70. Yılında Cannes Film Festivali

17 Mayıs’ta başlayacak olan Cannes Film Festivali 28 Mayıs’a kadar devam edecek. Viktor Apalaçi festivali Cannes´dan aktarıyor.

Viktor APALAÇİ Sanat
17 Mayıs 2017 Çarşamba

Mayıs aylarında sinema dünyasının kalbinin attığı Cannes’da, festival 70. yaşını kutlayacak. Oscar’dan sonra sinemanın en önemli etkinliği olan bu festivale, sinema endüstrisine mensup 35 bin kişi ve 4 bini aşkın gazeteci geliyor. Pedro Almodóvar’ın başkanlık edeceği jüride, dördü kadın, dördü erkek prestijli sekiz kişi daha var. Yarışmacılardan Michael Haneke, festival tarihin ilk ve tek üç Altın Palmiyeli yönetmeni olmaya çalışacak. Açılış Galası’nda Arnaud Desplechin’in ‘İsmael’in Hayaletleri’ yarışma dışı olarak gösterilecek. Bu yazımda yan bölümlerde gösterilecek iddialı filmlerden söz edeceğim.

 

Uluslararası film festivalleri arasında birincilik kürsüsündeki yerini 70 yıldır koruyan Cannes Film Festivali, bu akşam başlayıp 28 Mayıs tarihine kadar devam edecek.

Zorlu bir başkanlık seçimini geride bırakan Fransa, mayıs aylarında sinema dünyasının kalbinin attığı Cannes’da 70. yaşını kutlayacak.

Festival Başkanı Pierre Lescure, yarışmaya kabul edilen filmleri açıkladığı basın konferansında, ele alınan temalar arasında, göçmen sorunu ve iklim değişikliğini saymıştı. Ve endişelerini şöyle dile getirmişti; “Ümit ediyorum ki Kuzey Kore, Suriye gibi ülkeler bayram havası içinde geçirmeyi arzuladığımız festivale gölge düşürmesinler.”

Çiçeği burnunda bir sinefil olarak 1966 yılında izlemeye başladığım festivale, başlangıç tarihinden bir gün önce gitme âdetine bu yıl da uydum.

Şimdilik bomboş ve sakin gözüken Cannes’da fırtına öncesi sessizliği hâkim. Ancak başlama vuruşunun yapılacağı Açılış Galası’nın ardından 12 gün süresince büyük bir hareketlilik yaşanacak.

Oscar Ödüllerinden sonra sinemanın en önemli etkinliği olan Cannes Film Festivali’ne, sinema endüstrisine mensup 35 bin kişi ve görsel-yazılı basın mensubu 4 bin kişi geliyor.

Festivalin kaptan köşkünde üç yıldır oturan Pierre Lescure ve Festival Genel Direktörü Thierry Frémaux, yarışmak için müracaat eden 1930 film arasından 52 filmin resmi seçkide yer aldığını açıkladı.

Festival Sarayının iki cephesinde, 70. festivalin afişi için seçilen, Claudia Cardinale’nin 1959’da çekilen görkemli bir fotoğrafı var. Feminist dernekler, medya kuruluşları ve sosyal medya kullanıcıları, sanatçının İtalya’da bir çatıda dönerken çekilen fotoğrafın bilgisayar marifetiyle zayıflatılmasını protesto etmişlerdi. Orijinal fotoğrafın ‘photoshop’lanıp Cardinale’nin zayıflatıldığını kanıtlayanlar, “Kadınlara zayıf olmaları gerektiği mesajını vermekten vazgeçin” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

 ALMODÓVAR BAŞKANLIĞINDA PRESTİJLİ JÜRİ

Ana yarışma jürisine bu yıl İspanyol usta Pedro Almodóvar başkanlık edecek. Yaşayan en ünlü İspanyol yönetmen-senaryo yazarı kabul edilen 67 yaşındaki usta, Cannes’a yabancı bir isim değil. Beş kez katıldığı bu yarışmada, ‘Annem Hakkında Her Şey’ (1999) ile Mizansen Ödülü’nün, ‘Volver’ (2006) ile Senaryo Ödülü’nün sahibi olmuştu. ‘Annem Hakkında Her Şey’ İspanyol ustaya bir Oscar getirmişti.

