İSRAİL’DE İŞ HAYATI KÜLTÜRÜ – 3 ‘Kutunun dısında’ düşünme

İsrail’de gün be gün değişen ve Ortadoğu’da mevcut olan gergin, güvenlik odaklı siyasal durum, yaratılış itibarıyla belirsizliğe yol açar; buna bağlı olarak da iş hayatında önceden kestirilemeyen bir atmosfere… Önceden planlamadan, doğaçlama

Yusuf BESALEL Perspektif
4 Nisan 2018 Çarşamba

Önceden planlamama (irticalen hareket etmek), tüm alanlarda yaratıcılık ile bağdaşır. İsrail’de planlamadan hareket etme kültürü, ‘kutunun dışında düşünmeyi’ destekler. Bunun anlamı, sadece mevcut bir plan ile hareket etmenin ötesinde; sürekli düşünerek, inisiyatif sergileyerek değişiklikler yapmaktır. Arzu edilen hedefe ulaşılmış olunsun ve yol boyunca rastlanan değişikliklere ve uyarılara riayet ederek…

Birçok yerel ve uluslararası şirket, uzun vadeli planlamanın ve dikkatli bir şekilde ayrıntıların incelenmesinin stratejik önemini idrak eder. Lâkin uluslararası şirketler ile İsrailli şirketlerin bu konuya bakış açısı arasında bir ayırım bulunur. İsrail’de gün be gün değişen ve Ortadoğu’da mevcut olan gergin, güvenlik odaklı siyasal durum, yaratılış itibarıyla belirsizliğe yol açar ve iş hayatında da önceden kestirilemeyen bir atmosfere, dolayısıyla da uzun vadeli, dikkatli bir planlamanın eksikliğine sebebiyet verir. İsrailli iş insanları, iş hayatındaki genel eğilimleri ve vizyonları teşhis etmeye meyillidir fakat ayrıntıların önemini de asgariye indirme taraftarıdır… Bazı değerleri ve amaçları savunabilirler ama yol boyunca her şey değişmeye namzettir. İsrail’de halk iş hayatında olduğu gibi günlük yaşamda da şöyle der: “Bu köprüyü, oraya geldiğimizde geçeceğiz” ve  “Dert etmeyin; her şey iyi yürüyecektir.”

Yazar, kısa bir geçmiş önce iştirak ettiği ve çeşitli uluslardan gelen kişilerin bulunduğu Londra’daki bir konferansta kültürel farklılıklar hususunda mükemmel bir örneğe rastlamış: Şirketler bu toplantıda ürünlerini ve tekliflerini sunmuş, fakat profilleri ile kapasiteleri hakkında fazla zaman harcamamışlar. Takdimleri, özellikle şirketin vizyonu ve müşterisine sunduğu değer üzerinde yoğunlaşmıştı. Mevcut bulunan Avrupalılar, Amerikalılar ve Asyalılar, çok etkilenmiş ve şirketin felsefesi hususundaki dakik söylemlere olumlu bir şekilde yanaşmışlar. Buna tezat teşkil eden bir tarzda İsrailliler ise sanki ilgi çekici hiçbir şey söylenmemiş gibi hareket etmiş. Onlar, sadece ürün hakkındaki son durumları ve gelişmeleri daha detaylı bir şekilde bilmek istiyordu. Bu davranış, İsraillilerin, daha fazla çalışmak ve yoğunlaşmak için pratik olgulara ve eylemlere karşı olan yaklaşımlarından kaynaklanıyordu; uzun vadeli rasyonel yaklaşım fazla ilgilerini çekmiyordu. Çünkü yarının ne getirebileceğini kim bilebilir?

