Eğitimde yeni bir çığır: STEAM

Yaklaşık üç yıldır UÖMO’da müfredatlar kapsamında uygulanan eğitim modeli STEAM’i, öğretmenlere ve ebeveynlere kılavuz niteliğinde bir kitabı (STEAM Nedir?) kaleme alan UÖMO STEAM Danışmanı Vivet Pitelon Sparkes’a sorduk. Söyleşimizde Ayrıntı Yayınları’ndan kitabın editörü Nihal Ünver de neden böyle bir kitabı yayınlamak istediklerini anlattı. UÖMO Eğitim Koordinatörü Röne Kaspi ise Türkiye’de bu sistemi uygulamada öncü olan okullardan biri olarak neler yaptıklarını paylaştı.

Gençlik - Eğitim
14 Kasım 2017 Salı

Eti Varon


Vivet Hanım STEAM konusuyla ilgilenmeniz ve kitap yazma düşünceniz nasıl oluştu?

Öğretmenlik mesleğimi önceleri ABD’de Music and Movement eğitmeni olarak sürdürdüm. Lego Education eğitmenliği yaptım.  Daha sonra ABD’de bir devlet okulunda sınıf öğretmeni olarak mesleğimi sürdürürken bir gün anaokulunda olan büyük oğlum Jim yanıma gelerek STEAM’in çok müthiş bir ders olduğunu, laboratuvarlarından büyük keyif aldığını ve onun STEAM öğretmeni olmamı istediğini söyledi. Daha önceleri sanat eserlerini çocuklara nasıl tanıtmak gerektiği ile ilgili bir eğitime katılmıştım. Bu sistem çocuklara sanatçıları ve eserlerini tanıtan, sanatçıların nasıl yarattıklarını yerinde inceleyen bir programdı. Dolayısı ile zaten sanatla iç içeydim. STEAM eğitim modeline uygun hazırladığım programlar da vardı.  Ayrıca STEAM’i üniversitedeki bazı eğitimlerden de tanıyordum. Oğlumdaki bu heyecanı görünce ‘neden olmasın’ dedim ve sertifika programına katıldım. Çalıştığım devlet okulunda STEAM öğretmen eğitim programlarına ve laboratuvar çalışmalarına katıldım. Yedi yıllık bir süreçte, hem laboratuvarlarda çalıştım, hem STEAM dersi verdim, hem de bölüm başkanı oldum. 13 yıllık bir yurt dışı serüveninden sonra Türkiye’ye geri döndüm. Açıkçası burada da STEAM’in uygulandığını düşünüyordum.  Ama Türkiye’de daha çok yeni olduğunu gördüm. UÖMO’da ortaokul ve lise seviyesinde STEM projelerinin yapıldığını fakat tüm okul geneline STEAM’in yayılması gerektiğini gördüm. Okula gelişimden iki sene öncesinden başlatılmış çalışmaların her seviyeye yayılması gerektiğini ve sanat ile birleştirilmesi gerektiğini önerdim. Bu konuda önümün açık olduğunu ve ilerlemek, sistemi yaygınlaştırmak adına yapabileceğim çok şey olduğunu gördüm. Özellikle sistemin erken yaşlarda başlamasıve STEAM eğitim modelinin sağlam temelini oluşturmak açısından UÖMO anaokulunda üç yaş İngilizce öğretmeni olarak başladım ve aynı zamanda okulun STEAM eğitim danışmanı oldum. Okulda programlar İngilizce başladı ve olumlu geri dönüşler alınınca müfredatta daha fazla yer almaya başladı. Şimdi öğretmenlerin planladığı konularda etkinlikler ve deneyleri, izlemeleri gereken adımları kendilerine iletiyorum. Sınıflara eşlik ediyorum. Ortaokulda deneyimli, STEAM konusunda eğitim almış öğretmenler var. Çeşitli üniversitelerde eğitim programları var.  Okul olarak STEAM’in ne şekilde uygulanması gerektiğini başka okullardaki öğretmenlerle paylaştık. UÖMO Eğitim Koordinatörü Röne Kaspi’nin yüreklendirmesiyle MEF Üniversitesi’ndeki eğitimde değişim konferanslarına katıldım ve nihayet 13 senelik serüvenin sonunda bilgimi, deneyimlerimi kitaplaştırdım.  Öğretmenlere aktarmaya başladım.

