Prof. Dr. Norma Razon’un çocuklu dünyası

Eğitim danışmanı ve pedagog olarak 50. meslek yılını kutlayan Prof. Dr. Norma Razon ile ailelere destek olmak amacıyla kurduğu cocukludunya.com sitesini ve günümüz aile yapısını konuştuk. Etel Kazado Temurcan’ın röportajı

Etel KAZADO TEMURCAN Çocuk-Aile
28 Mart 2018 Çarşamba

Uzun zamandır bu alandasınız. Nesiller çeşitlilik ve değişiklikler göstermekte. Mesleğe başladığınızdan günümüze size göre belirgin değişiklikler neler?

Gerçekten de uzun zamandır eğitim öğretim alanındayım. 1 Şubat 2018’de 50. meslek yılımı doldurdum. Meslek hayatına atıldığım günden bugüne anne-babalarda, çocuklarda, çocukların yaşadıkları ortamlarda ve sahip oldukları olanaklarda epey değişiklik olduğunu söyleyebilirim.

Anneleri ele alırsak; çalışan anne sayısında ve üst düzey yönetici görevinde bulunan anne sayısında artış var. Annelerin çalışma koşulları daha ağır, seyahatleri daha sık. Tüm insanlar gibi anneler eskisinden daha stresli ve kaygılı, çocuklarının geleceği ile ilgili daha endişeli. Anneler çocuk yetiştirme konusunda daha bilgili ve bilinçli, o yüzden de çocukları için en iyi olanı yapma çabasında. Anneler daha iddialı ve rekabetçi. Çocuklarını daha iyi yetiştirmek, sorunlarını daha çabuk ve doğru çözmek için uzmanlardan danışmanlık almaya daha hazırlar.

Babalar ise, hâlâ yeterli olmasa da çocuklarının eğitiminde daha işbirlikçi ve katılımcı. Onlar da eskisinden daha stresli ve kaygılı. Artık babalar da çocuk yetiştirme konusunda daha bilgili, bilinçli, endişeli ve iddialı, eskisi kadar otorite sağlama, disiplin uygulama eğiliminde değil, bu nedenle de baba korkusu daha az (iyi ki daha az).

Ailelerde, ceza, dayak korkusu eskisinden daha az, ne yazık ki büyüklere saygı da daha az. Aile düzenine ve kurallara uymama konusunda aileler çocuklarına karşı daha hoşgörülü. Boşanma, anne-baba ayrılıkları daha çok.

Çocukların TV, tablet, bilgisayar, cep telefonu gibi araçlarla her türlü bilgiye ulaşımı daha kolay. Yararlı-zararlı birçok uyarıcıya maruz kalma daha sık. Şiddet ve cinsellikle ilgili görüntülere erişim daha erken. Çocukların tacize uğrama olasılığı daha çok. Hırsızlık, taciz, kaçırılma, deprem, savaş, suikast, katliam konularında uyarılma ve bilgilenme, dolayısıyla endişe yaşama daha erken.

Oyun gruplarına katılma, anaokullarına erken başlama nedeniyle ev dışında harcanan süre daha uzun, anne baba ile beraberlik daha kısa.

Büyükanneler ve aile büyükleri, torunlar büyürken ya çalıştıklarından ya da özel hayatları olduğundan eskisinden daha az devrede.

Bakıcılar, yurt dışından gelenler daha çok, bakıcılar eskisinden daha sık değişmekte. Bakıcıları denetleyen aile büyükleri devrede olmadığından, çocuklar iyi tanımadıkları bakıcıların elinde.

Bunlar gibi birçok nedenden ötürü, çocuklarda davranış sorunları daha erken görülmekte, giderilmeleri daha uzun zaman almakta. 50 yıl öncesine oranla çocuklarda, anneye aşırı bağlanma veya anne baba ile ilişki sorunları, söz dinlememe, agresif davranma, bakıcıya, arkadaşa ve büyüklere kötü davranma, empati azlığı, doyumsuzluk ve talepkâr olma, şiddetli endişe, kaygı bozuklukları, özgüven eksikliği, kırıklığa tahammülsüzlük daha sık görülmekte ancak daha erken fark edilmekte.

Bu davranış sorunlarını giderme konusunda aileler tutarlı davranacak kadar zaman bulamamakta ve anne baba rollerini üstlenmektense çocukları ile beraber oldukları kısa sürelerde, onlarla arkadaş olmayı tercih etmekteler. 

