İlginç tespitler...

Vedat LEVENT Köşe Yazısı
9 Ocak 2008 Çarşamba
Macar teknik adam Kalman Mezsöly geçtiğimiz pazartesi günü Sabah gazetesine çeşitli açıklamalar yaptı. Fenerbahçe’den yıllardır uzak olmasına rağmen, işin içinde olanların bile göremediği noktaları irdeleyen Macar teknik adam çok ama çok çarpıcı bazı tespitlerde bulundu. Okumayanlarınız için cümlelerini yansıtmak ve üzerinde tartışmak arzusundayım.
- Fenerbahçe sevgiyle yaşayan bir klüptür. Bunu dikkate almayan başarısız olur.
Kesinlikle tartışmam. Fenerbahçe dünyanın en duygusal klübüdür. Yönetiminden teknik kadrosuna, hatta oyuncularına kadar herkes duygusaldır. Hatta fazlasıyla duygusaldır. Yeni gelen oyuncu, birkaç hafta içinde ortama alışır. Alışamayanlar, medyaya bir süre sonra mutsuzluk mesajları vermeye başlarlar. Anelka, Ortega gibi sert çocuklar, bu ortama ısınamayan iki güzel örnektir. Kulüpten ayrılmalarının küçük de olsa bir sebebi de budur.
- Aziz Yıldırım’ı tanımıyorum... Camia içindeki sevgi eksikliğinde onun da payı olduğu söyleniyor.
Camiayı toparlayan, yerel güç odaklarını teker teker söndüren, haksızlıklara sesini çıkaran, ve öte yandan rakip takım yöneticileriyle sürekli didişen birinin yönetiminde, sevgi fazla aranmaması gereken bir özellik.
- Zico, zamanında çok büyük futbolcuydu. Ama hocalığı farklı. Bence Fenerbahçe’nin büyüklüğünü anlayacak kapasitede değil.
Doğru söze ne denir? Bir kişi çok iyi bir mimardır ama inşaat mühendisliğinde hiç anlamayabilir. Bu çok normal. Biri yetenek ister, diğeri ise teknik…
Elmayla armudu karıştırmamak gerekir. Zico’yu getirenler de, Zico’nun kendisi de bu mantığı anlamamakta direnmektedirler. Beyaz Pele, iyi bir teknik direktör değil. Öncelikle tecrübesi yok. Ayrıca, bir yaratıcılık emaresi de görünmemekte. Frank Rijkaard’da tecrübesiz, ancak teknik direktörlük işinin olmazsa olmazları olan teknik bilgiye, cesarete ve yaratıcılığa sahip.
Beyaz Pele ise, “Belki yenildik ama hala lideriz” demecinde olduğu gibi olayın bütününü kavramamış, hazıra sırtını dayamış bir kafa yapısında işine devam etmekte. Fenerbahçe’ye yazık oluyor. Alt yapı çalışmaları yapılmadan alınan isimler, 100.yılı kabusa dönüştürebilir.
- Brezilyalı’nın olduğu yerde disiplin olmaz. Birbirlerine fazla bağlıdırlar ve üzerlerinde baskı oluşmasına izin vermezler.
Bu adam işini gerçekten çok iyi biliyor. Küçük bir örnek verip geçeceğim. Hatırlarsanız 3. hafta Kezman’ın golünden sonra hiçbir Brezilyalı’nın Sırp oyuncuyu tebriğe gitmemesi konuşulmuştu. Nedense bu sözden sonra ilk aklıma gelen bu oldu. Deivid’e eleştirilerin o ara başladığını hatırlatmak isterim.
- Fenerbahçe, Daum’a büyük yatırım yaptı. Sevgisini ortaya koysa büyük başarılar yakalardı. Ama onun burnundan kıl aldırmayan görüntüsü Fenerbahçe’ye uymazdı. Uymadı da…
Doğru bir saptama… Yazık, hem Daum’a, hem Fenerbahçe’ye… İki tarafında kaybettiği ender örneklerden biridir.
Meszöly, Türkiye’den uzakta olmasına rağmen gündemi takip edip çok iyi tespitler yapan kurt bir teknik adam. Acaba aylardır gündemin içinde olup da hala yerinde sayanların, ve onlara çuval dolusu para ödeyenlerin yürekleri sızlamıyor mu?
İyi haftalar dilerim.