Vivet Hanım STEM ve STEAM nedir?

STEAM, beş disiplin dalından oluşan ve disiplinler arası geçiş sağlayan bir model. Bilim (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik (Engineering), Sanat (Art), ve Matematikten (Mathematics)  oluşan bu model çocukları 21. yüzyıla hazırlayan bir eğitim sistemi. Bir ders programı değil aslında. Bugüne kadar yapılmış tüm etkinlikler, deneyler, sanat ve mühendisliği kapsayan ve birbirleri arasında geçişi sağlayan bir model bu. Dersin başında çocukların konu hakkında tahmin yürütmelerini isteyen, sorgulatan, yaratıcılıklarını geliştiren, dersin sonunda da çocuklara bu tahminlerin tutup tutmadığını keşfetmeyi sağlayan bir eğitim modeli. Çocuk tahmini tuttuysa gittiği yolun doğru olduğunu öğreniyor ama tahmini tutmadıysa bir daha aynı problemle karşılaştığında farklı bir yöntem geliştirmesi gerektiğini anlıyor ve attığı adımları değiştirerek farklı bir sonuca varmayı hedefliyor.

STEAM 4C modeli üstüne kurulu.

1-Communication-İletişim: Çocuklar dersi yaparken birbirileriyle iletişim içinde olmak zorundalar.

2-Collaboration-İşbirliği: Takım çalışması ve grup işbirliği. Çocuklar hem birbirleriyle yardımlaşmayı öğreniyorlar, hem de takım halinde üretiyorlar.

3-Creativity-Yaratıcılık: Hayal ediyorlar.

4-Critical thinking-Eleştirel Düşünme: Problemler karşısında farklı çözümler üretiyorlar.

4C’yi uygulayan çocuklar önlerine ne çıkarsa çıksın, gerekli malzemeleri olmasa bile ellerinde olanları kullanabiliyorlar. Örneğin bir deney için öğretmen çubuk gerektiğini söylüyor. Çubuk bulamayan çocuklar, onun yerine makarnabile kullanabilmeyi düşünüyorlar.

STEAM sonunda teknolojik bir ürün çıkıyor ortaya. Teknolojik ürün derken tabii ki Iphone ya da Ipad’lerden bahsetmiyoruz.

Örneğin derste konumuz kelebekler ise, çocuklardan bir kelebek yapmasını istiyoruz. Yuva çağındakiler oyun hamurlarıyla bunu yapabilirler. Çocukların kalın ve ince motor yeteneklerini geliştirmiş oluyoruz. Aynı zamanda sol ve sağ beyini çalıştırmış oluyoruz. Daha ileri yaşlardaki çocuklarda ise bu yaratım çizme, kesme ve boyama şeklinde olabiliyor. Örneğin,  çocuk bu kelebeği bir yelpazeye çeviriyorsa bu bizim için bir teknoloji ürünü oluyor. Böylece çocuklar hem yaratıcılıklarını geliştiriyor hem de öğrendikleri konularla bir şeyler üretebildiklerini görüyor.

STEM nasıl ortaya çıktı?

95 yılında Obama Beyaz Saray’da açıklama yaptığında 21. yüzyılda birçok mesleğin kaybolacağını, doktorların bilgisayarlarla ameliyatlar gerçekleştireceğini söyledi. Kalp krizlerinde bile ilk müdahale olay yerine yollanan, herkesin basit adımlarla kullanabileceği dronelar sayesinde olabilecek dedi. Artık öğrencilerin yenilikçi bir eğitim almaları gerektiğini, eğitimin buna göre şekillenmesi gerektiğini ve bunun için belli bir bütçe ayırdığını vurguladı. Böylelikle STEM modeli yaratıldı.

