Bu yıl, 9 Av; Tişa BeAv cumartesi gününe geldiği için 14 Ağustos Pazar

Yahudi takvimindeki en acı en kederli gün olan Tişa BeAv’da Tanrı’dan uzak olmamızın yasını tutar, kalbimizden nefret kalıntılarını temizlemeye çalışır ve halkımızla, toprağımızla ve Tanrı’mızla daha anlamlı bir ilişkinin tohumlarını nasıl atabileceğimize odaklanırız. Bu yıl, 9 Av-Tişa BeAv cumartesi gününe geldiği ve Şabat´ta oruç tutulmayacağı için oruç bir gün ertelenir ve Tişa BeAv orucu 13 Ağustos Cumartesi akşamı gün batımıyla başlayıp, 14 Ağustos Pazar akşamı yıldızların çıkmasıyla sona erer.

Nazlı DOENYAS Kavram
10 Ağustos 2016 Çarşamba

Altın Buzağı günahı, On Söz Tabletlerinin kırılması ve Casusların Günahı, Şiva Asar BeTamuz ile başlayan ve Tişa BeAv ile sona eren üç haftalık hüzünlü dönemin spiritüel enerjisini şekillendirir. Bu olaylar Yahudilerin gelecekteki günahlarının ve başlarına gelecek olumsuzlukların temelini oluşturur.

Casusların Günahı’nın gerçekleştiği ve atalarımızın Kutsal Topraklara giremeyeceklerinin açıklandığı 9 Av- Tişa BeAv günü, tarih boyunca Yahudilerin başına gelen birçok felakete sahne olur. Tişa BeAv günü Birinci ve İkinci Bet Amikdaş yıkılır, bunun sonucunda İsrail halkı Kutsal Topraklarından sürülür, Diaspora-Galut başlar. İkinci Bet Amikdaş’ın yıkılmasından altmış beş yıl sonra Bar Kohba isyanında Yahudi direnişinin son kalesi olan Betar, Romalıların eline geçer ve oradaki herkes hayatını kaybeder. Betar’dan sonra yine bir Tişa BeAv günü Yahudilerin en kutsal yeri olan Bet Amikdaş, Romalı General Tunus Rufus tarafından tüm kalıntılarını yok etmek için gerçek seviyesinin 30 metre altına kadar bir tarla gibi dümdüz edilir ve Aelia Capitolina adını verdikleri putperest bir şehir haline getirilir.

Tişa BeAv’da atalarımızın çöldeki hatalarının, Birinci ve İkinci Bet Amikdaş’ın yıkılışlarının, yıkılışın kendisinin, Kutsal Toprakları ve Yahudi hayatının spiritüel merkezini kaybetmenin yasını tutarız.

Ayrıca sürgünde olmanın ve bir spiritüel merkezin yokluğu sonucunda Yahudi tarihi boyunca meydana gelen tüm felaketlerin, Yahudilerin geçen 2000 yıldır yaşadıkları onlarca kovulmanın ve çektikleri zulmün yasını tutarız.


Bet Amikdaş’ın yıkılışına götüren olayların hatırlanması

Yıl boyunca Bet Amikdaş’ın yıkılışının veya yıkılışına götüren olayların hatırlandığı dört oruç tutarız. Bu oruçların her biri, trajedinin farklı bir açısına yoğunlaşmamızı sağlar.

Asara BeTevet’te; Birinci Bet Amikdaş zamanında Yeruşalayim’in Babilliler tarafından kuşatılmaya başlamasının yasını tutarız. Bu oruç, dikkatli olmayı, ulusal felaketlerin uyarı sinyallerini zamanında fark etmeyi ve daha başındayken bunu engellemek için harekete geçmeyi hatırlatır. Aynı zamanda, Yeruşalayim’in spiritüel ihtişamının kaybına ve bunun etkilerine yoğunlaşmamızı sağlar.

