Indian Wells´de ne oldu?

Mete YAYLALI Spor
20 Aralık 2017 Çarşamba

Basketbol ve atletizm gibi sporların aksine, tenis ilk defa Fransa ve İngiltere çıkışlı olarak beyazlar tarafından oynanmış, sahiplenilmiş ve yönetilmiş bir spor dalı. Tarihte erkeklerde Arthur Ashe ve kadınlarda Althea Gibson gibi iki siyah Amerikalı efsane tenisçi de olsa, günümüzde Serena ve Williams dışında bu spora damga vuran başka isimler yok. Elbette Blake Kardeşler (James ve Thomas) ile Sloane Stephens, Madison Keys ve Taylor Townsend siyah sporcuların en başarılı temsilcileri.

Dünya tenisinin son 20 yılının en büyük yıldızlarından 1980 doğumlu Venus ve 1981 doğumlu Serena Williams, 20’li yaşlarının hemen başında dünya klasmanın zirvesine yerleşmiş, bugün 30’lu yaşların sonunda hâlâ onlar varsa başkasının yeri garanti değildir. Onlar iki kardeş olarak aynı zamanda iki de rakip. Grand Slam serileri dışında pek birlikte fikstürde görünmezler.

Serena ve Venus kariyerleri boyunca sonuncusu 2017 Australia Open'da Serena'nın galibiyeti olan 19 yılda toplam 28 defa karşılaşmışlar ve üstünlük 17-11 ile Serena'da fakat bu 28 karşılaşmada sadece biri çok özel ve konumuz da bu işte.

 

14 Mart 2001 Çarşamba: Indian Wells, California

Hingis'in 1 ve Davenport'un 2 no’lu seribaşı olduğu turnuvada 21 yaşındaki Venus ile 20 yaşındaki Serena, fikstürün iki tarafından zirve yarışında. Turnuvanın çeyrek final günü, maçlar tamamlanmış. Venus Williams, Rus Elena Dementieva karşısında iki sette toplam üç oyun kaybıyla yarı finalde. Diğer tarafta Serena Williams da aynı tarifeden vatandaşı Lindsay Davenport'u elemiş. Ertesi gün yarı finalde iki kardeş finalist olmak için korta çıkacaklar.

Gelenek olduğu üzere Elena Dementieva'nın basın toplantısındayız.

Soru: İki kardeş arasındaki yarınki maç hakkında bir tahminin var mı?

Dementieva: Richard (Williams) ne düşünüyor bilmiyorum, kimin kazanacağına o karar verir!

Soru: Maçların galibi bir aile kararı mı sence?

Dementieva: Ben öyle düşünüyorum.

Dementieva'nın bu sözleri WTA yetkililerine sorulduğunda kimse bir yorum yapmaz.

Tam da bu sıralarda eski Wimbledon şampiyonu Avustralyalı Pat Cash, çirkin ve gereksiz bir açıklama yapar. 2000 yılı Wimbledon yarı finalinde Serena ve Venus, babalarının talimatıyla maç bağlamıştır. Cash'e göre Richard Williams Serena'ya maçı ablasına bırakmasını söylemiş çünkü Serena ilk Slam şampiyonluğunu 1999 US Open ile almasına rağmen ablası Venus henüz bir unvan sahibi değildir. Finale çıkan Venus, Davenport'u eler ve ilk unvanını alır.

 

15 Mart 2001 Perşembe: Indian Wells Yarı Finaller

Tribünler tıklım tıklım, medya prime time yayınını bu söylentisi bol maça ayırmış.

Maçın başlamasına dört dakika kala bir anons yapılır.

Venus Williams dizindeki bir ağrıdan dolayı maçtan çekilmiştir. Oyuncular bu tip durumlarda organizasyona en az 30 dakika önce haber vermelidir ki program değişikliği yapılabilsin. Turnuvanın sahibi ve direktörü Charlie Pasarell bir açıklama yapar: "Sakatlık elbette üzücüdür ama beklerdim ki Venus korta çıksın ve en azından denesin. Böyle bir davranış turnuvaya değil tenis sporuna zarar verir."

Aynı gün Venus'un basın toplantısı:

Soru: Sen ve Serena normalde Grand Slam dışında turnuvalara birlikte girmiyorsunuz. Dün Elena, bu maçın galibinin aile içinde kararlaştırıldığı iddiasında bulundu. Ne dersin?

Venus: Herkes kendi görüşünü söyleyebilir ama doğru demek değildir. Dedikodular böyle yayılır. İnsanlar gerçeklerden daha çok, dedikodulara inanmayı seçiyor.

Sonra da aynı soruyu Serena'ya sorarlar ve o da şöyle cevap verir:

- Bizler yarışmacıyız ve hep birbirimizin rakibiyiz. Eğer buna babamız karar verseydi Venus 4-2 önde olmaz ve herhalde 3-3 olurdu!

WTA açıklama yapar ve söylentilerin bir dayanağı olmadığını, sporcuların da bu yöndeki açıklamalarının yeterli olduğunu belirtir.