Zamanla bu modelin eksikliği çıktı ortaya ve sanatın katılması gerektiği anlaşıldı. Örneğin Leonardo Da Vinci bir sanatçı ama aslında mühendisti. Einstein bir kişinin mühendis ve yaratıcı olabilmesi için içinde sanat olması gerektiğini söylemişti. Böylece bu modele sanat eklenerek STEAM modeli geliştirilmiş oldu. 

Bir benzetme yapmak gerekirse bir akıllı telefonda STEM 3G ise okulumuzda uyguladığımız STEAM 4,5G diyebiliriz.

Milli Eğitim’in müfredatına STEAM girdi mi?

STEAM, STEM olarak 2017-2018 müfredatına alındı. Henüz tam teşekküllü olarak eğitim programına entegre edilmedi. Belli okullar pilot okul olarak seçildi. Eğitimler veriliyor ancak daha çok yeni. Bu nedenle böyle bir kitap anlaşılmayan noktalara değinerek modeli kapsamlı anlatmasından dolayı iyi bir rehber. Öğretmenler henüz STEM ile STEAM’in arasındaki farkın bilincinde değil. Bunu hala sadece fen ve matematik konularında uygulanan deney ve etkinlik gibi görenler var. Nasıl uygulanacağını ancak el yordamı ile belirliyorlar. Bu nedenle birçok kongreler yapıldı ve üniversitelerde eğitim programları uygulanmaya koyuldu. En son Hacettepe Üniversitesi’ndekibir programa katıldım. Şartlar böyleyken, Milli Eğitim müfredatına uygun konuların kitapta ele alınması, öğretmenlere büyük bir kolaylık sağlayacak hem de onlara modeli, nasıl kullanılması gerektiğini açıklamış olacak.

Nihal Hanım bu kitabı yayınlamaya nasıl karar verdiniz?

Genelde bize kitap yayınlamak için başvuranlar sadece kitabı yollarlar. Ancak Vivet Hanım bizimle temasa geçtiğinde, kitabından bahsetmeden önce kim olduğunu, ne tür eğitimler aldığını, nerelerde çalışmış olduğunu detaylı anlattı. Ardından STEAM’i anlatan kitabının Türkiye’de bir ilk olduğunu, bu konuda yazılı kaynak ihtiyacı olduğunu açıkladı.

Açıkçası, böylesi donanımlı bir eğitmenin kitabını yayınlamak, hayata geçirmek, hele ülkemizde eğitimin ne kadar eksiklikleri olduğunu düşünürsek bizlere çok cazip geldi.

 

Röne Kaspi: UÖMO’da STEAM eğitimini 3 yıldır uygulanıyor

UÖMO Eğitim Koordinatörü olarak UÖMO’da bu programın nasıl başladığını anlatır mısınız?

STEAM’i yaklaşık üç senedir uyguluyoruz. Farkımız sadece fen ve matematik olarak değil bütün dallara yaymamız. Bir Sosyal Bilgiler dersinin konusunu teknoloji, matematik ve sanat derslerinde de işleyebiliyoruz veya Sosyal Bilgiler öğretmeni diğer disiplinleri de dersine katabiliyor.

Okulumuzda maker atölyemiz, robotik ve kodlama çalışmaları var. Bunlar STEAM’in önemli bir parçası. Öğrenciler 3D printerlarla tasarımlarını hayata geçiriyor, ardunio’larla çalışıyor, dronelar yapıyorlar. Öğrendiklerini günlük yaşamla bağlıyorlar. Fakat STEAM’de asıl önemli olan bir soruna çözüm bulmak. Çeşitli yaklaşımlarla arayışlar içinde olabilmek. Çocuklar bu süreçte bir sorunun birden çok cevabı da olabileceğini öğreniyor. Birden fazla yaklaşımda bulunabiliyorlar. Deniyorlar. Yaptıklarında hata olabiliyor. Hatayı görüyorlar. Hatalarından ders çıkarıyorlar ve onu tekrar deniyorlar. Üç senedir hayata geçirdiğimiz bu eğitim modeli artık olgunlaştı. Verim almaya başladık. Okulumuz otoparkı giriş ve çıkışlarında yer sıkıntısı olduğundan sorunlar yaşıyoruz. Sorunu gidermek amacıyla kodlama dersleri alan ve maker atölyelerine katılan bir öğrencimiz dijital setlerle çalıştı. Birçok disiplini bir arada uygulayarak çalışmalar yaptı ve soruna bir çözüm buldu. Önce mini bir boyutta tasarlanan mekanizma şimdi bu sorunun giderilmesi için kullanılır hale geldi. Artık okulun dışında araç giriş çıkışını kontrol eden sensörlü bir sistemimiz olacak.