Gedalya Orucu’nda; Babillilerin Birinci Bet Amikdaş’ı yıkmalarından sonra, İsrail topraklarının valisi Gedalya’nın bir Yahudi tarafından öldürülmesinin, binlerce Yahudi’nin katledilmesinin ve kalan Yahudilerin ülkelerinden sürülmelerinin yasını tutarız.

Şiva Asar BeTamuz orucu, Tapınağın yıkılışına giden yolun daha ileri bir safhasına işaret eder: Yeruşalayim’in surlarında gedik açılması, Tapınak’ta her gün yapılan korban Tamid’in durdurulması. Bu aşamada bile Tanrı ile ilişkimizi iyileştirme fırsatımız olduğu üzerine düşünürüz.

Tişa BeAv ‘da, hem Birinci hem İkinci Bet Amikdaş’ın yıkılışının derin yasını tutarız. Oruç günlerinin mutluluk günlerine dönüşmesi için ne yapabileceğimiz üzerine yoğunlaşırız.

 

Bet Amikdaş yok - Neyimiz eksik

Yıl boyunca Bet Amikdaş’ın yıkılışına götüren olayları, başlangıcından itibaren adım adım hatırlar ve bu olaylar üzerine düşünürüz. Kutsal Tapınağın aslında ne demek olduğunu, neyin yasını tuttuğumuzu biliyor muyuz?

Kutsal Tapınağın yokluğuyla hayatımızda ne fark var? Tapınaklar yıkıldığı zaman ne kaybettik? Kutsal Tapınaklar neden yıkıldı? Onları kaybetmemizin yasını tutmamız neden önemli?

 

Tanrı’nın Varlığı- Şehina

Tapınak, durumu ne olursa olsun her Yahudi’nin Tanrı ile direk karşılaşabileceği, irtibat kurabileceği bir yerdi. Tanrı, halkından uzak olmayı istemedi. Tanrı, Halkına yakın olmayı, onların O’nun İyiliğinden, Bereketinden pay almalarını istedi. Tapınak sadece bir dua ve hizmet yeri değildi, aslında Tanrı’nın Varlığı’nın bulunduğu yerdi.

Şemot 25:8’de Tanrı şöyle der: “ Benim Adıma Kutsal Mekan yapsınlar; böylece içlerinde barınacağım.” Tapınak öylesine güçlü bir gerçeklikti ki, Yüce Tanrı’nın Varlığı her bir Yahudi’nin içinde dolu dolu yaşıyor, hissediliyordu.

Bet Amikdaş’ın yıkılışı, Tanrı’nın Varlığı’nın Kendisini çekmesi, artık bu kadar bariz olarak deneyimlenememesi, hissedilememesi anlamına geliyordu.


Peygamberlik

Tanrı’nın insanlarla iletişim kurma yollarından biri olan kehanet ve Peygamberliğin, özellikle Birinci Bet Amikdaş zamanında çok yaygın olduğu ve o zamanlarda çok büyük sayıda erkek ve kadının bunu deneyimlediği belirtilir.

Birinci Bet Amikdaş yıkıldıktan ve On Söz Tabletlerinin bulunduğu Anlaşma Sandığı ortadan kaybolduktan/gizlendikten sonra, kehanet çok güçleşir ve son peygamberler Hagay, Zeharya, Malahi’nin hepsinin aynı ayda ölmeleri ile Yahudi halkının içindeki Tanrısal İlham son bulur. Bet Amikdaş ayaktayken kehanet seviyesine gelen kişiler mutlaka bir anda bu yeteneklerini kaybetmezler, ancak bu noktadan sonra ortaya yeni peygamber çıkmaz. Tanrı ile iletişim yolu da artık aynı şekilde açık olmaz.