 

17 Mart 2001 Cumartesi: Indian Wells Final Günü

Serena Williams ile Kim Clijsters kortta ısınırken tribünlere Richard Williams ile Venus giriş yapar. Aynı anda 15.950 seyircinin protestosuyla ortalık inler. Üstelik de bu protesto bütün maç boyu her boşlukta devam edecektir. Sonuçta maçı Serena üç sette kazanır. Maçta herhangi bir ırkçı söz veya ifade rapor edilmez. Richard'ın yakınında oturan Los Angeles Times editörü de hiçbir ırkçı söz duymadığını söyleyecektir.

Tribüne girerken seyirci protestosuna Richard Williams sol yumruğunu havaya kaldırıp sallayarak karşılık vermiş, Venus ise başını eğip yerine oturmuştur. Richard Williams'ın bu hareketi 1968 Olimpiyatlarında ırkçılığa karşı madalya kürsüsünden sol yumruklarını kaldırıp protesto gösterisi yapan siyah atletler John Carlos ve Tommie Smith'e gönderme vardır. Kısa bir süre sonra da bir güvenlik görevlisi yanlarına gelir ve hemen arkalarındaki bir koltukta bütün maç boyu oturur.

Maçtan sonra Serena'nın basın toplantısı:

Soru: Seyirci bugün seni protesto etti, gelecek yıl da buraya gelmek ister misin?

Serena: Koruyacak bir unvanım var, elbette gelecek sene de buradayım.

Soru: Olayların ırkçılıkla bir ilgisi olabilir mi?

Serena: Irkçılık mı? Siyah insanların kölelikten kurtulmasının üstünden 100 yıldan fazla geçti fakat hâlâ ufak tefek sıkıntılar var. Bu olayların ırkçılıkla bir ilgisi var mı bilmiyorum fakat hâlâ Amerika'nın bir ırkçılık sorunu olduğuna inanıyorum.

 

26 Mart 2001 Pazartesi

Turnuvadan dokuz gün sonra USA Today Richard Williams ile bir röportaj yayınlar:

"Venus ile tribünlerdeki yerimize doğru giderken halk bana 'Zenci buralardan defol seni istemiyoruz' diye bağırıyordu. Hatta çok yakınımda birisi 'şimdi 75’lerde olsaydık canlı canlı derini yüzerdim' dedi. Bence Indian Wells, özgür Amerika'nın utancıdır."

Aynı gün Venus'e bir basın toplantısında tribünlerde ırkçı sözler duyup duymadığını sorarlar. "Babam ne duyduysa ben de onu duydum" cevabını verir.

Serena da aynı soruya şöyle cevap verir "Kortta ne duydum bir düşüneyim. Bilmiyorum. Bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Bilmiyorum."

 

28 Mart 2001 Çarşamba, Key Biscayne

Elena Dementieva basın toplantısı:

Soru: Kimin kazanacağına Richard Williams karar veriyor demiştin, ne demek istiyordun bu sözlerle?

Dementieva: Şaka yapıyordum!

Soru: Şaka mı yapıyordun?

Dementieva: Evet.

Soru: Yaptığın şakanın buralara geleceğini düşünemedin mi?

Dementieva: Hayır düşünemedim.

Bu tatsız olayı Richard Williams unutmaz. Indian Wells seyircisi büyük bir hata yapmıştır. Sporcuların her zaman sakatlanabileceği, sporcuların profesyonel olduğu, kardeş bile olsalar birbirlerinin rakibi oldukları unutulmuştur. Elena Dementieva'nın yaptığı 'şaka' ile Pat Cash'in yeniden vitrine çıkma çabalarıyla ateşe benzin dökülmüştür.

Ve Williams kardeşler Indian Wells Turnuvasını boykot eder, hem de 15 yıl boyunca.

Turnuva, katılma hakkı olan bütün oyuncular için mecburi bir organizasyon olmasına rağmen Venus ve Serena katılmaz. WTA çaresizdir ve 2009 yılında zevahiri kurtarmak için yeni bir kural koyar. Buna göre turnuvanın 125 millik yarıçapı içindeki tanıtımlara katılan oyuncular affedilecektir. Fakat Serena 128 mil uzakta Los Angeles'te yaşamaktadır. İkisi de tanıtımlara katılmaz.

2009 yılında ekonomik sıkıntılarla boğuşan Indian Wells turnuvası el değiştirir ve Oracle satın alır.

2015 yılında Serena, 2016 yılında da Venus boykota son verir ve turnuvaya katılırlar.

14 yıllık boykotta Indian Wells turnuvası, iki yıldızdan mahrum olarak büyük prestij kaybeder, sponsorlar isteksizdir, seyirci ilgisizdir. Serena 2015 Indian Wells'te Simona Halep ile yarı final maçından sakatlığı nedeniyle çekilir. 2016 yılında Venus Williams da boykota son verir ama ikinci turda mağlup olur. Serena ise finale kadar çıkacaktır. 2017 geldiğinde turnuvadan önce Serena yine sakatlık nedeniyle çekilir, Venus de çeyrek final oynar.

Göründüğü kadarıyla her ne kadar boykota son verseler de Williams Kardeşler Indian Wells'e 'takmıştır'!

Şu sorunun cevabı profesyonel teniste yıldızların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyabilir:

Indian Wells'in mi Williams Kardeşlere yoksa Williams Kardeşlerin mi Indian Wells'e daha çok ihtiyacı vardır?