ŞEMiNi - Mişkan

Rav İzak ALALUF Köşe Yazısı
11 Nisan 2018 Çarşamba

Tanrı adına inşa edilen ilk tapınak olma özelliğini taşıyan Mişkan, Kipur gününün hemen ertesinde oluşturulmaya başlamış ve Nisan ayının birinci gününde açılış töreni gerçekleştirilmiştir. Bu açılış aynı zamanda Moşe’nin Kohen Gadol görevini ilk kez üstlendiği ve Aaron’a bunun nasıl yapılacağını gösterdiği gündür. Korbanlar tamamlandıktan sonra Moşe ve Aaron birlikte halkı takdis ederler. Ne yazık ki bu günde meydana gelen trajik bir olayda Aaron’un iki oğlu Nadav ve Aviu yaşamlarını yitirirler. Biz bu yazımızda biraz da Mişkan sözcüğünün etimolojik kökenine bakmak ve bu sözcükle ilintili bazı etik durumlara bakmak istiyoruz.

Sözcüğümüz ‘lişkon’ fiilinden türemekte ve Tanrı’nın Şehina’sının yani varlığının ‘konuşlandığı’ yeri işaret etmektedir. Bu fiilden türeyen modern İbranice’de bu gün de kullanılan sözcükler vardır. Semt veya mahalle anlamını taşıyan ‘Şhuna’, komşu anlamını taşıyan ‘Şahen’ sözcükleri hep buradan türetilmiştir.

Mişkan çadırının en önemli özelliği ‘korban’ dediğimiz ibadetin ifa edildiği yer olmasıdır. Burada günlük korbanlardan, suç korbanlarına, teşekkür korbanlarından, bayramda ifa edilmesi gereken korbanlara kadar ibadetlerin gerçekleştiğini biliyoruz. Korban sözcüğünün etimolojik olarak ‘lekarev – yakınlaştırmak’ fiilinden türediğini de hesaba katarsak korbanların amacının Tanrı ile insanı yakınlaştırmak olduğu sonucunu elde edebiliriz. Gerçekten de suç işleyen bir kişi Tanrı ile arasına mesafe koyar. Tanrı aynı yerde durmaktadır ama kişi Tanrı’dan uzaklaşmıştır. Korban getirmek suretiyle aradaki bu mesafeyi ortadan kaldırmaya, Teşuva yapmaya, eski yerine ‘dönmeye’ gayret eder. Bu da Tanrı ile insan arasında barışı sağlayan bir ibadettir.

Eğer Mişkan barışı sağlayan bir yapı ise o zaman aynı kökten türeyen Şhuna dediğimiz semtlerde Şahen dediğimiz komşular da barış içinde yaşamalıdır. Günümüzde en fazla ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında Bene Yisrael’in barış içinde bir arada yaşaması gelmektedir. Barışı tesis etmenin Mişna’ya göre büyük bir mitsva olduğu bilinmektedir. Buradaki Şahem – komşu sözcüğüne bakıp da barışı sadece komşularımızla tesis etmek yeterli olmayacaktır. Çünkü her yaşadığımız yerde komşularımız vardır.

Sinagogda birlikte dua ettiğimiz kardeşimiz yan dairede değil aksine daha yakında yan sandalyede oturan komşumuzdur. Birlikte Tora öğrendiğimiz partnerimiz karşı dairede olmasa da daha da yakında karşımızda oturan komşumuzdur. İş arkadaşlarımız zamanımızın önemli bir bölümünü geçirdiğimiz komşularımız gibidir. Bunlar arasında barışı tesis etmek ve barış içinde yaşamak hem çok önemli hem de gereklidir.

Yeşayau Peygamber Maşiah’ın günlerine atıfta bulunduğu kitabının 10 – 12. bölümlerinde o dönemi gerçek bir barış dönemi olarak tasvir etmektedir. Kurtla kuzunun birlikte otladığı, keçi ile leoparın birlikte gezdiği, otçul beslenmenin egemen olduğu günlere atıfta bulunan peygamber Tanrı’nın varlığının okyanusları kaplayan sular gibi dünyamızı kaplayacağını Şehina’nın dünyamızda konuşlanması gereken yerde bulunacağını öğretmektedir.

Bu günlere ulaşmak günümüzde çok kolay gibi görünmese de yakınımızdaki Şahen ile barışı sağlayarak Mişkan’ın işlevlerinden birini yerine getirmek için adım atmak mümkün olacaktır.