Mutluluk

İnsanın hissedebileceği en üst düzey mutluluk, Sukot Bayramı sırasında Kutsal Tapınak’ta bilgelerin, Levi’lerin çaldığı müzikler eşliğinde meşalelerle şarkı söyleyip dans ettikleri zamanda gerçekleşir. Bilgelere göre; Simha Bet Aşoeva-Su Çekme şenliklerinin Mutluluğu’na şahit olmamış bir kişi, gerçek mutluluğu deneyimlememiş sayılır. Gerçek ve tam mutluluğu deneyimlememiz şu an için mümkün değil. Bu yüzden evlilik gününde damat, Bet Amikdaş yokken mutluluğun tam olamayacağının simgesi olarak cam bir bardak kırar.


Dualar için açık kanal

Yeruşalayim’deki Tapınak Tepesi, Yaakov Avinu tarafından şöyle tanımlanır: “ Burası Tanrı’nın Evi’nden başka bir şey değil! Burası göklerin kapısı!”( Bereşit 28:17) Burası dualar için özellikle uygun olan, duaların Tanrı’ya ulaştığı yer. Peki, günümüzde Bet Amikdaş yokken, kapılar kapanmışken dualarımız Tanrı’ya ulaşmıyor mu? Elbette ki ulaşıyor, farklı yorumlara göre ulaşması biraz daha uzun sürebiliyor, daha fazla çaba ve içtenlik gerekebiliyor, gözyaşları Cennetin kapılarını aralayabiliyor, aynı şekilde mutlulukla edilen dualar bütün kilitleri kırıp kapalı kapıları açabiliyor.

 

Tapınak’ta gerçekleşen mucizeler ve ilahi koruma

Bet Amikdaş’ta, Tanrı’nın Varlığı her an hissedilir, doğa kanunlarının ötesine geçilir ve orada olan herkes açık mucizelere şahit olur. Atalarımız adına Tapınak’ta on mucize gerçekleşir: Hiçbir hamile kadın kurbanların kokuları sebebiyle düşük yapmaz, kurban etleri hiç bir zaman bozulmaz, kurban etlerinin kesildiği alanda hiçbir sinek görülmez, Koen Agadol hiç bir Kipur günü öncesinde tuma (ritüel kirlilik) yaratacak bir durumla karşılaşmaz, yağmur, kurbanları yakmak için kullanılan odunların ateşini söndürmez, rüzgar, kurbanlar yakıldığında çıkan dumanı dağıtmaz, Omer sunusunda hiç bir eksiklik ve kusur çıkmaz, İki Ekmekte ve Sunu Ekmeğinde kusur çıkmaz, insanlar ayaktayken çok sıkışık durmalarına rağmen, dua sırasında eğildikleri zaman aralarında hep rahat yer olur,  yılan ya da akrep hiç bir zaman Yerşalayim’dekilere zarar vermez, hiç kimse arkadaşına: “ Yeruşalayim’de geceyi geçirebilmem için yer yok.” demez. (Pirke Avot 5:7)

Ayrıca Şaloş Regalim- Pesah- Şavuot-Sukot’ta Tapınağa çıkan kişiler, İlahi Koruma ve Güvenle himaye edilir.

Özet: Bet Amikdaş olmadan, bilgelik, kavrama, dua, mutluluk kapasitesi ve spiritüel gerçekliğin farkındalığı ciddi anlamda tıkanmış durumda.  Bet Amikdaşsız bir dünya, Tanrı’nın hayatımızın her alanına direkt katkılarının, katılımının, korumasının, bizimle olan sürekli bağlantısının, mucizelerinin açıklıkla görülemediği bir dünya.


Kutsal Tapınaklar neden yıkıldı?

Yahudiliğin temel inançlarından biri, her şeyin Tanrı’nın Eli’nde olduğudur. Yahudi tarihi politik ve ekonomik güçlerin standart bağlantıları ile yorumlanmaz, Tanrı ile ilişkimizin durumunu yansıtır. Babilliler ve Romalılar Tapınağı yıkabildilerse, çok açık ki Tanrı onların bunu yapmalarına izin vermiştir. Çünkü zaten Yahudi halkının günahları, Tapınağın spiritüel köklerini yıkmıştır bile.


