‘Tamamla Bizi Ey Aşk’

Ünlü tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, aynı isimli kitabından esinlenerek yazdığı oyunu ‘Tamamla Bizi Ey Aşk’ ile bir ilke imza atıyor.

Işıl AMANOEL Sanat
28 Şubat 2018 Çarşamba

Kendi yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği bu interaktif güldürüde Poyrazoğlu’na Şebnem Özinal ve Melih Ekener, usta oyunculuklarıyla eşlik ediyorlar. Poyrazoğlu oyununu, psiko-dramanın kurucusu ve geliştirdiği ‘Grup Terapisi’ yöntemiyle toplumsal bilimin öncülerinden olan psikiyatr-eğitmen Jacob Levi Moreno’nun terapi teknikleri üzerine kurgulamış. Sanatçı, yediden yetmiş yediye tüm salonu ilişkiler üzerine düşündürüp, bilinçlendirip, kahkahaya boğuyor. Gelin, bu ilkin nasıl ortaya çıktığını Poyrazoğlu’ndan dinleyelim.

Dünyanın en tehlikeli konusunun aşk olduğunu, kendimize bile tanımlayamaya çalışınca ne kadar zor ve tehlikeli bir işe soyunduğumuzu söylüyorsunuz. Sizce aşk nedir?

Dünyanın en tehlikeli işi ne? Politika. Aşk, politikadan da tehlikeli bir iş. Politikada genellemeler yapabilirsin ama aşkın herkese göre farklı bir tanımlaması olduğu için genellemelerden kaçıp her birlikteliğe farklı bakmak gerekir. Bütün bağlardan koparak özgür bir yolculuğa çıkma halidir aşk. Seni bağlayan bütün iplerden kurtulup, içine çakılmış çivileri söküp, ruhunun çayırlarında, sezgilerinin rüzgârlarında el ele nefes nefese koşmaktır.  Aşk bir barışma yöntemidir. Mevlana’nın dergâhının kapısında ne yazar? “Burası âşıklar Kâbe’sidir. Her kim ki buraya nakıs gelir, buradan kâmil olarak çıkar.”

İzlemeden evvel oyunu üç kişilik sanıyordum oysa 703 kişiydik...

Bu oyun, salonda kaç kişi varsa artı üç kişilik bir oyundur. Böyle bir oyunu yazma fikri Jacob Levi Moreno’nun kitaplarını okuduktan sonra oluştu. Jacob Levi Moreno Trabzon kökenli olup hem Laz hem Yahudi’dir. Zekâsının parlaklığını düşün... Psiko-dramanın da babası olur kendisi. Trabzon’dan Bükreş’e, oradan Viyana’ya, Viyana’dan Berlin’e, en son da Amerika’ya yerleşmiş. Moreno’nun ‘Spontanite Tiyatrosunu’ ve Psiko-dramasını incelerken aile ve grup terapisi ile karşı karşıya kalıyorsun. Ben de dört - beş yıldır bunun üzerine okuyup araştırmalar yapıyorum. Oyunun grup terapisi olması ve salondaki seyircinin de oyunun içine çekilmesi gerektiğini düşündüğüm için böyle bir deneme yaptım.  Bizim ülkemizde hatta dünyada ilk defa yapılıyor bu şekilde bir grup terapisi. Oyuncular da çok eğleniyor.

Bu oyunda seyirciye vermek istediğiniz mesaj nedir?

Tökezlemiş gönül ilişkileri, buruşan ikili ilişkiler, evlilikler nasıl ütülenmeli, eski düzgün hale getirilmeli... Evlilik terapisi yapan doktorların kapısında kuyruk var. Oyunda terapi yapılan bir çift üzerinden seyirciye bu işin sırları açılıyor. Jacob Levi Moreno’nun grup terapisi yöntemi ile bir evliliğe ve bütün evliliklere terapi yolculuğu yapılıyor.

Oyundaki karakterleri araştırdığınız gerçek hikâyelerden mi aldınız?

Hayır, hikâyeyi ben kurguladım. Ama oyundaki aile terapisti (Melih Ekener), Jacob Levi Moreno’nun sistemini, egzersizlerini kullanan bir doktor. Aslında Jacob Levi Moreno’nun ruhunu bu karaktere geçmiş olarak yazdım oyunu. Çünkü metni tamamen onun kitaplarından elde ettiğim bilgilerle yazdım. Oyunda Moreno’nun kullandığı egzersizleri yaptık sadece. Oyunu yazarken çok sayıda psikoterapist ve psiko-drama yapan kişilerle çalıştım ve onlardan çok faydalandım, çok bilgi edindim. Özellikle Atila Tunçel’in adını zikretmek isterim. Bizzat kendisi aile meseleleri, terapi üzerine çalıştık. Bu oyun üzerine çalışırken bana dedi ki, “Evlilik üç kişiliktir. Evlilikte üç kişi vardır. Kadın, erkek ve evliliğin kendisi. Evlilik de üçüncü tekil şahıstır. Evlilik de bir bireydir. Doğar, yaşar, yaşlanır ve ölür.” Ama bazen evliliğin ortasından kadın ve erkekten önce ölür o üçüncü tekil şahıs. O zaman da insanlar bir ölü ile yaşamak zorunda kalırlar. Bir ölü ile yatağa giderler, bir ölü ile sofraya otururlar. Biz terapistler ise bu bahsettiğimiz üçüncü tekil şahıs ölünce devreye gireriz. Bu oyunda da erken ölmüş bir üçüncü tekil şahıs olan evlilikle karşı karşıya kalan karı – kocaya doktor psiko-drama yapıyor ancak oyun çığırından çıkıyor. İzleyin!