Örneğin 2-3 yaşındaki bir küçük, annesine babasına bir kere vurduktan sonra, bunu tekrarlayabilmekte, anne/baba tavır koyacağına, “Bebek bu! Acıtmadı zaten! Birlikte olduğumuz kısıtlı saatlerde çocuğu azarlamak, ağlatmak istemiyorum, büyüdükçe düzelecektir” diyebilmekte ya da geçmişte ergenlikte yaşanan arkadaş sorunları, bir çocuğu dışlamak için örgütlenme, bir arkadaşı taciz etme gibi sorunlar, birinci sınıfta hatta anaokulunda gözlemlenebilmekte.

Bu meslekte duayen olan bir anne olmanın farkı ne oldu? Daha mı kolaydı yoksa daha yorucu mu oldu?

Muhakkak ki çocuklarımı büyütürken pek çok hata yapmışımdır. Eğitim danışmanı-pedagog olmak, anneyi hatasız yapmıyor, olsa olsa hatalarını azaltıyor. Öncelikle şanslı bir anne olduğumu söyleyebilirim çünkü çocuklarım kolay ve uyumlu çocuklardı. Çocuklukta ve ergenlikte, disiplini kabullenme, söz dinleme, sorumluluk alma, okula uyum, ders çalışma, akademik başarı alanlarında sorun yaratmadılar. Ailede anne-baba anlaşmazlığına tanık olmadıklarından huzurlu büyüdüler. Ben de yapı olarak sakin, sabırlı, toleranslı ancak disiplinli bir anne idim, kurallarım az ve özdü, kurallara uyulmadığında sonuçlar bilinirdi.

Küçükken kızım “Annem az hayır der ama hayır’ı evet olmaz”, oğlum “Annem yolunu bulur, doğru bildiğini bize yaptırır” derdi. Şimdi de büyük torunum “Anneannem sevgi doludur ama kuralları vardır” der, minik torunum da evimizin kurallarını bilir, dokunulmaması gereken cisimlerin önünde durur, “Babaanne, dokunmak yok” der, elini uzatır, kendiliğinden geri çeker. Bir bakışım, doğal ses tonumdan daha alçak bir sesle yaptığım bir uyarı çocuklarım için de torunlarım için de yeterli oldu. Kızınca bağırmak, hiçbir zaman onayladığım bir davranış olmamıştır. Kardeşim de, ben de azarlanarak, bağırılarak, ceza alarak büyütülmedik; bize kuralların, yasakların nedenleri hep anlatıldı, hata yapmamız hoşgörü ile karşılandı ancak hatalarımızın sonuçlarına katlanmamız öğretildi. Ben de çocuklarımı aynı ilkelerle büyüttüm.

Çocuklarımı büyütürken uygulamadığım hiçbir kuralı, yapamadığım hiçbir uygulamayı danışanlarıma önermedim. Önerdiğim yöntemlerin çoğu, daha önce denediğim, zorluklarını yaşadığım, yararını gördüğüm yöntemler oldu.

Tabi ki bütün anneler gibi, çocuklarımı büyütürken zorlandığım durumlar oldu. Tecrübesizlikten sorunları çözemediğim anlar oldu, tez hazırladığım, araştırma yaptığım, az zamana çok iş sığdırmam gereken dönemler oldu. Çocuklarıma ve aileme istediğim kadar vakit ayıramamam sıkıntı yarattı ancak az uyku ile idare edebilen bir bünyeye sahip olmam, ailemin, annemin ve emektar teyzemizin desteği hayatımı kolaylaştırdı.

“Bir pedagoji uzmanına başvurmak için ailede veya çocukta bir sorun olması gerekmiyor.”

Geçmişe nazaran pedagojik bilgiler, bilgiye erişimin kolay olduğu bu çağda anneler babalar tarafından daha çok biliniyor. Çocuklarla ilgili hangi aşamada uzman desteği alınmalı?

Kesinlikle anne babalar bugün daha çok pedagojik bilgiye sahipler. Merak ettiklerini internette, paylaşım platformlarında, belli sitelerde buluyorlar.

Bir uzmana başvurmak için ailede veya çocukta bir sorun olması gerekmiyor. Hiçbir sorun olmadığı halde ‘iyi anne baba olmak’, ‘çocuğunu iyi yetiştirmek’ için pedagog-psikolog desteği alan aileler var. Anne babalar çocuklarını daha iyi tanımak, yeteneklerini ve yetersizliklerini belirlemek, onları özelliklerine uygun yönlendirebilmek için uzmana gidiyorlar.