I.Bet Amikdaş

I.Bet Amikdaş’ın yıkılışının ana sebebi puta tapma, adam öldürme ve cinsel ahlaksızlıktı. Bunlar Yahudilikteki en ciddi günahlardır. O kadar ki Talmud, bu günahları işlemek yerine ölmenin daha iyi olduğunu yazar.

Bunun yanında Tora’ya ve Tora öğrenimine gereken önem ve saygının gösterilmemesi, engin spiritüel amacını göz ardı ederek Tora öğreniminin bencil sebeplerle yapılması.

Tora’ya ve mitsvalara gereken saygı ve önemin gösterilmemesi.


II. Bet Amikdaş  

I.Bet Amikdaş’ın yıkılışından 70 yıl sonra kurulan II. Bet Amikdaş’ın yıkılış sebepleri; kibir, ‘sebepsiz nefret-sinat hinam’ , laşon ara- başkaları hakkında duyarlarsa onların hoşlarına gitmeyecek negatif şekilde konuşmaları, insanları başkalarının önünde utandırmaları (Kamtza – Bar Kamtza olayı- http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=1788&Itemid=67), hâkimlerin yerine göre kanunu harfi harfine uygulamak yerine, içine biraz merhamet ekleyerek yargılamaktan kaçınmaları, kararlarını kendi çıkarları doğrultusunda taraflı olarak vermeleri…

 

Tapınağı yeniden kurmak için ben ne yapabilirim?

Tapınakların atalarımızın günahları sonucu yıkıldığı gibi, her nesil bu günahların onarılması için gereken adımları atarak Tapınağın yeniden kurulmasını mümkün kılabilir. Bu şekilde, bu onarımın gerçekleşmesi için çabalamayan ve böylece kendi zamanında Tapınağın kurulmadığı her nesil, sanki kendisi Tapınağı yıkmış kadar sorumludur. Tapınağı yeniden kurabilmek için, onun yıkımına götüren hataları, kendi hayatımızda düzeltmemiz gerekir.


Kardeşlerimizi sevmek ve saygı duymak

Son Tapınağın yıkılmasının temeli, ‘sebepsiz nefret-sinat hinam’  olduğu için,  kardeşlerimize duyduğumuz sevgi ve saygıyı artırmak üzerine çalışmalıyız. Başkalarını sevmekteki inisiyatifimiz, sebepsiz nefret yerine sebepsiz sevgiyi koymamız, ilk adımı atmamız, Kurtuluş’un gelmesini çabuklaştıracaktır.


Konuşmamızı geliştirmek

Birlikte uyum içinde yaşayabilmemizin esası, birbirimize konuşma şeklimize dayanır. Başkaları hakkında pozitif konuşan ve barış peşinde koşan kişi, Bet Amikdaş’ın kuruluşuna katkıda bulunacaktır.


Tora’ya saygı

Hayatın anlamı ve Tanrı’nın Sözü, Tora’nın içindedir, buna benzer hiç bir şey olmadığını idrak ve takdir edelim.


Hayata pozitif bir bakış geliştirip bunu kuvvetlendirmek

Günlük hayatımızda karşılaştığımız birçok sorun, yanlış tutumumuzdan kaynaklanır. Casusların Günahı’nın, verilen negatif raporun etkilerine bakarsak, bu tutumun, kendi hayatımızda düzeltmemiz gereken bir hata olduğunu görürüz.

Kişinin dıştan gözüken negatif noktalarına odaklanıp casusların yanlışını tekrar etmek yerine, yüzeyin, görünenin altına inerek oradaki pozitifi görmeye çalışalım.

Yüzeyin altındaki pozitifi görmeye çalışınca, onlar hakkında iyi konuşmaya başlarız. Pozitif konuşmalar, bizi birbirimize bağlar, aynı takımda olduğumuzu hissettirir.

Başkalarının ihtiyaçlarına duyarlı olalım. Vücudumuzun ne kadar hassas ve muhtaç olduğunun idrakiyle daha affedici ve tahammüllü olalım.