Jüride dörder kadın ve erkek üye var: ‘Toni Erdmann’ ile geçen yıl Cannes’i büyüleyen Alman yönetmen Maren Ade, Cannes’dan En İyi Senaryo Ödüllü Fransız Agnes Jaoui, karizmatik Amerikalı oyuncu-yapımcı Jessica Chastain, Çinli oyuncu-yapımcı Fan Bingbing.

Erkek jüri üyeleri Cannes’dan Jüri Ödülü ve Oscar’lı İtalyan Paolo Sorrentino, ‘Hizmetçi’ başyapıtı ülkemizde vizyondan çekilen Günay Koreli Park Chan-Wook, Oscar ödüllü Fransız bestekâr Gabriel Yared ve iki kez Oscar’a adaylık kazanmış Amerikalı aktör Will Smith.

 Cannes Film Festivali’nin 12 günlük süresi boyunca yılın sinema ürünlerinin yarısına yakınını izlemek mümkün. Bunun için titiz bir seçki gerekiyor. Ben festivalden önceki 1,5 ayda gösterilmeye hak kazanan yeni filmler hakkında etraflı bilgilere ulaşmak için, mühendis titizliğiyle çalışırım.

YAN BÖLÜMLERDE PRESTİJLİ FİLMLER

Geçen haftaki yazımda Ana Yarışma programında yer alan 19 film hakkında (kısa da olsa) bilgi vermiştim. Bu yazımda bu yarışmanın dışında kalan, ancak çok önemli ve auteur yönetmenlerin elinden çıkma filmlerden bahsedeceğim. Onlar arasında Altın Palmiye sahibi Laurent Cantet ve Roman Polanski, Oscar’lı Alejandro G. İnnaritu, belgesel dehası Claude Lanzmann var. İsrail’in temsilcisi Amos Gitai, Fransız ustalar Bruno Dumont, Claire Denis, Agnes Varda, Barbet Schroeder, Mathieu Amalric son filmleriyle Cannes’da olacaktılar.

‘Cannes Classics’ programını 70 yılın unutulmaz filmlerine ayırdı. 1982 yılı için Yılmaz Güney’in Altın Palmiyeli ‘Yol’ filminin seçilmiş olması gurur verici.

Cannes’da ana yarışma kadar önemli sayılan ‘Belirli Bir Bakış’ bölümünde 19 film var. Aralarında öne çıkanlar arasında Cannes’dan ödüllü iki usta var.

2008’de Fransa’ya 21 yıl aradan sonra Altın Palmiye Ödülünü ‘Sınıf’ ile getiren Laurent Cantet ‘L’Atelier’ ile yarışırken, ‘Turne’ ile 2010’da En İyi Yönetmen seçilen Mathieu Amalric’in ‘Barbara’sı bölümün Açılış Galası’nda gösterilecek.

Yine Cannes’da 2015’te  ‘Chronic’ ile En İyi Senaryo, 2012’de ‘Lucia’dan Sonra’ ile Belirli Bir Bakış En İyi Film Ödüllerini kazanan Meksikalı Michel Franco ‘Nisan Kızları/Las Hijas de Abril’ ile şansını deneyecek.

79 filmde oynayan İtalyan Sergio Castellito, yedinci yönetmenlik denemesi olan, dram filmi, ‘Fortunata’ ile ödül listesine girmeye çalışacak.

POLANSKİ VE LANZMANN

1991 yılında Cannes Film Festivali’nin ana yarışma jüri başkanlığını yapan, dört kez katıldığı bu yarışmada 2002’de ‘Piyanist’ ile Altın Palmiye kazanan Roman Polanski, bu yıl ‘misafir sanatçı’ statüsünde.