Danny Sanderson İsrailli bir gitarist, şarkıcı, müzisyen, kompozitör ve lansmancı. İsraillilerin doğaçlama davranışlarını yansıtan ve bestesini yapmış olduğu bir şarkının sözleri şöyledir:

Bilinmeyene gidiyoruz, / Bilinmeyene / Bilinmeyene / Kimsenin bilmediği bir yere gidiyoruz. / İyi olsun veya kötü olsun, / Bilinmeyende / Kaderimizi bilmeyerek / Ve ne olacağını bilmeden. / Herkes ileride ne olacağını tahmin ediyor. / Orada bilinmeyende / Bilinmeyene giden…Bu şarkıyı hemen hemen tüm İsrailliler ezbere bilir, duyduktan sonra tebessüm ederler. Bu şarkı İsrail’in doğaçlama hareket etme kültürünü de yansıtır. Çok bilinen bir İbranice tabir de, “Yihye beseder” (OK olacak). Bu bizi neyin beklediğini bilmediğimiz durumlarda da geçerlidir. Kaderimize, bilgeliğimize ve iyimserliğimize güvenmek yeterlidir.

Yazar, geçmişte güzel bir tatil için New York’tan Miami’ye bir uçuş planladığını fakat hava muhalefeti nedeniyle, New York ve New Jersey’den hiçbir uçağın uçurulamaması ile ilgili anısına yer veriyor. Yazar, pes etmemiş ve uçuşların iptal edilmediği Washington’a beş saatlik bir araba seyahati yaparak amacına kavuşmuştu. Yazar, çocukluğundan beri öğrendiği daima cesur olmanın, mücadeleyi terk etmemenin ve yaratıcı düşünmek gerektiğinin, yukarıdaki ilkeyi çalıştırdığını vurguluyor.

‘Border Crossings’ adlı kitabın iki yazarı, İsrail’e göç etmiş Amerikalı Lucy Shahar ve David Kurz. Bazı İsraillilerin davranışlarını ve tutumlarını betimlemek için bir boyama kitabı oluşturmuşlar. Ülkelerin, toplumun düzgün bir şekilde yürümesi ve düzgün bir seviyede olması için vatandaşlarının izlemesi ve uyması gereken kuralları ve yönlendirici hatları bulunur. ABD, İngiltere, Almanya, İsviçre ve bu gibi diğer ülkelerde vatandaşlar “çizgilerin içinde” kalır. Kitaptaki resimlerden anlaşılacağı gibi, neye izin verilmişse; bu, plansız hareket etmek için bir alan sağlamaz. Hâlbuki İsrail’de kutunun dışında düşünebilmeye yüksek prim verilir, adeta. İsrailliler, daha iyi bir sonuca varabilecekse; anında bir çare düşünebilmenin, tamamen kabul edilebilir, hatta tercih edilebilir olduğunu öğrenir.

Şayet bir kişi, hatları önceden planlanmamış bir düşünce blokajı ve kutunun dışında düşünmekten ötürü çizgileri geçerse, amaçlar ve hedeflerin hepsi değişebilir ve bu da kaos meydana getirebilir. Fakat aynı zamanda ortaya da daha iyi, daha yaratıcı ve ilginç sonuçlar getirebilir. İsrail’deki iş kültüründe şu davranış ve tutumlar takdirle karşılanır:

υ Sınırların ötesini zorlama arzusu,

υ Daha iyi bir hedefe yol açtığı takdirde, anında fikir üretme arzusu,

υ Sınırsız merak duymak,

υ Özgün planın sınırlarını geçerse bile, risk almaya hazır olmak.

Öneriler: İsrailliler ile çalıştığınızda, kendi dikkatli planlamanız ile onların aniden yeni kararlar vermeleri ve risk almaları arasındaki altın oranı yakalamaya gayret edin. Değişik yaklaşımlar, eninde sonunda birbirini tamamlayabilir ve önceden kestirilemeyen ve geliştirilmiş sonuçlar yaratabilir.

Şöyle bir deyiş vardır: “Amerika’da, şayet yasaklanmamışsa, her şey serbesttir. Avrupa’da, şayet izin verilmemişse, her şey yasaklanmıştır. İsrail’de, yasaklanmışsa dahi, her şey serbesttir!”

