Müziğin her dalında kendinden söz ettiren bir isim: Buket Bahar

Müzikal tiyatro ve konser performanslarıyla tanıdığımız Buket Bahar, son zamanlarda çizgi dizilerin şarkılarının Türkçe seslendirmesiyle karşımıza çıkıyor. Buket Bahar ile performans sanatları ve eğitim alanındaki çalışmalarını konuştuk.

Dora NİYEGO Toplum
2 Ağustos 2017 Çarşamba

 Buket Bahar kimdir?

1977 yılında İstanbul’da doğdum. Tekirdağ’da büyüdüm. Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği ve Müzikal Tiyatro bölümlerinde eğitim gördüm.

 Toplumumuz sizi daha çok müzikal çalışmalarınızdan tanıyor. Biraz bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Müzikal tiyatro maceram, 1992’de Dostluk Yurdu Derneğinin sahnelediği ‘Yosef’in Renkli Rüyaları’ müzikalinde, sevgili İzzet Bana’nın bana bir fırsat vermesiyle başladı. Sonraki yıllarda da, DYD’nin sahneye koyduğu oyunlarda rol almaya devam ettim: Cats, Les Miserables, Evita, Miss Saigon, Grease,  İrma La Douce, Cabaret, Kula’930 ve Masada bunlardan bazıları. Bu oyunları izleyen biri vesilesiyle, 1997’de ‘Anlat Şehrazat’ müzikalinde ilk defa profesyonel olarak oynadım. Bu deneyim birçok yeni şeyin başlangıcı oldu benim için. Son olarak Rent, Hair, We Will Rock You gibi müzikallerin şarkılarından oluşan ‘Rock Müzikaller’ projesinde ve ‘Footloose’ müzikalinde rol aldım.

Aslında bu alanda yeteneğim olduğunu Tekirdağ’dan dönene kadar bilmiyordum. O zamana kadar müzikle ilgili tek yaptığım, org ve piyano çalmaktı. DYD, birçok arkadaşım için olduğu gibi benim de yeteneğimi keşfetmeme ve geliştirmeme olanak sağladı.

 Müzikaller dışında hem toplumumuzda, hem de geniş toplumda solistlik deneyimleriniz oldu.

Sevdiğim arkadaşlarımla birlikte kurduğumuz Grup Garsongs’la solistliğe başladım. Sonraları Grup Rönesans ve Orkestra Vals ile çalıştım. Ayrıca, birçok sanatçıya vokalistlik yaptım. Kısacası 2000 yılından beri kendi orkestramla ve farklı orkestralarla konserler veriyorum. İsrail Başkonsolosluğunun, İsrail’in kuruluşunun 69. yıldönümü için düzenlediği resepsiyonda sahneye çıktım. Farklı alanlarda solistlik yapsam da sevgili Jerfi Aji’nin piyano eşliğiyle verdiğim Broadway müzikalleri en keyif aldığım konserlerdir. Müzikal şarkıların her zaman benim için yeri ayrı!

Bu süreçte beni çok mutlu eden bir anım da oldu. Bazen insanın “Hadi canım hayatta olmaz, mümkün değil!” dediği şeyler vardır ya, işte üç yıl önce böyle bir şey oldu. Lara Fabian’ın San Remo Müzik Festivali yarışması için söylediği ‘Voce’ şarkısının stüdyo kaydında, bir arkadaşım sayesinde arka vokal yapma şansı yakaladım. Şansa bakın ki düzenlemeyi Mustafa Ceceli İstanbul’da yapıyormuş! Yani olmaz olmaz demeyin!

 Kimya mühendisisiniz aynı zamanda. Bu alanda çalışmalarınız oldu mu?

Evet, yedi yıl İstanbul Çorap Sanayi’de çalıştım. Stajımı da aynı yerde yapmıştım ve mezun olduğumda çalışmak istediğim tek yerdi. Kalite ve üretim departmanlarında görev aldım. Şeflikle başladım ve üst düzey yöneticiliğe kadar yükseldim. Çok severek çalıştım ve çok şey öğrendim. Patronlarımın müzik çalışmalarımı desteklemesi de benim için ayrı bir motivasyon kaynağı ve şanstı tabii ki. Ancak bu alandaki kariyerimi devam ettirmedim. Fabrikanın şehir dışına taşınmasının planlandığı bir dönemde, ben de farklı bir kariyer tercihi yaptım ve konservatuara girerek alaylılıktan çıkıp okullu olmaya karar verdim.

 Müzik eğitmenliğine geçmeniz nasıl oldu?

Öğretmenlik yapmayı, bilgiyi paylaşmayı, öğrencilerden yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Bu yüzden konservatuardan mezun olduktan sonra eğitmenlik yapmak istedim. Yedi yıldır Açı Okullarının müzik departmanında branş eğitmenliği yapıyorum. Çocuklarla ve gençlerle çalışmak beni mutlu ediyor. Bazen ensemble, bazen koro, bazen de bireysel çalışıyor, şarkılar söylüyoruz. Onların sayesinde müzik yelpazem (mecburen!) inanılmaz genişledi. Hayatta aklıma gelmeyecek türde şarkılar dinliyorum artık.

 Pedagojik formasyon aldığınızı söylüyorsunuz. Hangi nedenle böyle bir eğitime ihtiyaç duydunuz?

Eğer eğitim sektöründe çalışmaya devam edeceksem, bu belgenin önemli olduğunu bildiğim için aldım. Öğretmenlik için ve okullarda kariyer için gerekli. Belki bir gün bir okulun müzik veya sahne sanatları bölümü yöneticisi olurum, kim bilir? Yöneticiliğe farklı bir alanda geri dönüş. Yoksa sadece branş eğitmeni/usta öğretici olabiliyorsunuz. Bu arada, yeniden üniversite sıralarına dönüp öğrenci olmak ve neredeyse yarı yaşınızdakilerle derse girmek gerçekten çok keyifliydi. Eğitimin yaşı yok sonuçta.

 Çizgi film dizilerinin şarkılarının Türkçe çevirisi ve seslendirmesini de yapıyorsunuz...

Büyükada’da lahmacun yerken oldu. Şaka gibi geliyor belki ama gerçekten öyle. Vapur beklerken yemek yediğim yerde, eski bir arkadaşımla karşılaşıyorum ve tesadüf eşi Regal Academy’yi Türkiye’ye getiren firmada çalışıyor. Kısa bir tanışmadan sonra, olaylar gelişiveriyor. Önce demo, sonra bir şarkılık deneme, sonrasında da bütün sezonun şarkılarını bana veriyorlar. 12 şarkıyı Türkçeleştirip seslendirerek birinci sezonu bitirdim. Youtube’dan kanalında izleyebilirsiniz. Çok eğlenceli bir çizgi dizi. Son olarak da ‘World of Winx’in yeni sezon şarkılarını Türkçeleştirip seslendirdim.

Daha önce yaptığım müzikal şarkı uyarlamalarından da çok keyif almıştım. Sanırım en sevdiğim işlerden biri, stüdyo şarkıcılığı, çizgi film ve jingle seslendirme. Umarım Disney animasyonlarının şarkılarını da ben yaparım bir gün.

 Vokal koçluğu nedir?

Vokal koçluğu, kısaca bir şarkıcıya şarkı söyleme konusunda danışmanlık yapmaktır. Vokal koçu, şarkının karakterine göre şarkıcıya yorum, artikülasyon, dinamik, ritim gibi konularda yol gösterir. Yurtdışında eskiden beri olan bu alan, burada da artık duyulmaya başladı. Bir sürü farklı yorum ve şarkı söyleme stili arasında size yorumlama konusunda yol gösterici olması, ses renginizi ve size uygun tonu düşünerek yönlendirmesi açısından vokal koçluğu önemli bence. Ancak daha da önemlisi doğru bir koçla çalışmak. Çünkü her ne kadar içerik olarak şan eğitmenliğinden farklı olsa da mutlaka şan tekniğinden anlayan, şarkıcının ses yapısını iyi analiz edebilen, müzikalitesi kuvvetli, sesin nasıl doğru kullanılacağını bilen kişiler olmalıdır ki doğru yönlendirebilsin. Sadece sahne ve şarkıcılık deneyiminin bu iş için yeterli olduğunu düşünmüyorum. Yurtdışındaki şarkıcıların çalıştıkları vokal koçlarına baktığımızda da aynı zamanda şan eğitmenleri olduklarını görebiliriz.

En son sevgili arkadaşım Feri Baycu Güler’in kurduğu ‘Mam’Art Tiyatro’nun sahneye koyduğu ‘Nereye Gitti Bütün Çiçekler’ oyununda vokal koçluğu ve müzik direktörlüğü yaptım. Çok keyifliydi.

 Müzik dışında nelerle ilgilenirsiniz?

El sanatlarına ilgim var. İpliklerle, renklerle oynamayı, desen yapmayı, işlemeyi seviyorum. Çok eğlenceli ve rahatlatıcı bence. Ayrıca halı dokumacılığına da özel ilgim var. Öğrenmek istiyorum. İyi bir dizi izleyicisiyim. Dizi derken saat sekizde başlayıp gece yarısı bitenlerden değil tabii. Yabancı drama, komedi, sci-fi, aksiyon, hepsi. Özellikle bölümleri biriktirip arka arkaya izlemeyi seviyorum. Bu yaz izlenecekleri planladım bile. İmkânım oldukça seyahat ediyorum. Yeni yerler görmek, yeni kültürler tanımak hoşuma gidiyor. Bir de ruh halime göre fantastik, aksiyon, gerilim, romantik hikâyelerin olduğu kitapları okurum.

 Müzik alanında eğitim yapmak isteyen gençlere neler söyleyebilirsiniz?

Kendinizi sadece tek bir kanaldan alacağınız eğitimle sınırlandırmayın. Araştırmacı olun ve kendinizi geliştirmek için teknolojinin sağladığı olanaklardan sonuna kadar faydalanın. “Vaktim yok, imkanım yok, çok uzak nasıl gidebilirim ki” gibi bahaneler artık eskilerde kaldı. Mutlaka saygın üniversitelerin online eğitimlerini takip edin, ücretsiz olanlar da var. Kütüphane kaynaklarını kullanın. Artık bilgiye ve kaynaklara ulaşmak bir ‘tık’ uzaklıkta.