Başka bir grup öğrenci ise yeni bir proje olarak cankurtaran drone üzerine bir çalışma yapıyor. Bunu hayata geçirmek için önümüzdeki günlerde belediye ile bağlantıya geçilecek.

Bu gibi projeler öğrencilerin okulda öğrendiklerini günlük hayatla harmanlayabilmelerini sağlıyor. Hedefimiz onları en iyi şekilde yetiştirmek ve hayata hazırlamak. Bunun için programı müfredatımızda uygulamaya başladık.

Geçtiğimiz hafta İngiltere’den UCL’den bir öğretim görevlisi ile birlikteydik.  STEAM Eğitim Modeli’nin İngiltere’de uygulandığını ve bu sistemin ilkokul öğretmenlerine öğretildiğini söyledi. UCL’de bu konuda bir kürsü olduğunu ve öğretmenlere eğitim verildiğini öğrendik. Biz de bu modeli uygulamada oldukça yol aldığımızı düşünüyoruz.

Kitapları tanıtabildiniz mi?

Kitabın hedef kitlesi öğretmenler, sonrası ebeveynler. Kitabım anaokulu, ilkokul ve ortaokul müfredatını destekliyor. Ebeveynler çocuklarına bu kitap sayesinde evde gayet güzel etkinlikler oluşturabilirler. Kitabımızı kaynak kitap olarak birçok okulla paylaştık. Okullarda eğitim koordinatörleri ile temas ediyoruz. Herkes oldukça ilgili. Büyük beğeni aldık. Sırada eğitmenlerin eğitimleri de var.  Önümüzdeki günlerde MEF Üniversitesi’nde okulumuz adına sunum ve atölye çalışmaları yapacağım.

Kitabın devamı gelecek mi?

Yüksek miktarda, her sınıf seviyesineuygun materyalim var. Hatta ikinci kitap yazılmış durumda. Ama önce herkesin STEAM’i anlaması ve hazmetmesi lazım. Hazır olunduğunu hissettiğimizde ikincisi, üçüncüsü ve hatta dördüncü ve beşincisi de yayınlamayı planlıyoruz.

STEAM eğitim modeli nerelerde uygulanıyor?

Almanya, Belçika, İngiltere, İsrail, Amerika ve Hollanda’da bu model benimsendi. Amerika’da üç yaştan itibaren yuvalarda uygulanmaya kondu.

STEAM modelini UÖMO öğrencilerine sorduk 

Matematik dersinde farklı açıları kullanarak üç boyutlu modeller yaptık. Üstünden zaman geçmesine rağmen,  konu ile ilgili problemleri çözebiliyorum. 

  Joy İris Levi

Sosyal Bilgiler dersimizde farklı kostümler ve drama çalışmalarıyla derslerimiz daha verimli geçiyor.

  Selin Andiç

Fen derslerimiz yaptığımız deneylerle sonuçları gözlemlemek ve konuları öğrenmek çok güzel. Sınavlarda deneyleri ve sonuçlarını hatırlıyor ve soruları daha kolay çözüyorum.

  Sezer Yahya

İnkılap Tarihi dersinde guruplar halinde her birimiz Lozan Antlaşması’nın farklı bir yönünü ele alıp araştırdık ve araştırma sonuçlarını birbirimizle paylaştık.

  Lal Roso

 


Etiketler: