaşatılmasını sağlamak.  Özellikle gençlerimizin gittikleri yerlerde, bilgili, bilinçli ve katılımcı birer İzmirli olarak bizleri gururla temsil edeceklerini ve ön saflarda görev alacaklarının bilincindeyiz.

Yönetimde gençleşme  var mı?
Bir sonraki yönetim kurulunda gençlere daha aktif görevler vermeyi hedefliyoruz. Özellikle İzmir’in gençlik derneğinin bu sene oluşturduğu yönetim kurulunda 30’lu yaşlardaki kişiler görev aldı. Diğer derneklerimizin de zaman içinde genç kadroları aralarına alacaklarına inanıyoruz. 

İstanbul’un yanı sıra İzmir’de de hanımların kurumsal görevlerde  daha öne çıktıklarını gözlemledim…
Yönetimimizde hanımlarımızın desteği çok büyük, çok faaller. Kendileriyle görev yapmak gerçekten büyük keyif.  Hastane  olsun, diğer dernekler olsun büyük ölçüde hanımlar çalışıyorlar.

Bu sene Beth İsrael Sinagogu’nun 100. yılı kutlanıyor
Bu kutlamaların gerek fikrini ortaya atan, gerekse hayata geçiren Avram Abuaf’tır.  Düşüncesini söylediğinde hemen benimsedik. Ayrıca fikri söyleyip çekilmedi, hiç şikayet etmeden de tüm yükünü taşıdı. Avram ile çalıştığım için kendimi şanslı addediyorum.

Avram Abuaf  100. yıl kutlamalarını sizden dinleyebilir miyiz?
Bu etkinliği başta   Başkan Jak Kaya, Myriam Levi, Mirey Eskinazi,  Sabi Jimi, Sara Enriquez ,  Viki İsrael ve ben birlikte gerçekleştirdik.
Kutlamalar, yıllar öncesinin  Liga ruhunun bir eseri. 70’li yıllarda büyük heyecan içinde Yehoram Gaon’u getirmiştik. Uzun yıllar Gaon’u tekrar getirme umudu içindeydik. Yehoram Gaon’u   davet ederek, Avram Sevinti, Efraim Kohen, Daniel Levi ve Moşe Levi’den oluşan Beth İsrael Sinagogu’nun Yönetim Kurulu’nun 100. yıl  hayalini gerçekleştirdik. 
100. yıl kutlamalarının  tek bir etkinlik olarak değil, tüm yıla yayılmasını istedik. Amacımız  paneli ve konseri mayıs ayında yapmaktı. Ancak işin kilit noktası Yehoram Gaon’un   verdiği tarihe bağlı kalmak zorunluluğu idi.  Yoksa yılın en sıcak haftası veya günü bizim tercihimiz değildi.

Kutlamalara katılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
100. yıl kutlamalarında eskiden olduğu gibi,  İzmir Yahudi toplumunun kalabalık bir şekilde etkinliklere katılımını sağlamayı hedefledik.  Beth İsrael Sinagogu’nda yapılan “İzmir’in Dünü ve Yarını” başlıklı paneli yaklaşık 400 kişi izledi, Yehoram Gaon konserinde ise yaklaşık 700 kişi vardı.   Böylelikle etkinliğin bildirildiğinde cemaat bireylerinin katıldığını, bizleri yalnız bırakmadığını gördük. Bunu tespit ettiğimize göre bundan sonra değişik konularda toplantılar düzenleyebileceğimizin bilincine vardık.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi sinagogu sadece ibadet mekanı olmaktan çıkardık, sosyal faaliyet yapılabilecek bir yer haline de dönüştürdük. 

Sinagogdaki konuşmanızda,   Beth İsrael’in azara bölümünde bir sergi düzenleme fikrinden söz ettiniz…
100. yıllık bir geçmişe sahip sinagogumuzun eşyalarını, eski fotoğrafları sergilemeyi düşünüyoruz.

100. yıl kutlamaları kapsamında daha neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Sonbahar aylarında soprano Linet Şaul, sinagogda bir konser verecek. 

Başkan Jak Kaya’nın da ifade ettiği gibi konser “sıcak” bir havada gerçekleşti, tıpkı İzmir Yahudileri gibi sıcak ve içten…
Bu vesile ile termometrenin 45 dereceyi gösterdiği günü benimle paylaşan Mirey Eskinazi ve Myriam Levi’ye teşekkür ederim…