Geçtiğimiz Perşembe akşamı, aile yadigarı bir mücevherimizi daha kaybettiğimizin üzülerek farkına vardım. Ailemizin bir simgesiydi bu. Bu olmazsa, yok sayılacaktık
çünkü yüzyıllardır bize ait olan, tarihi tanıklığımızı yapan diğer mücevherlerimizi zaten çoktan kaybetmiştik. Yan taraflarında gökyüzünü anımsatan mavi mineleri vardı, ortasını ise bu mavi mineleri sarı desenler zenginleştiriyordu. Onları bir arada tutan desteklerde ise magen davidler vardı
1997 yılına kadar ara sıra baktığımda iyi- kötü yerinde duruyordu, ama şimdi yok denilebilecek kadar küçük bir kısmı yerindeydi. İçim acıdı
gözlerim doldu
Perşembe akşamı DYDdeki Edirneliler gecesine katılanların, belki hepsi benimle aynı duyguları paylaştılar. Gelemeyenlerin hatıraları, ağızlarından çıkacak iki kelime, geceyi düzenleyenleri nasıl yüreklendirecek, nasıl yön verecekti çalışmalarına
Canınız sağ olsun, oysa ki hedef konuşmalar Edirne Sinagogunun müze veya düğünler için açılabilmesi yönündeydi. Restorasyon çalışmaları tamamlanırsa 2007de 100. yılı kutlanacak olan Edirne Büyük Sinagogunun açılmasıyla mücevherimize tekrar kavuşacağız
Ekimin düşündürdükleri
Ekimin düşündürdükleri
Başyazarlarımız ardından En İyi Yayın Yönetmenim Eylülü konu alan yazılarla süslediler köşelerini. Hazır ekim başında yer bulmuşken onlar değinmemişken- ben değineyim bari ekimin güzelliğine, sonbaharın harika renklerine
Çocukluktan kalan okul, ders, disiplin vs gibi bilinçaltımızda yer etmiş endişeler nedeniyle sonbaharlardan da hep nefret ettik. Oysa; ilkbahar kadar güzeldir sonbahar. Bir renk cümbüşüne dönüşür doğa, yeşili, kahvesi, sarısı, kızılıyla
Yaz aylarının dayanılmaz sıcağı ılık bir havaya bırakır yerini. Gökyüzü de renk değiştirir, görsel bir şölen yaşanır her akşamüstü. Her gün batımı farklı renklere boyar çevreyi
Yaşamla özleştiririm hep sonbaharı. Sonbahar insan hayatında bilgelik dönemidir. İlk bahar aylarının yaşattığı duygu karmaşası, kararsızlıklar, fırtınalar dinmiştir artık olaylara farklı bakış açısıyla yaklaşır, daha güzel algılanır. Çünkü yıllar, güz mevsiminin düşen yaprakları gibi bilgilerle, tecrübelerle doldurmuştur hayat kumbaranızı.
Yazın kavurucu güneşi de daha yumuşaktır artık, ısıtır, kavurmaz tenimizi. Yazın kargaşası geçmiştir artık, "evli evine, köylü köyüne" döner sonbaharda. Uzak kaldıklarınıza kavuşursunuz kimi zaman, kışlık kazaklarınız gibi sımsıcak sarar sizi bu kavuşma.
Yeni başlangıçların zamanıdır kimi zaman, tüm yaz tasarladıklarınızı hayata geçirmenin tam zamanıdır
Roş Aşanayı, Kipuru barındırır
Üstelik çok da romantiktir sonbahar, yoğun yaşanan yaz aşkları az görüşmelerle daha bir özlemle yaşanır olur. Duyguların çiçekleri solmuş olsa da bin bir lezzetteki meyveler vardır artık. Aynı evliliklerin meyveleri çocuklar gibi
Bana kalırsa güzeldir sonbahar
.
Şana Tova ve Hatima Tova...
" Bazi idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır."
Xsentos