Başkalarını onurlandırabileceğimiz durumlar bulalım. Bu şekilde onlara öz saygı hediyesini vermiş, aynı zamanda kendimizi de egomuzun bizi sürüklemeye çalıştığı sahne ortasından kurtarmış oluruz.

Bu adımlar sadece başkaları ile olan ilişkilerimizi değiştirmekle kalmaz, kendimizi yeniden keşfetmemize de olanak sağlar. Bu şekilde kaybolan benliklerimiz ve ulusal trajediler için yas tutmamız sona erebilir.

İki bin yıldır Yahudi halkı tekrar tekrar kin ve zulmün hedefi oldu. Görünen o ki, bizi birbirimize bağlayan aramızdaki sevgiden çok, dünyanın bize karşı olan nefreti. Böyle olmak zorunda değil, her şey değişebilir, değişim kendimizden başlar. Tek yapmamız gereken nefretten sevgiye, eleştiriden takdire giden adımları atmak.


Oruç tutmak

Tişa BeAv’ı ve Tapınağın yıkılışının anıldığı bütün oruçları tutmak, onu yeniden kurabilmek için elzemdir. Oruç tutmanın, sadece yemek yememek, bir şey içmemek olduğunu zannetme yanılgısına düşmeyelim.

Oruç, asıl amaca ulaşmaya yardımcı olan bir araçtır; kişinin, Tanrı hizmetini geliştirmesi, özüne, Tanrı’ya dönmesi için. Rambam’a göre, bütün Yahudilerin tuttuğu bu oruç günlerinin asıl amacı, kalpleri teşuva yoluna-Tanrı yoluna- açmaktır. Bu oruç günleri bizim ve atalarımızın bu acı günleri yaşamamıza sebep olabilecek davranışlarımız üzerine yoğunlaşmamızı sağlar. Bu olayları hatırlayarak, davranışlarımızı sorgulamaya, hatalarımızı kabul edip sorumluluğunu almaya, bu davranışlarımızı değiştirmeye niyet ederiz. Oruç günleri, Tora, Tanrı ile bağlantımızı sağlayan dualar ve iyi davranışlar üzerine düşünerek bu alandaki çabalarımızı artırmak için çalışırız. Bu şekilde bu acı günlerin yaşanmasının sebebi ortadan kalkınca, otomatik olarak etkileri de yok olur.  Bu şekilde Maşiah’ın gelmesi çabuklaşabilir ve o zaman bu oruç günleri ortadan kalkmakla kalmayıp, bayramlara dönüşebilir.

“Her şeye egemen Tanrı diyor ki: dördüncü, beşinci, yedinci ve onuncu ayların oruçları, Yehuda halkı için sevinç, coşku dolu mutlu bayramlar olacak.” (Zeharya 8:19)

Sağlığı elveren her Yahudi’nin tutması gereken Tişa BeAv orucu kuralları: http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2703&Itemid=212#Content

 

Adım Adım Tişa BeAv -5776-2016

Bu yıl 9 Av günü Şabat’a denk geldiği için, normalde Tişa BeAv öğleden sonra başlayan yas kuralları, mutlu bir gün olan Şabat’ta geçerli değildir. Oruç başlama saati; İstanbul için 13 Ağustos Cumartesi saat 20.00’dir.

13 Ağustos Cumartesi günü ( 9 Av )

*Yıkanmamak (soğuk su ile bile ), deri ayakkabı giymemek, et yememek, şarap içmemek gibi Erev Tişa BeAv kısıtlamaları, Şabat olduğu için geçerli değildir, bugün her Şabat gibi yenilir, içilir ve her şekil Şabat mutluluğu yaşanır.