Yönetmenin son filmi ‘Gerçek Bir Hikâyeye Göre/D’Aprés Une Histoire Vraie’ yarışma dışı gösterilecek. Yine prestijli bir yazar-yönetmenin, Olivier Assayas’ın elinden çıkma senaryo Delphine de Vigan’ın ödüllü ve çok satan romanından alınma.

Eva Green- Emmanuelle Seigner’in başrollerini paylaştıkları film, yaratıcılık sorunu yaşayan ünlü bir kadın romancıyı odağına alan bir psikolojik drama.

Holokost belgesellerinin baş ustası, 9 saatlik ‘Shoah’ başyapıtının yaratıcısı Claude Lanzmann, özel bir seansta gösterilecek ‘Napalm’ ile 91 yaşında bile üretkenliğini sürdürdüğünü gösterecek.

1958’den bu yana, Lanzmann Kuzey Kore’ye yaptığı dört seyahatte görüntülediği bu kritik ve gizemli ülkeyi beyaz perdeye taşıyor. 70. festivalde en büyük polemiğe yol açacak film gözüyle bakılan ‘Napalm’ festivalin merakla beklenen filmlerinin arasında.

 SON İLGİNÇ FİLMLER

76 yaşındaki Tahran doğumlu veteran yönetmen Barbet Schroeder’in son filmi ‘Saygıdeğer W/Le Vénérable W’, bu yıl Cannes’da özel bir seansta gösterilecek.

Aktris Bulle Ogier ile evli olan Schroeder, 1991’de ‘Talihin Dönüşü/Reversal of Fortune’ ile Oscar’a aday gösterilmiş, aktörü Jeremy İrons’a Oscar kazandırmıştı.

Cannes’a 1987’de ‘Barfly’ ile katılan sanatçı 2007’de ‘Dehşetin Avukatı/L’Avocat de la Terreur’de Nazi Klaus Barbie’yi savunan avukat Jacques Verges’in öyküsü ile büyük sükse yapmıştı. ‘Saygıdeğer W’nin de senaryosu Schroeder’in elinden çıkma.

89 yaşında üretkenliğini sürdüren kadın yönetmen Agnés Varda’nın, 34 yaşındaki Fransız fotoğraf ustası JR ile müştereken yaptığı belgesel ‘Yüzler, Köyler / Visages, Villages’i yarışma dışı olarak gösterilecek.

Yine Fransız, emektar bir kadın yönetmen olan Claire Denis (71) ‘Un Beau Soleil İnterieur’ ile Cannes’da boy gösterecek. Evvelce bu festivale, 1988’de ‘Chocolat’ ile, 2013’te ‘Les Salauds’ ile katılan sanatçı, bu son filminde Parisli sanatçı, boşanmış, çocuk sahibi, kahraman İsabelle’in gerçek aşk arayışını anlatacak.

Filmin prestijli oyuncu kadrosunda Juliette Binoche, Gerard Depardieu, Valeria Bruni Tedeschi var.

135 filmde oynayan İngiliz aktris Vanessa Redgrave, ilk yönetmenlik denemesi olan ‘Sea Sorrow’ da günümüz göçmen sorununa tarihsel konsepti içinde eğilen bir belgesel ile Cannes’a gelecek.

Açılış Galası’nı İtalyan aktris Monica Belluci takdim edecek

Açılış Galası’nda Fransız yönetmen Arnaud Desplechin’in ‘İsmael’in Hayaletleri / Les Fantomes d’İsmael” yarışma dışı olarak gösterilecek.

Desplechin Cannes’a yabancı bir yönetmen değil. Beş kez ana yarışmaya, iki kez Yönetmenlerin Hafta‘sına, bir kez de Belirli Bir Bakış bölümüne katılan 57 yaşındaki sanatçı, bu son filminde, doğum yeri olan Roubaix’yi arka plan olarak kullanıyor.

Charlotte Gainsbourg, Marion Cotillard ve Mathieu Amalric’in başrollerini paylaştığı film, yeni filmine başlamak üzere olan bir yönetmenin, kayıplara karışmış eski sevgilisinin çıkıp gelmesiyle hayatının alt üst olmasını anlatıyor.