Hangi aşamada uzman desteğine ihtiyaç olduğuna gelince: Aileler bebeklerine yemek, uyku, temizlik alışkanlıklarını kazandırmak, disiplin kurallarını doğru uygulamak, iki yaş krizlerini olaysız atlatmak, sürekli ağlama, kuralları oturtamama, talimat almama, aşırı tepkili veya tepkisiz davranma, hayırdan anlamama, aşırı çekingen olma, geç konuşma, öğretileni kavrayamama veya hatırlayamama, annesi-babası-yaşıtları ile ilişki kuramama, anneye-babaya-bakıcıya aşırı bağlanma, bakıcı değişikliği, okul seçimi durumlarında profesyonel desteğe başvuruyorlar. Aileler çocuklarının okul, arkadaş, ilişki, uyum sorunlarını, endişe ve korkularını, ergenlik krizlerini gidermek,  okul ve meslek seçimlerinde doğru adımları atmak için de profesyonellere başvuruyorlar.

“Cocukludunya.com sadece anneler ve babalar için değil, çocuğun gelişiminde katkıda bulunan aile büyükleri için de tasarlandı.”

Site için birçok uzmanın çalışması bir farklılık, başka farklılıklar neler?

Her zaman, her işte işbirliğinin ve işbölümünün yararına inandım. Birlikten güç doğar. Danışmanlık hayatımda halihazırda ekip olarak çalışmanın yararını ve keyfini yaşıyorum. Sitedeki soruların hazırlanması da, aktivitelerin yaşa göre uyarlanması da ekip çalışmasının ürünüdür. Bilimsel yazılar da konusunda uzman olan pek çok bilim insanının eseridir. Sitenin öne çıkan özellikleri arasında, çocuğunuzu kendi doğum yaşı ve ayına göre takip edebilmeniz ve sitedeki tüm bilgilerin güvenilir olması başta geliyor. Çocuğun yaşına göre gelişim seviyesini belirledikten sonra her gelişim dönemi için farklı sorular sorarak çocuk gelişimini en detaylı ve en kapsamlı şekilde takip ediyoruz. Aktivitelerin amacı çocuğu geliştirmek, eğitmek, eğlendirmek, bilgilendirmek ve onunla keyifli zaman geçirmek. Aktiviteler sıralanırken sadece faaliyetin nasıl yapılacağını anlatmıyor, aktivite öncesinde çocuğu nasıl hazırlamak gerektiğini (örneğin oyun halısının üzerine koyun) ve aktivite sonrasında neler yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Çocuk aktiviteyi yaparsa tebrik et, öp, başını okşa, iki günde bir tekrar et gibi. Eğer yapamazsa farklı şekilde dene gibi detaylara kadar iniyoruz. Böylece annenin-babanın aktiviteyi mekanik bir şekilde değil, çocuğu ile bağ kurarak yapmasına önem veriyoruz. Aktiviteler içinde annelere-babalara öneriler ve ipuçları veriyoruz. Tüm sorular orijinaldir ve biz hazırladık. Soruların Türk normlarına uygunluğuna önem verdik.

Şunu da eklemek isterim. Cocukludunya.com sadece anneler veya babalar için değil, çocuk gelişiminde katkıda bulunan büyükanneler ve büyükbabalar için de, çocuğun bakımını üstlenenler için de geçerli. Hatta herkesin gözlemlerinin farklı olabileceğinden ortaya çıkacak gelişim grafiklerinin de farklılık göstermesini bekliyorum. Çocuklar anneleri babaları ile farklı, büyükanneleri büyükbabaları ile farklı, bakıcıları ile farklı davranabilirler, dolayısıyla gelişim grafiklerinin de farklılık göstermesi çok doğaldır.

Site içeriklerin hep 0-6 yaş arası olduğunu görüyoruz. Nedir 0-6 yaşın önemi?

Sitede 0-6 yaşa odaklandık çünkü beyin gelişiminin yüzde 75’i bu dönemde tamamlanır. Algılama ve öğrenme bu dönemde çok hızlıdır. Öğrenme, beyin hücrelerinin uyarılması ile gerçekleşir. Etkileşim ve aktivitelerle uyarılan beyin hücreleri çoğalarak, kalıcı olur.