*Cumartesi günü Seuda Şelişit (Cumartesi günü öğleden sonra duasından sonra yenilen Şabat’a özel üçüncü öğün), oruçtan önce yenilen Seuda Amafseket’in-(yemek yemeyi kesme-orucu alma öğünü) kısıtlamalarını içermez, et yenir, şarap içilir. Yemek gün batmadan sona ermelidir. Tişa BeAv’ın normal hafta arasına düştüğü günlerden farklı olarak, bu gün Birkat Amazon’da üç erkek varsa Zimun yapılır.

*Avdala sadece mumla yapılır, Bore Meore Aeş-(ateşin ışığının Yaratıcısı) berahası söylenir, ‘Besamim- Güzel Koku’ berahası söylenmez. Motsae Tişa BeAv, yani pazar akşamı ise şarapla Avdala yapılır ve Amavdil Ben Kodeş Lehol berahası söylenir.

 

13 Ağustos Cumartesi akşam -Arvit Duası-Dua sırasında sinagoglar çok az aydınlatılır, Sefer Toraların yerleştirildiği dolap Ehal Ha-Kodeş, siyah örtülere bürünür. Ehal Ha-Kodeş’in önündeki perde- Parohet ters çevrilir.

Hazan, kederli bir ses tonuyla, bir matem havasında Yeremya’nın Mersiyelerini okur. Bet Amikdaş’ın yıkılışından beri geçen süreyi söylerken sinagogdaki tüm ışıklar söndürülür. Sadece Hazan’ın yanında ufak bir mum ışığı bırakılır.

14 Ağustos Pazar- sabah

*Sabah yataktan kalkınca eller her günkü gibi Netila ile ama su, sadece parmakların el ile birleştiği ilk eklem terine gelecek şekilde yıkanır, el kısmı yıkanmaz.

Bu şekilde netila yapıldıktan sonra parmaklar ıslakken gözler temizlenir. Ağız, hiçbir şekilde çalkalanmaz.

*Bu gün, deri ayakkabı giyilmediği için, Sabah berahalarının E-loay Neşama bölümünde “Baruh Ata Ad. Elo-enu Meleh Aolam Şeasa Li Kol Storki- Kutsalsın Sen Tanrı’mız, Evrenin Kralı, bütün ihtiyaçlarımı karşılayan” kısmı söylenmez.

* Gurur ve mutluluğumuzun sembolü, her hafta arası sabah duası sırasında takılan Tefillin ve Tallit kullanılmaz ve yas atmosferi hâkimdir.

* Tefillin ve Tallit kullanılmaz ama Tallit katan (tzitzit), giyilir.  

*Oruç tutan Sefarad’lar, Amida duasına Anenu kısmını ekler: ”Cevap ver bize Baba’mız,bu oruç gününde bize cevap ver.”

*Birkat Kohanim-Kohen’lerin duası yapılmaz.

*Duaların sonuna doğru söylenen En k’Eloenu şarkısı söylenmez.

14 Ağustos Pazar –Minha

*Öğleden sonra duası sırasında, Tallit giyilir ve Tefillin takılır.

*Sefer Toralar’ın yerleştirildiği dolap Ehal Ha-Kodeş ‘in siyah örtüsü çıkarılır. Sinagog, normal şekilde aydınlatılır.

*Gün ortasından itibaren - Tişa BeAv’la ilgili kısıtlamalar hafiflemeye başlar.

14 Ağustos Pazar akşamı gökte üç yıldız görülünce oruç son bulur. İstanbul için oruç bitişi; 20.30.

 

Önemli Not: Yazıda kısa bir özet olarak verilmiş olan bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek amacıyla;  El Gid Para El Pratikante (Gözlem),Kutsal Kitap, Gateway to Judaism, Sacred Seasons, Bamidbar (Gözlem),Devarim (Gözlem) kitapları ve www.chabad.org; www.torah.org; www.ou.org; judaism.about.com;  morashasyllabus.com sitelerinden derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için, yas dönemi ve oruç ile ilgili yasaklar ve kısıtlamalar hakkında en doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi rabilerine başvurması gerekir.

 

*Katkıları için Rav İzak Peres’e teşekkür ederiz.