Düşünce için gıda

Modern araştırma, uluslararası kültürün yönleri üzerinde giderek artan bir tarzda yoğunlaşır; özellikle gelişen empati, başkalarına hoşgörü ve diğer kültürlerin sunabileceği en iyi şeyi özümsemek ön planda gelir. Kültürler arasında iyi bir iletişim ve karşılıklı olarak bilgilenebilmek, yüksek CQ’ye (kültürel zekâya) sahip bireylerin olaya dâhil olmasıyla gerçekleşebilir. ‘Cultural Intelligence Difference / Kültürel Zekâ Farkı’ adlı kitabında David Livermore, global iş hayatında yüksek kültürel zekânın; kişinin zekâ oranı olan IQ’nun, kişisel kapasitesinin veya teknik uzmanlığının ötesinde bir olgu olarak yansıdığını belirtir.

CQ’nun parametreleri, drive (güdüm), knowledge (bilgi), strategy (strateji) ve action’dur (Aksiyon).

CQ-Drive: Kişinin, kültürel olarak değişik ortamlarda verimli olarak çalışması hususundaki ilgi ve güvenine işaret eder.

CQ-Knowledge: Diğer kültürlerin kişinin kendi kültüründen nasıl farklı olduğu veya bunlara nasıl benzediği konusundaki duyarlılığıdır.

CQ-Strategy: Kişinin değişik kültürlerle ilgili deneyimlerinden nasıl bir çıkarım sağladığı hakkındadır. İnsanların, hem kendi düşünce proseslerini, hem de başkalarınkini algılaması gereklidir.

CQ-Action: Çeşitli kültürlerde sözlü ve sözlü olmayan davranışa uyumlanabilme hüneridir. Bu davranışsal tepkilerle ilgili esnek bir birikim gerektirir.

Bu makalelerin okunması dahi, İsrail’in ticari kültürü hakkında CQ iletişimi kurmak istendiğinin bir kanıtıdır.

Drive: Bu makalelerin okunması, özellikle İsrail’in kültürü hakkında bir dürtü hissedildiğinin emaresidir, açık bir zihin ve motivasyona da işaret eder.

Bilgi-Anlayış: Bu makaleler, size genel olarak kültürel farklılıklar hususunda daha yüksek bir anlayış temin eder; bu özellikle İsrail’in ticari kültürü hakkında geçerlidir. Bu şekilde İsrail kültürüne yerleşmiş olan norm ve değerler, kişinin kendi kültürüne karşıt olmak kaydıyla, gene de anlaşılabilir olmaktadır.

Strateji: Bu makalelerde, stratejik davranış ile ilgili pratik anlayışlar ve öneriler bulunmakta. Böylece okuyucu yeni oluşturduğu kültürel bilgisini; iş hayatı stratejisine, karar verebilme yetisine ve daha birçok şeye uyarlayabilir.

Aksiyon: Şimdi İsraillilerin davranışı, vücut dili ve konuşma tarzı daha iyi anlaşılabilir. İsrailliler ile olan ilişkilerde daha sabırlı olmak mümkün olacak ve geliştirilmiş münasebetler ve işte başarı için gerekli somut öneriler sunulabilecek…

İsrail kültüründeki dominant izler ve davranışçılık, genellikle agresif ve hoşa gitmez olarak algılanır. Bununla ilgili olarak da, Yidiş – İbranice’de mevcut olan ‘çutzpah / cüret’ kelimesi uluslararası platformda bilinen bir sözcük. Bu makaleler ile sağlanan bilgi sayesinde, okuyucunun İsrailliler ile çalışırken daha anlayışlı ve daha az önyargılı olması mümkün olacak. Sadece ‘çutzpah’ değil, kararlılık, hırs ve özgün ile güçlü düşünce tarzının da İsrailliler arasındaki yaygınlığı belirgindir.

İsrailliler ile irtibat halindeyken, onların diyalog kurma tarzı size bir hakaret gibi gelmesin. Fazlasıyla direkt ve samimi olan bu iletişimi şahsen algılamayın; bilâkis açık bir iletişim için fırsat olarak görün. Böylece coğrafi ve kültürel sınırları aşan ve başarılı iş anlaşmaları sağlayacak yola bir esneklik getireceksiniz.

- BİTTİ-