0-6 yaş döneminde bedensel büyüme çok çabuk, zihinsel-bilişsel gelişim çok hızlı, dil gelişimi çok süratli olur. Duygusal ve sosyal gelişimin temelleri atılır, kişilik ve karakter şekillenir. Bu dönemde annenin babanın yaptığı yerinde ve doğru uygulamalarla çocuk yemek-uyku-temizlik alışkanlıkları kazanır, öz bakım becerilerini edinir. Çevresindeki yetişkinlerin ona tek başına veya yaşıtlarıyla yaptırdığı aktivitelerle çocuğun bedeni, dikkat- akılda tutma-el göz koordinasyonu gibi zihinsel becerileri artar, becerileri arttıkça benlik algısı, özgüven gibi özellikleri pekişir, sosyalleşir, arkadaş edinir, arkadaşlarıyla oynamayı ve davranışlarını ayarlamayı öğrenir.

Anne, baba ile aktivite yaparken, çocuğun sevgi, ilgi, şefkat, güven, bağımsızlık ihtiyaçları karşılanır, çocuk anne babasına doyar, onların davranışlarını izleyerek ahlaki değerleri kazanır.

Anne-baba-çocuk birlikteliğinde tüm aile keyifli dakikalar yaşarken, çocuk oynayarak, eğlenerek bilgi ve deneyim kazanmış, farkına varmadan yetişkin hayatına hazırlanmış olur. Çocukları ile düzenli etkileşim içinde bulunan aileler, onları daha iyi tanıma fırsatı yakalayarak çocuklarının gelişimi için uygun ortamı daha kolay hazırlarlar. İlgili anneler ve babalar tarafından, mutlu ve huzurlu bir ortamda eğitilen çocuklar da potansiyellerine daha kolay ulaşabilirler.

Çocuklu Dünya’da neler var?

CocukluDunya.com’un üç ana bölümü var:

Çocuk Gelişimi: Ailelere, çocuklarının yaşına ve ayına uygun sorular sorarak, çocuklarının gelişim seviyelerini belirliyoruz. Sonrasında çocukların gelişimine uygun, gelişimi destekleyen 2 binden fazla aktivite öneriyoruz. Aynı zamanda her gelişim dönemi için annelerin-babaların bilmeleri gereken bilgileri de sunuyoruz.

Uzman görüşleri: Belirli konularda (annelik-babalık, boşanma, beslenme, eğitim, gelişim, gelişim sorunları, disiplin, konuşma, sağlık ve teknoloji gibi alanlarda) bilgilenmek ve araştırma yapmak isteyenler için Türkiye’nin önde gelen uzmanları tarafından kaleme alınmış yüzlerce makale sunuyoruz.

Çocuk mekânları: Türkiye’deki tüm çocuklara uygun mekânlar hakkında detaylı bilgiler sunuyoruz. Aktivite merkezleri, etkinlik alanları, hobi, müzik, sanat, spor, müze gibi tüm merkezleri sıralıyoruz.

Amacımız 0-6 yaş çocuklarının gelişimi için gerekli olan güvenilir bilgileri sunarak aktivite ve etkinliklerle çocuk gelişimine katkıda bulunmak.

Sizi “Çocuklu Dünya” sitesini açmaya yönlendiren neydi?

Bugün sorularına cevap arayanlar, bir konuda bilgi edinmek isteyenler, kitaplara başvurmadan önce internette belli sitelere girmekte ve araştırma yapmakta. Bu nedenle, Türkiye’nin dört bir yanından, ailelerin, eğitimcilerin kolayca erişebilecekleri bir site hazırlamak istedik. Bu fikri ortaya atanlar genç meslektaşlarım oldu. Kendimi hızlıca Çocuk Gelişimi bölümünde her türlü bilgiyi yazarken buldum.

Çalışmaların tamamlanması ve sitenin açılışının 50. meslek yılımı kutladığım günlere rastlaması tesadüf değil. 50 yıldır beni destekleyen danışanlarıma ve bana ulaşamayanlara bir hizmet sunmak istedim. Bu hizmeti sunmamı sağlayan, kitaplardan teorik olarak öğrendiklerimi uygulama fırsatı veren, bilgilerimi zenginleştiren, deneyimlerime her gün bir yenisini katan küçük danışanlarım ve onları bana getiren aileleridir.

 

 

———————